06 ŞUBAT, PERŞEMBE, 2020

Eskilerle “Yeni” Bir Dora

İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde, Fransız sanatçı Bernard Pras’nın, ilhamını Picasso’nun Dora Maar isimli tanınmış portresinden aldığı ve Dora adını verdiği enstalasyonu, üç boyutlu ve karmaşık nesnelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir eser. Farklı çizgiler ve formları ilişkilendiren bu renk, malzeme, nesne patlaması, izleyicinin dikkatini çekmeyi başarıyor. 

Eskilerle “Yeni” Bir Dora

Enstalasyon, kültür merkezi içinde yer alan galerinin beyaza boyalı iki duvarının kesiştiği noktada konumlandırılmış hâlde bizi karşılıyor. Eser, konu aldığı portrenin renklerine bağlı kalarak sanatçı tarafından seçilen, günlük hayatta kullanılan, satın alınan ve geri dönüştürülmüş nesnelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. İlk bakışta rastgele yerleştirilmiş izlenimi veren, önüne yerleştirilen mercekle önceden belirlenmiş bir açıdan bakıldığında tam olarak görülebilen eser, üç asistan ile altı günde tamamlanmış. Yaklaşık 30 yıldır çalışmalarını bu teknikle sürdüren Fransız sanatçı, önceleri eserlerini gözüne güvenerek oluşturuyordu. Son 15 yılı kapsayan çalışmalarında, fotoğraf makinesi ve bilgisayar programından destek alıyor. Yerleştirilen her bir parça, sabitlenmeden önce fotoğraflanıp, bilgisayara aktarılıyor, özel bir program yardımıyla, parçanın doğru yerde konumlandığından emin olana kadar, yerine yerleştirilen her parça için bu işlem tekrarlanıyor. Sergi mekânında, sanatçının önceki üretimlerinin bulunduğu eser kataloğunun yanı sıra, üretim sürecinin kaydedildiği video da izleyiciyle buluşturuluyor.

​Enstalasyona konu olan kübist anlayışla resmedilmiş Dora Maar, açık renkli küçük bir odada, tuhaf şekilli bir sandalyede oturmuş olarak görünür. Samimi bir duruş ve bakışla karşısındaki sevgilisi Picasso’ya bakmakta olan Dora, bir elini sandalyenin koluna dayamışken, diğeri ile de yüzüne dokunur ve bir şeyler düşünmekte olduğunu hissettirir. 

Dora’nın yüzü Picasso’nun daha önceden Marie-Thérèse portrelerinde de uyguladığı gibi iki farklı açıdan resmedilir. Bunlardan biri “dörtte üç görünüm” denen tam karşıdan bakış ile profil arasında bir noktadan bakışı yansıtır. Bu şekilde görünen yüzün sol tarafı, Dora’nın yüzünün yumuşak hatlarını ortaya çıkarır. Diğer açıysa, profilden bir görünüm sergiler. Bu şekilde Picasso, yüzü tek düzlemde iki farklı açıdan gösterebilir. Dora’nın yüzü sanki soldan sağa doğru yavaşça dönmekte gibi görünür. 

Picasso insan yüzünün farklı açılardan bakıldığında seyircide farklı etkiler yaratabileceğini kavrar ve kübizmin önemli örneklerinden biri olan Dora Maar adlı tablosunu 1937 yılında üretir. Kübizm bu özelliği sayesinde seyirciyi eseri incelemeye çeker çünkü ilk bakışta eserin hangi açıdan ve nasıl göründüğünü kestirmek zordur. Fakat inceledikçe eserdeki figürün ne denli farklı şekillerde göründüğünü fark etmek oldukça ilginçtir. Kübist anlayış temelde, tüm boyutlarını yansıtmanın hatta görmenin imkânsız olduğu üç boyutlu nesnelerin, iki boyutlu bir yüzey üzerinde gösterilmesiyle sanatçıları ve izleyicileri kendisine çeker. Bunun resim sanatına yansımalarını kavrayıp algılamak daha kolaydır ama konu, kübizmin heykel sanatına yansımaları olduğunda bu durum bize paradoksal görünebilir.

​Kübist heykeltıraşlar, heykelde mekân problemini değişik açılardan ele alırlar. Geleneksel heykeldeki somut hacmin, yerini birtakım kuvvet çizgilerine, gerilmelere ve mekânda birbiri üzerine gelen düzlemlerden oluşturdukları konstrüksiyonlara bıraktığını görürüz. Günlük yaşamda rastlanan nesnelerin sanat yapıtlarında kullanılması (1912’den itibaren) Sentetik Kübizm’in başlamasına neden olur. Yeni biçim arayışını yaratmanın yanı sıra, sanatçıya özgürlük alanı tanımasıyla sanatçılar tarafından tercih edilir. 

Bernard Pras, bir röportajında: "Ressamlardan farklı olarak kullandığım her nesneye belirli bir boyut ve anlam katıyorum. Fikirlerimi yalnızca bir tablo üzerinde anlatsaydım, kendimi sınırlanmış hissederdim. Bu teknikte hayal gücünün sınırı yok" sözleriyle kendini ifade eder.

Bernard Pras, resim, heykel ve enstalasyon sanatlarının birleştiği yerde bulunan yaklaşımıyla, eserlerini anamorfik illüzyon tekniğiyle oluştururur. Anamorfoz; normal bir şekilde bakıldığında anlamsız ve şekilsiz görünen bir görsel ya da oluşumun, ancak belirli bir açıyla bakıldığında net olarak görülmesi durumudur. İtalyan ressam Pierro Della Francesca, XV. yüzyılda perspektif üzerine bir dizi çalışmayla anamorfozun yolunu açar ve tekniğin ilk yansıması sanat tarihinde yerini alır. Alman Hans Holbein, XVI. yüzyılda meşhur Elçiler isimli tablosunda aynı tekniği kullanarak bir kafatası resmeder. İlk bakışta anlam verilemeyen tablodaki bu imge, tablonun sağından belirli bir açıyla bakıldığında kafatası olarak görülebilir.

​Holbein alımlayıcıya bakış yönüyle ilgili bir yönerge vermiş miydi? Keşfedebilmesi için izleyiciye zaman tanıdı mı? Yoksa alımlayıcıya hızla tüketebileceği bir reçeteyle birlikte mi sunmuştu bu eseri? Bu soruları Holbein’in eserine bakınca değil ama Pras’nın Dora enstalasyonuyla ilk karşılaştığım anda, önceden yeri belirlenmiş bir mercekten bakmam gerektiği söylendiğinde düşünmeye başladım. 

Eser, Arkas Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Picasso: Gösteri Sanatı” sergisiyle eş zamanlı olarak sergileniyor. İki sanat merkezi, birbirine komşu konumda. Bu eş zamanlı sergiler izleyiciye eski ve “yeni”yi aynı anda izleme fırsatı sunuyor birlikte üzerine düşünülebilecek pek çok soruyu da beraberinde getiriyor.

Pras, 82 yıl önce Picasso tarafından üretilmiş bir portreyi konu alıp, sanat yapıtlarında kullanımları 107 yıl önce başlamış günlük yaşamdan nesnelerle eseri yorumlayıp, 500 yıl önce keşfedilmiş illüzyonla bize sunuyor. Belki de yeni diye bir şey yoktur.

Galeri mekânından ayrılırken, pek çok soruyu da yanımda götürüyorum. Yoktan var edilmiş, sıfırdan başlayarak üretilmiş mutlak özgünlük ve öncesiz-öncülsüz özgün estetik üretimi düşüncesi değişiyor mu? Eskiyi yeniden gündeme taşıyarak, değiştirerek, dönüştürerek veya başka bir bağlama yerleştirerek üretilen eserler bize ne söylüyor? Daha önce tasarlanmış, yapılmış işler yeni işlerde farklı roller alıp, yeninin kendisi olmayı başarıyor mu?

Kaynak:
GOMBRICH, E.H., (1992). Sanat ve Yanılsama. (Çev: A. Cemal). İstanbul: Remzi Kitabevi
KOCA, Ö., (14 Ağustos 2019). Eylül Picasso ile Daha Güzel. 9 Eylül Gazetesi.  www.dokuzeylul.com/eylul-picasso-ile-daha-guzel-makale,147711.html

​Not: Enstalasyonun gösterimi 18 Ocak’ta sona ermiştir.

0
9818
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage