Neslihan Koyuncu 10702 gündür hayatta.∗ -Kronolojik sırayla- VCD Bölümü’nden mezun olduğu, reklam dünyasına merhaba dediği, Londra’ya taşındığı, reklam dünyasına güle güle dediği, İstanbul’a, yüksek lisansa ve sanatsal üretime geri döndüğü 10702 gün.
2015’in ilk günleri, karların henüz eridiği bir akşamüzeri Yeldeğirmeni’ndeki bir sanatçı atölyesine doğru koşturuyorum. Neslihan Koyuncu’nun, bir arkadaşının stüdyosunda gerçekleştirdiği yedi günlük serginin son saatleri. Hatta son saatler de geçmiş, ben geciktiğim için uzatmalar oynanıyor. Bu sergi, Neslihan’ın Sabancı Üniversitesi’deki bitirme sergisi Haneden’in yeni mekâna uygun şekilde makaslanmış bir versiyonu. O Cumartesi akşamüzeri tanıştığım Neslihan, serginin uncut’ına eşlik eden Ehlileşen Eşyalar Ya da Benlikler başlıklı yüksek lisans tezini birkaç ay önce savunmuş. Eşyaları evcilleştirmeye ise 1986 yılında başlamış. Haneden sergisi bir film olsaydı İsveçli yönetmen Ruben Östlund’un Force Majeure’ü olurdu bence. Sakin ve gergin.
Ezgi Bakçay, Koyuncu’nun işlerini de değerlendirdiği bir katalog yazısında sıradan nesneleri kaygı kaynağına dönüştürmesinin Alfred Hitchcock’u anımsattığından bahsediyor. Aile denilen kara kutunun kaydettiklerini, yere çakılana dek gizlediklerini ve bu sırların yarattığı tedirginliği irdeleyip; bunu yaparken de evdeki eşyalarla kurduğumuz ilişkiden yararlanıyordu. Kim kimi evcilleştiriyor? Ehlileştirme tek taraflı mı, yoksa karşılıklı bir eylem mi? Küçük Prens mi gülünü, gülü mü Küçük Prens’i ehlileştirdi?
Neslihan izleyiciyi dört duvar arasında yaşananlara dair sorular ile baş başa bırakırken kendisi için artık evin dışına çıkmanın vakti geldiğine karar vermişti. Pilot Galeri’de katıldığı “Yarından Önceki Gün” başlıklı grup sergisine dahil olan beton heykeli Outer, Deeper, Larger bu yeni dönemin ilk işlerindendi. Şişme simidinden havaya dikilmiş bacaklarını gördüğümüz kız çocuğu bir eşiğe işaret ediyordu. Üretime kaynak olan mekânın ev içinden ev dışına kayması, Neslihan’ın taş ve beton gibi daha ham malzemelerle haşır neşir olmasına da sebep oldu. Sanatçı arkadaşı Dila Yumurtacı’nın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak aile apartmanındaki tek günlük Şerif Bey Apartmanı sergisinde gösterdiği Dilek Havuzu da bu dönemde ortaya çıktı.
Neslihan Koyuncu’nun 2014 tarihli Parmak İradesi projesi İstanbul Modern’de devam eden “Habitat” sergisinde yer alıyor. Annesinin kanser olduğunu öğrenip tedavi süresince Antalya’daki aile evine döndüğü dönem ürettiği bu fotoğraf serisinde Neslihan, görüntüde hoşuna gitmeyen bölümleri parmağıyla gizliyor. Önce evdeki nesneler sonra doğa üzerinden evcilleş(tir)me konusuna eğilen Neslihan’ın işlerinin arka planında kontrol mevzusu hep var.
∗ Neslihan, 20 Nisan 2015’te verdiği bir röportajda 10499 gündür hayatta olduğunu yazmıştı. Üşenmedim, saydım.