19 EYLÜL, SALI, 2023

“Hepimiz Her Gün Ringin Ortasındayız”

Alican Leblebici’nin Merdiven Art Space’te açtığı son kişisel sergisi “Ringin Ortasında” Muhammed Ali’nin görünenin ötesi kimliğine odaklanıyor. Ringin sosyal ve politik anlarını keşfetmeye eğilen Leblebici, ırkçılık, ötekilik, savaş ve siyasal şiddet gibi olgular üzerinden perspektifini konumlandırıyor.

“Hepimiz Her Gün Ringin Ortasındayız”

Bazı ikonik figürlerin simgeleşen kimlikleri, onları popülerleştiren özellikleri, arkalarındaki karakterleri görememeye başlamamıza neden oluyor. Müthiş bir ses, oyunculuk, spor kabiliyeti derken popüler figürün diğer tüm karakter özellikleri geri planda kalıyor ve gölgeleniyor. Muhammed Ali de bu isimlerden biri. “Tüm zamanların en büyüğü” tanımı ve dünyaca ünlü boksör ifadesinin çok daha ötesinde bir kimliği olduğunu fark etmek için kendisini biraz araştırmak gerekiyor.

​Çocukluğunda sinirini boksa yönlendirmesi tavsiye edilen ve bu tavsiyeyi fazlasıyla doğru kullanan Muhammed Ali’yi benzerlerinden ayıran sadece spordaki üstün yeteneği değil. Ten rengi sebebiyle alınmadığı restoranın ardından kazandığı altın madalyayı Ohio Nehri'ne fırlatması, Vietnam Savaşı’na katılmayı reddetmesi ve aktivist yaklaşımı örneklerinden görebileceğimiz gibi onun için asıl öncelik ödüller ve sıralamalar değil, insan hakları ve ayrımcılığa karşı duruşu. Alican Leblebici de Merdiven Art Space’te açtığı son kişisel sergisi “Ringin Ortasında”da ünlü ismin görünenin ötesi kimliğine odaklanıyor.

1. little Ali 120x180cm, tuval üzerine akrilik, 2023
2. 35x50cm, acrylic on canvas, 2023
3. 28.5X42cm
4. 180x165cm.oil on canvas 2023
5. 165x120cm, oil on canvas 2023
6. 150x80cm, oil on canvas, 2023
7. cassius clay vs. U.S.A, 100x70cm, charcoal on paper

Ringin sosyal ve politik anlarını keşfetmeye eğilen Leblebici, ırkçılık, ötekilik, savaş ve siyasal şiddet gibi olgular üzerinden perspektifini konumlandırıyor. Leblebici’nin boks detaylarına yer verdiği ilk sergisi ya da işleri değil karşımızdakiler, sanatçı küçük yaşlarından beri boks sporuna ilgi duyuyor ve güç nesnesinin temsili olarak boks eldiveni resimleri yapıyor. Ringi egemenlik, otorite ve kontrolün sembolü olarak okuyan Leblebici, ringin ifade ettiği alana günümüz gözünden yaklaşıyor.

​Bu sergideki tek tanıdık isim Muhammed Ali değil tabii ki. Kendisinin boks sahnelerinde izleyiciler arasında birçok tanıdık sima görmek mümkün. Leblebici’nin pop art izleri taşıyan çalışmalarında Kraliçe Elizabeth’ten Putin’e, Donald Trump’tan Andy Warhol’a hatta sanatçının kendisine dek uzanan birçok tanıdık figür bizi karşılıyor. Biraz daha dikkatle bakarsanız kendinizle bile karşılaşmanızın olası olduğu bu kalabalık sanatçının günümüzle kurduğu bağlantının önemli bir ilmeği olarak beliriyor.

1. 50x70cm, saten kumaş üzerine akrilik, 2023
2. 50x35cm, saten kumaş üzerine akrilik
3. 50x35cm, saten kumaş üzerine akrilikk
4. 180x100cm,2023
5. 265x200cmm, acrylic on canvas,2023s
7. 1200x265cm, oil on canvas, 2023

Leblebici’nin çizimlerinde Superman ile karşı karşıya gördüğümüz Ali, sanatçının incelikli notlarında da yakalayabileceğimiz gibi savaş ve kötülük için değil “daha iyi bir dünya” için ringe çıkıyor. Polis barikatının önünde masum çocuk görünümüyle savunmasızca beliriyor. Yeri geliyor yapay zekâ aracılığıyla bize mesaj veriyor. “Muhammed Ali bugün yaşıyor olsaydı dünyaya ne söylerdi? Sergimi ziyaret etseydi ne hissederdi? Hayranlarının Ali’yi görmesi onunla temas etmesi nasıl olurdu?” soruları sanatçıyı önce kendi tarifiyle bir Muhammed Ali portresi yapmaya sonra da hazırladığı metni Ali’nin avatarına konuşturmasına uzanıyor.

​Ali’nin zamansız ve mekânsız bütünsel bir ele alışla karşımıza çıktığı seçkide boks eldivenlerinin eksik olması ise düşünülemezdi tabii ki. Leblebici ile bütünleşen bu figür serginin de en dikkat çekici yerinde konumlanıyor ve sanatçı boks eldiveni heykelini serginin kalbi olarak yorumluyor. Muhammed Ali’nin sözleri saten boksör bornoz kumaşların üzerinde hayat buluyor. Ali’nin sözleriyle günümüz aktivist sloganları birbirine karışıyor.

Sanatçı sergi mekânı camındaki yazı karakterlerinde bile yumruk yiyen ve yumruk atan hissi uyandırıyor. Böylece ringin kaybetmeyi de kazanmayı da temsil edebileceğini vurguluyor. Hiçbirimizin ringin dışında olmadığımızı hatırlatırken, savaşımızla, verdiğimiz mücadeleyle hepimizin her gün “ringin ortasında” olduğumuzu ifade ediyor. Ringte olmanın sadece nakavt etmek değil, nakavt olmayı da göze alabilmek olduğunu vurguluyor ve Muhammed Ali’nin aktivist kimliğinin kendi kimliğini kabullenişinde büyük rol oynadığını ekliyor.

​Muhammed Ali’nin sporcu karakterinin ötesinde sosyopolitik kimliğine odaklanan sergiyi 30 Eylül’e dek Merdiven Art Space’de ziyaret edebilirsiniz.

0
1686
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage