02 EKİM, ÇARŞAMBA, 2013

İstanbul Modern’de neler oluyor?

İstanbul Modern, bu ay yeni sergilerle olmasa da birçok yenilikle karşımıza çıkıyor. Sezonu açılışsız geçiren müze, hem bahçesindeki Göğe Bakma Durağı’yla ve etkinlikleriyle, hem de İstanbul Modern dahil İstanbul’un birçok yerine yerleştirdikleri kiosklarla dikkatimizi çekti.

İstanbul Modern’de neler oluyor?

İstanbul Modern’in yeni sergilerini beklerken, ki Aralık’ta gelecekler, yapabileceğimiz birçok şey var. İstanbul Modern’in girişi ve otoparkına yerleştirilmiş kiosklardan birçok şey öğrenebilir, Geçmiş ve Gelecek’i gezerek Türk modern ve güncel sanatını izleyebilir, müze içine yerleştirilmiş tabletlerden kataloglara, videolara ve İstanbul Modern uygulamasına ulaşabiliriz. Ve tabii: İstanbul Modern’in bahçesinde yer alan Göğe Bakma Durağı’nda güzel vakitler geçirebilir, etkinliklere katılabiliriz. Bütün bu seçeneklerin birazından bahsedelim:

Modern Sanata Dokunun!

Hem müzenin kendisinde, hem İstanbul’un işlek yerlerinde sanat takipçisini bekleyen bir yenilikten bahsediyoruz. İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ‘’İstanbul Turizminin Yeni Çekim Alanı: Çağdaş Sanat" projesiyle 13 adet dokunmatik ekranlı panel ve müze içine tablet bilgisayarlar yerleştiriliyor. Bu kiosklardan İstanbul Modern’de olan her şeyi takip edebiliyor, sergilerle ilgili bilgilere ulaşabiliyor, bilgi edinebiliyoruz. Projenin hedefini ise İstanbul Modern’in kendisinden dinliyoruz: ‘’Gelişen teknolojilerin her zaman takipçisi olan İstanbul Modern, dijital yenilikleri daha geniş kitlelere ulaşmak için kullanıyor. Yerleştirilen dokunmatik ekranlı paneller ve tablet bilgisayarlar ile müzenin potansiyel ziyaretçilerinin çağdaş sanatla ilgili farkındalığının sağlanması, ücretsiz eğitim ve sosyal programlara katılımın artırılması ve İstanbul’da gelişen alternatif kültür turizmine katkıda bulunulması hedefleniyor. Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yönelik Küresel Turizm Merkezi İstanbul Mali Destek Programı kapsamında gerçekleştirilen bu projeyle, İstanbullulara ve yerli-yabancı turistlere teknoloji aracılığıyla modern ve çağdaş sanatın görünürlüğünü arttırmak amaçlanıyor.’’

İşin asıl heyecanlı tarafı, şehrin işlek noktalarından da bu panellere ulaşabiliyor olmamız. Hem daimi müze severlere, hem şehirde sanatsal etkinliklere katılmak isteyen ziyaretçilere, hem de daha önce hiç İstanbul Modern’e gitmemiş lokallere ulaşabilecek bir proje bu. Her kesime hitap edebilecek bir iletişim diliyle ve hem Türkçe hem İngilizce olduğunu söylememize gerek yok herhalde. Panellerin bir kısmı yerlerini almış durumda, örneğin İstanbul Modern’in girişinde, fakat proje sonlandığında paneller aşağıdaki lokasyonlarda karşımıza çıkacak:


•    Sultanahmet Meydanı 
•    Kadıköy (Karaköy-Eminönü-Kabataş İskelesi) 
•    Havalimanları 
•    Kabataş 
•    Beyoğlu Tünel ve Galata Kuledibi 
•    Kanyon AVM 
•    İstanbul Modern Sanat Müzesi

Beni Bırak Göğe Bakalım

Turgut Uyar’ın o dizelerini unutmak mümkün mü?

‘’Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım’’

İstanbul Modern’in bahçesi, MoMA ve MoMA PS1 işbirliğiyle YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık programı, Göğe Bakma Durağı isimli fantastik projeyi ağırlıyor. Haziran sonundan beri birçok etkinlik için kullanılan mekan, Ekim ayının sonuna kadar görebilir.

YAP: Yeni Mimarlık programı nedir tam olarak? Dediğinizi duyar gibiyim. Basitçe, ‘’iki yılda bir, yaz aylarında, genç ve yükselen mimarlara İstanbul Modern’in dış mekanında geçici bir yapı tasarlama fırsatı sunan’’ bir proje olarak özetleyebiliriz. Bir seçici kuruldan geçen 5 finalistin arasından birinci olan proje, İstanbul Modern bahçesinde izleyiciye sunuluyor. 

YAP, mimarları sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve yeniden kullanım gibi çevre sorunlarına çözüm öneren; gölgelik, su ve oturma alanı gibi öğelerle açık havadaki alanların kullanım olanaklarını artıran yenilikçi tasarım araştırmaları yapmaya teşvik etmeyi amaçlayan bir program. Modern diyor ki: ‘’Kentin çekici yazlık mekanlarından birine dönüşmesi beklenen bu tasarımların çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapması, kentli için sosyal alanlar yaratması ve tüm bunları mimari ve mali olarak uygulanabilir çözümlerle başarması gerekiyor.’’ İstanbul Modern dışında MoMA PS1, CONSTRUCTO ve MAXXI bu programı sürdüren diğer uluslararası kurumlar.

Bu şahane fikri kim mi buldu derseniz, cevabımız SO? Mimarlık ve Fikriyat olacak. Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’tan oluşan ekibin projesiyle ilgili şöyle bir alıntı yapalım:

“Göğe Bakma Durağı”, İstanbul Modern’in üzerinde bulunduğu Boğaz’ın görünmeyen sularında süzülerek müzenin bahçesini gölgelendirirken yerleştiği mekanı da şehre yansıtıyor. Müzenin yer aldığı antrepo ve bahçenin strüktürel yapısı, deniz suyunun hareketini mimari elemanların hareketine dönüştürmeye olanak veriyor. Denizin yanı başında ama kıyıyla ilişkisi gümrüklü alan nedeniyle kesilmiş olan bahçe, döşemenin altındaki deniz suyunda yüzen şamandıraların taşıdığı gölge elemanlarıyla yeniden tanımlanıyor. Boğaz’dan ve kentin yüksek noktalarından da algılanabilecek kısa ömürlü ama canlı bu ek, bulunduğu yeri kent siluetinin bir parçası haline getiriyor. Bahçede bulunanlar, gündüzleri sallanan gölgelerin altında, hava karardığında ise değişen yansımaların içinde vakit geçiriyorlar. Bahçenin kullanım kurgusu, yeniden kullanılan malzemelerden üretilen elemanlarla şekilleniyor; balık ağlarıyla kaplanan kullanılmış araç lastikleri hafif, sağlam ve taşınabilen birimlere dönüşüyor. Ortaya çıkan değişken peyzaj ve durmaksızın kıpırdayan gölgelikler bahçeyi şehir içinde bir durağa dönüştürüyor: Dinlenmek, toplanmak, oyun oynamak ya da gökyüzüne bakmak için bir durak.


Biraz da etkinliklerden bahsetmek lazım. Kendi halinde bile güzelken, aynı zamanda yaz aylarının başlangıcından beri Göğe Bakma Durağı, film gösterimlerinden konserlere, performanslara birçok sanatsal oluşuma ev sahipliği yapıyor. Daha geçtiğimiz hafta Çıplak Ayaklar Kumpanyası ve Turgut Uyar anma gününün ağırlandığı bahçede, 28 Eylül Cumartesi ve 1 Ekim Salı günleri bir performans daha gerçekleşti. Ayrıntılar ise şöyle:

Tuğçe Tuna’nın RemDans Sanat Kolektifi ile birlikte gerçekleştireceği TORTU isimli performans, 28 Eylül ve 1 Ekim günlerinde YAP kapsamında, 17.30’da izleyiciyle buluştu. Konsept ve yönetimi Tuğçe Tuna’nın yaptığı performansın sanatçıları Gizem Aksu, Begüm Balcıoğlu, Yoseob Kim, Harun Kocabıcak, Orçun Okurgan, İlkem Ulugün ve Tuğçe Tuna. Müziği ise Vahit Tuna üstlendi.

“Anlardan bedenimde geriye kalan. Bazen omuzlarımda taşıdığım, bazen üstüne basıp yükseldiğim çökeltilerim. Düşlerimin 'gerçekte' işe yaramayan kısımları. Duraktayım. Dur! Ayaktayım, uyandım...”

Başka neler var?

Bütün bunlar olurken, İstanbul Modern’in üst katındaki sürekli sergi alanında Geçmiş ve Gelecek’i izleyebilirsiniz. Alt katta ise Fotoğraf Galerisi’nde, birçok genç fotoğraf sanatçısını bir araya getiren Yakın Menzil sergisini, hemen yanında ise bugüne kadarki en kapsamlı Erol Akyavaş sergisini gezebilirsiniz.

0
3047
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage