Glam ruhu Tate Liverpool'da

100 eserin bir araya geldiği sergi, ‘glam’ kavramının özüne iniyor. ‘Camp’, abartılı kimlikler, androjenlik, dandyism gibi kavramlar ve akımlar söz konusu olduğunda aklınıza gelen isimler; Warhol, Sherman, Bowie, bu sergide buluşuyor. Sergi, Glam Rock, Glam Style, Music, American Glam Rock, Performance ve bu akımın olmazsa olmazı ‘hayran kitlesi’ başlıkları altında inceleniyor.

Glam Rock: 70’lerde İngiltere’de ortaya çıkan müzik akımı. Akla ilk gelen, abartılı kostümler, makyajlar ve saç stilleri. Örnek: David Bowie

Glam Style: Camp, androjen ve sürekli değişen cinsiyet rolleri. Retro modası, Hollywood’un abartılı tarzı ve savaş öncesi kabarelerini çağrıştırıyor. Üzerine futurist kıyafetler eklendiğinde, işte size Glam Style.

Müzik: Glam modası ve tarzının sesini duyurduğu alan. David Bowie, öncülerinden. Suzi Quatro, Rubettes, Wizzard’ı da hatırlamadan geçmeyelim. Elton John, Queen ve Rolling Stones’u da etkisi altına aldı. 

American Glam Rock: Karanlık… Daha karanlık. İngiltere’den çıkar da Amerika’ya uğramaz mı? Fakat Amerika’daki yansıması daha pessimist sözlerle, daha ağır bir müzikle oldu. Iggy Pop, Alice Cooper’ı aklınıza getirin…

Performance: Burada yine Bowie karşınızda. Yarattığı Ziggy Stardust karakterinin hala etkisi altındayız. Alice Cooper yılanlarla, Elton John, içinde kaybolduğu kostümlerle, gözlüklerle ve platform topuklu ayakkabılarıyla karşımıza çıkıyor.  

Fans (Hayranlar) Her müzisyenin ayrı bir hayran kitlesi var: Bryan Ferry hayranları takim elbise giyerken, Bowie hayranları yüzlerini rengarenk boyuyor. Saçlar, Bowie turuncusu! Slade hayranları platform ayakkabıları tercih ediyor. Ve tabii her hayran kitlesi, peşinde tüm konserlere gittiği müzisyenin adının yer aldığı bayrak, flama gibi kumaşları yanından ayırmıyor.