Yaratıcı ve yenilikçi fikirler üretmek amacıyla kurulan ArtBizTech, çalışma hayatlarını farklı alanlarda sürdüren pek çok insanı bünyesinde toplayarak disiplinlerarası bir platform oluşturuyor. Biz de bu platform, düzenledikleri etkinlikler, sanatsal bakış açısı ve yeni projeleri “bang. Art Innovation Prix” üzerine ekiple bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sanat, teknoloji ve iş dünyası bir araya gelebilir mi? İnovatif düşünce sanattan nasıl beslenir? ArtBizTech ekibi, bu alanları birleştiren ve pek çok sektörü bir araya getiren projeleriyle kurulduğu günden beri teknoloji ve iş dünyasına sanatsal bir bakış açısı kazandırıyor. Türkiye’de bu bağlamda var olan boşluğu doldurma hedefiyle yola çıkan ekip (Emrah Yayıcı, Özge Çokgezen, Esra Özkan, Onur Akın, Rabia Yorgancı Kındıroğlu), düzenledikleri “bang. Art Innovation Prix” programı ile hibrid sanat, yeni medya, veri sanatı ve biyo-sanat alanında tasarlanan projelere destek veriyor.
ArtBizTech ekibi pek çok sektörden insanı yaratıcı ve yenilikçi fikirler üretmek amacıyla disiplinlerarası bir çalışma platformu etrafında topluyor. Bunu yaparken de tasarım odaklı ve sanatsal düşünme bakış açısını kullanıyor. Peki tasarım odaklı ve sanatsal düşünme bakış açısı tam olarak nedir?
Rabia Yorgancı Kındıroğlu: Bahsettiğiniz gibi disiplinlerarası etkileşim bizim altın oranımız sayılabilir, nitekim ekibimizi de en başından beri bu çeşitlilikte oluşturduk. Mesela ben bilgisayar mühendisiyim, insan - robot etkileşimi üzerine uzmanlığım var. Esra (Özkan) küratör, yurt içinde ve yurt dışında farklı sergilerin organizasyonunda yer aldı, sanat yönetimi alanında akademik çalışmaları var. Bunun gibi teknoloji, iş ve sanat dünyasının bir araya gelmesiyle oluşan bir ekibiz. Tasarım odaklı düşünme (design thinking), yaratıcı ve inovatif fikirler yaratabilmek için kullanılan, tüm dünyada kabul görmüş, tamamen insan odaklı bir metodoloji. Bu metodoloji kullanılırken daha iyi sonuçlar elde edebilmek için yaratıcılık, farklı düşünme, patern yakalama gibi sağ beyin yetkinliklerine ihtiyaç var. Biz bu yetkinlikleri workshop katılımcılarımıza sanatsal düşünme (artful thinking) pratikleri ile kazandırıyoruz. Picasso’nun eserlerinde yapıbozumu ile elde ettiği aurayı, biz farklı disiplinleri bir araya getirerek yakalamaya çalışıyoruz.
Düzenli aralıklarla artful thinking workshop’ları ve teknoloji uzmanları ile sanatçıları buluşturan meetup’lar gerçekleştiriyorsunuz. Yaratıcı süreç ve sanatsal düşünme pratiklerinin iş dünyası ve teknolojik bilgi alanına nasıl bir etkisi oluyor?
Rabia: İş dünyasında sürekli içinde bulunduğumuz kaygılar yaratıcı düşüncelerin önünü bulanıklaştırabiliyor. Biz workshop’larımızda farklı meslek gruplarından kişilerin yaşadığı bazı sanatsal deneyimlerden sonra iş ve teknoloji projelerine olan bakış açılarındaki değişimi çok net görebiliyoruz. Bu yıl “Art & Innovation Talks” programını başlatıyoruz. Sanat, iş ve teknoloji dünyasından katılımcıları ağırlayacağımız panellerde sanat ve inovasyonun nasıl bir araya gelebileceğini ve birbirlerinden nasıl ilham alabileceğini konuşmaya devam ediyoruz.
İki alan arasındaki iletişim ve etkileşimin sonucunda ortaya neler çıkıyor?
Rabia: Ortaya farklı düşünme ve yaratıcılık anlamında bambaşka bir bakış açısı çıkıyor. Bizim de tam olarak katılımcılardan beklediğimiz yansıma bu oluyor.
Geçtiğimiz Haziran ayında 42 Maslak, Art!SPACE Gallery’de “Art for Technology, Technology for Art” adıyla bir sergi gerçekleştirdiniz. Serginin kavramsal çerçevesinden biraz bahsedebilir misiniz? Sergi nasıl tepkiler aldı?
Esra Özkan: Serginin amacı tam da isminde belirttiğimiz gibi bu iki kavramı yan yana koymaktı. Bu alanda çalışıp platform bulamayan kişilerin oldukça ilgisini çekti, heyecan dolu geri dönüşler aldık. Creators Lab’ımızdan çıkan işlerden Soul of the City ve Invisible Connections of People da bu sergide yer aldı. Soul of the City, şehirlerin tınılarının insanların üzerinde bıraktığı etkiyi, bilinmez bir yüzeyde RFID sistemler sayesinde bulabiliyor. Bu fiziksel etkileşim, öğrenme sistemlerine etki eden bir okul projesinde kullanılmak üzere. Creators Lab’daki “aramadığımızı bulma” mottomuz bu şekilde kendisini kanıtlamış oldu. Bu sergi ArtBizTech’in kendisini anlattığı güzel noktalardan birisiydi.
Sanat, yazılım, teknoloji ve tıp gibi alanların arasındaki bağı güçlendirmek ve sanatsal fikir ve üretimlerin çoğalmasını sağlamak amacıyla düzenlenen bang. Art Innovation Prix’in başvuruları başladı. bang. Prix’nin ortaya çıkış sürecinden biraz bahsedebilir misiniz?
Rabia: ArtBizTech olarak bünyemizde bulunan Creators Lab’ta, öğrenciler ve farklı sektörlerden bir araya gelen kişilerle sanatsal ve inovatif projeler ortaya koyuyorduk. Bu bağlamda ArtBizTech olarak geçtiğimiz dönemlerde birçok öğrenci projesine destek olduk, beraber farklı projeler geliştirdik. 2017 yılı ile beraber gençlere olan bu desteğimizi daha sistematik hale getirmek amacıyla “bang. Art Innovation Prix” programını başlattık. Bu tür projelerin sürdürülmesinde verilen emeğin sergilenmesi ve bu sanatsal üretimlerin galeriler tarafından ilgi çekici bulunması da bizi harekete geçiren unsurlardandı.
Sizce bang. Prix’nin bu alanlara nasıl bir etkisi olacak?
Esra: bang. Prix bu konuda büyük bir açığı kapatmaya geldi. Teknoloji ve sanat birlikteliği çalışılan bir konu ancak bu kişilerin birbirleriyle kurdukları bağ henüz çok kısıtlı. Biz bu yarışmayla iş ve teknoloji dünyası, akademisyen ve sanatçılardan oluşan jüri ve mentorlerimizle bu alanda çalışan herkese birçok fırsat yaratılmasına olanak tanıyacak sosyal bir proje gerçekleştiriyoruz. Bu yarışmadan oldukça gururlu olduğumuzu belirtmekte fayda var ki daha değerlendirme sürecine geçmeden aldığımız pozitif ilgi bizi çok mutlu ediyor.
Yarışmanın jürisinde Oracle San Francisco Kıdemli Tasarım Direktörü Aylin Uysal, multimedya ve enstalasyon sanatçısı Ayşe Gül Süter, Akbank Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, sanatçı ve NOHlab’ın kurucusu Candaş Şişman, İTÜ Bilgisayar Mühendisliği Robot İnsan Etkileşimi Uzmanı Doç. Dr. Hatice Köse, Koç Holding’in İnovasyondan Sorumlu Koordinatörü Murat Peksavaş, MIT Media Lab Araştırmacılarından Pınar Yanardağ ve sanatçı, akademisyen, tasarımcı ve müzisyen Selçuk Artut yer alıyor. Bu isimler nasıl bir araya geldi?
Rabia: Yarışmanın jürisini ve mentor ekibini oluşturmak bizler için önemli süreçlerden biriydi. En büyük hedefimiz katılımcılara yol gösterecek isimleri bir araya getirmekti. Bu amaçla alanlarında uzman akademisyen, sanatçı ve iş - teknoloji dünyasının etkin isimleri ile görüştük. Kendileri de bizimle aynı heyecanı paylaşınca pek çok önemli ismi bir araya getirme fırsatı yakalamış olduk. Bu şekilde heyecanla hep birlikte bir yola çıktık.
bang. Prix’te katılımcılar nasıl bir süreç ile karşılaşacaklar?
Esra: bang. Prix’nin şu an başvuruları açılmış durumda, 3 Nisan’a kadar başvurularımız devam ediyor. Bu aşamada öğrenciler ve genç sanatçılar, sanat ve inovasyonu bir araya getiren proje önerileriyle başvurabilecekleri gibi hali hazırdaki projeleriyle de başvurabilirler. Yeter ki son iki yıl içerisinde tamamlanmış olsun. Başvuru aşamasının tamamlanmasıyla jürimiz, 3 - 10 Nisan tarihleri arasında tüm projeleri değerlendirecek ve sergiye katılabilecek eserleri seçecek. Jüri tarafından seçilen çalışmaların sahipleri, alanında öncü akademisyenler, sanatçılar, iş ve teknoloji dünyasından profesyonellerden oluşan bang. prix mentor ekibi ile tanışma ve projelerini geliştirme aşamasında mentor ekibinden destek alma fırsatı yakalayacaklar. Katılımcılar projelerini 20 Mayıs tarihine kadar tamamlayacak ve en son aşamada eserlerini 25 Mayıs - 3 Haziran 2017 tarihleri arasında 42 Maslak Art!SPACE Gallery’de, ardından Mixer’de izleyicilerle, koleksiyonerlerle, galericilerle, iş, teknoloji ve sanat dünyasıyla buluşturacak. Daha detaylı bilgiye internet sitemizden ulaşılabilir.
Türkiye’de şu an hibrid sanat, yeni medya, veri sanatı ve biyo-sanat gibi alanların bulunduğu konum hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yeterli miktarda ve kaliteli üretim yapılıyor mu?
Esra: Bu alanda başarılı üretimler yapan mühendisler ve sanatçılar var ama daha önce de bahsettiğimiz gibi kendilerini gösterebilecekleri fazla bir alan mevcut değil. Biz bang. prix ile onların ihtiyacı olan alanı oluşturmak hedefiyle bu yola çıktık. Şu ana kadar gelen projelerdeki nitelikli fikirler bizi hem mutlu ediyor hem de daha neler yapabileceğimiz hakkında bize yeni fikirler veriyor.
Gelecekte gerçekleştirmeyi planladığınız farklı projeleriniz olacak mı?
Rabia: Gelecek hedeflerimizden ilki ve bizi en heyecanlandıranlardan biri bang. prix’i yurt dışındaki genç sanatçılara, üniversite öğrencilerine açmak. Şu anda gerekli görüşmeleri gerçekleştiriyoruz, bir sonraki yıl yurt dışından da başvuruları kabul etmeye başlayacağız.
bang. prix haricinde yine üzerinde titizlikle çalıştığımız Art & Innovation Talks’ta “Nasıl Bir Araya Geldiler’’ başlıklı bir meetup serisi düzenliyoruz. Art & Innovation Talks programını, farklı disiplinlerdeki sanatçılar ile iş ve teknoloji alanında inovasyon yapan firmaları bir araya getiren buluşmalar serisi olarak tanımlayabiliriz. Programın önemi, sanatçının bir işi üretirken kullanmış olduğu bir teknoloji ya da kavram ile aynı teknoloji ya da kavramı iş dünyasında farklı bir bağlamda kullanan firmaların bir araya gelerek birbirlerinden nasıl beslendikleri ve beslenebilecekleri konusunda fikir ve ilham vermesidir. Alanlarında yenilikçi ve öncü olan, teknoloji üreten ya da aktif olarak kullanan firmaların inovasyon ekiplerinin ve önemli akademik çalışmalar yapmış olan akademisyenlerin konuk konuşmacı olarak yer aldığı Art & Innovation Talks programı, son yıllarda isimlerini sıkça duyduğumuz ve başarılı işler ortaya çıkaran sanatçıları da kapsıyor.
Bir yandan da tasarım odaklı düşünme metodolojisi (design thinking) ve sanatsal düşünme yöntemlerini kullanarak yaptığımız çalışmalar ile alanında öncü şirketlerin inovasyon merkezi olmaya devam ediyoruz. Bunların haricinde yine sanat ve teknoloji arasındaki bağı daha da kuvvetlendirmek amaçlı üzerinde çalıştığımız farklı projelerimiz var onları da ilerleyen zamanlarda gerçekleştireceğiz.
bang. prix’e 3 Nisan 2017 tarihine kadar online olarak başvurabilirsiniz: bangprix@artbiztech.org