Heykel ve tasarım sanatçılarından biri olan Seçkin Pirim’in eserleri şimdiye dek her zaman kendi yaşamıyla paralel olarak değişip gelişti. Pirim’in eserleri minimalist, optik, fütürist, teknolojik ve tasarımsal dokunuşların ustaca harmanlandığı birer gösterge niteliğinde.
Kimi zaman kağıt kimi zaman akrilik bazlı heykeller üreten Türkiye’nin önemli heykel ve tasarım sanatçılarından biri olan Seçkin Pirim’in eserleri şimdiye dek her zaman kendi yaşamıyla paralel olarak değişip gelişti. Samimiyetle ürettiği heykelleri, sürekli bir dinamik içinde hayatıyla doğru orantılı olarak yoğrulup bugünkü formuna ulaştı.
Seçkin’in, erken dönem işleri doğa ve kültür arasındaki ikiliğe dokunuyordu. Sonraki süreçte endüstriyel ürünler ve makinelerle olan bağı güç kazandı. Günümüzdeyse heykelleri öncekilerden daha soyut ve kendilerine gönderme yapar nitelikteler. Teknolojiyi her zaman üretiminin odağında tutan Pirim mekânı ise işlerinin ayrılmaz bir tamamlayıcısı olarak kullanıyor. Eserleri minimalist, optik, fütürist, teknolojik ve tasarımsal dokunuşların ustaca harmanlandığı birer gösterge niteliğini taşıyor.
Form ile uğraşan bir sanatçı olarak Seçkin Pirim’in eserlerini üretirken seçtiği tüm unsurlar çeşitli sembolik anlamların birer parçası. Katmanların sayısı, malzeme, renk ve form aslında sanatçının hayatıyla ilgili gizli ipuçlarını taşıyor, bir anlamda tüm biçimsel elemanlar Seçkin’in yaşamsal perspektifinin kodları gibi. Sanatçının eserlerine baktığımızda birebir olarak bu kodları deşifre etmek pek mümkün değil.
Fakat Pirim’in ilk defa C24 Gallery New York’ta 15 Eylül – 29 Ekim 2016 tarihleri arasında sergilenecek olan son dönem çalışmaları daha önce hiç olmadığı kadar açık bir okuma sağlıyor izleyiciye. Minimal çizgileri taşıyan bu sergisi için yine direkt olarak kendi yaşamından yola çıkıyor. Bu son sergisi için hiçbir kelime oyununa girmeden doğrudan “Hypochondriac” ismini seçmiş. Hastalık hastalığı anlamına gelen hypochondriac ile iki yıldır mücadele eden sanatçı tedavi sürecinde kendisini bu noktaya getiren şeyin dış etkenlerden kaynaklandığını fark etmiş ve aslında hasta olanın da doktor olanın da kendi içinde olduğunu keşfetmiş. Serginin ana fikrini sanatçının önceki çalışmalarında hissedilen takıntılı simetrik, milimetrik ve optik etkiyle bunun tam tersi olan spontan ve hesapsız üretimin bir araya gelmesi oluşturuyor. Sergide simetrik ve asimetrik iki uç noktayı kendi içerisinde barındıran işler olduğu gibi bazı işlerin simetrik ve asimetrik olarak iki versiyonu da mevcut. Bozulmuş olanın mı yoksa kusursuz olanın mı hastalıklı olduğunu sorgulayan Seçkin Pirim herhangi içsel bir eleştiriye uğramadan ikisinin de kendisine ait olduğunu kabul etmiş. Kendini oldukça açık eden ve Seçkin’in ruhuyla çok özdeş olan bu sergide her işin bir hikayesi ve ismi var. Sanatçının son dönem çalışmalarının yer aldığı bu sergi için kendini çözdüğü, kendiyle barıştığı, bir tedavi yöntemi olarak sınırlarının dışına çıktığı ve onun olgunluk dönemine denk geldiğini söylemek yerinde olacaktır.
Sanatçı hakkında: 1977 yılında Ankara’da doğan Seçkin Pirim, 1995 yılında Güzel Sanatlar Lisesi resim bölümünü bitirdikten sonra, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü’ne girmiş, 2000 yılında mezun olduktan sonra Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. Heykel ve tasarım sanatçılarından biri olan Seçkin Pirim, sanat hayatına 50’nin üzerinde grup sergi, 14’u Türkiye’de, 3’ü de yurt dışında olmak üzere 17 kişisel sergi sığdırmıştır. Sanatçının eserlerinin yer aldığı sergi ve fuarlar arasında “Hypochondriac”, C24 Gallery, New York (2016); “Glitch”, Merkür, İstabul (2014); “Retrospective”, Plato ArtSpace, İstanbul (2014), Siyah Beyaz Sanat Galerisi, Ankara (2014); “Discipline Factory”, Saatchi Gallery, Londra (2012), Borusan Art Center, İstanbul (2012); “Summertime #2”, Galerie Suzanne Tarasieve, Paris (2016), Art Santa Fe, New Mexico (2014), Art Stage, Singapore (2014); “TRAIT PAPIER”, Yverdon-les-Bains, İsviçre (2013), “HOTSPOT ISTANBUL”, Museum House Constructive, Zürih, İsviçre (2013); “Wonder Works”, The Space Gallery, Hong Kong (2013); “Swab Barcelona”, Barselona, İspanya (2013); “Genç Açılım”, Pera Müzesi, İstanbul (2005) yer almaktadır. Heykel ve tasarım alanında birçok ödüle sahip olan Pirim’in eserleri National Arts Park, Pekin, Çin; Glory Yeh Museum & Sculpture Park, Tayvan; Çin Ulusal Sanat Müzesi, Pekin, Çin; Robert Bilechki Özel Koleksiyonu, New York, USA; Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu, İstanbul; Eczacıbaşı Vakfı Koleksiyonu, İstanbul; Özyeğin Koleksiyonu, İstanbul; Nezih Barut Koleksiyonu, İstanbul; Öner Kocabeyoğlu Koleksiyonu, İstanbul; Maurizio Meroni Koleksiyonu, İtalya; Kuok Group Collection, Hong Kong gibi yurt içi ve yurt dışında birçok özel koleksiyonda ve müzelerde yer almaktadır. Seçkin Pirim çalışmalarına İstanbul’daki atölyesinde devam etmektedir.