27 TEMMUZ, ÇARŞAMBA, 2022

Kahkaha, Dans ve Ritmi Buluşturan Bir Sergi: “Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları”

Nilüfer Belediyesi, 14 Mayıs-31 Temmuz tarihleri arasında, Nilüfer ilçesinde yer alan 6 farklı mekânda, 27 sanatçının çalışmalarına yer veren “Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları” adlı sergiyi ağırlıyor. Yekhan Pınarlıgil küratörlüğünde gerçekleşen sergi, politik konulara umut dolu, pozitif bir perspektiften yaklaşıyor. Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan ile sergi, belediyenin gelecek projeleri ve Bursa sanat sahnesi üzerine sohbet ettik.

Kahkaha, Dans ve Ritmi Buluşturan Bir Sergi: “Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları”

"Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları” sergi fikri nasıl ortaya çıktı sizden dinleyebilir miyiz?

Aslında kendimizden kendi sıkışmışlığımızdan çıktı diyebilirim. Sürekli bir emir ve itaat sarmalında yaşıyoruz ve bu bizim kendi öznelliğimizi yaşamamız ve özgürlüğümüz önünde en büyük engellerden biri. Yaşadığımız çağda ne yazık ki özgürlük belirli bir çerçevede, kontrollü alanlar dahilinde tektipleştirilmiş kalıplarla tanımlanıyor. Kontrolün dışarısında kalanlar, birlikte yaşamanın yeni yollarını arayanlar, öznelliklerin çeşitliliğine inananlar, otorite temsilcilerinin, sahte-ahlak bekçilerinin baskısıyla karşılaşıyor. Ne giyeceğimiz, nerede nasıl güleceğimiz, müziği hangi dilde dinleyeceğimiz konusunda bile bu bekçiler söz sahibi olmak istiyor. Bütün bunlardan yola çıkarak gençlerin yukarı bakmalarının bile sakıncalı görüldüğü bir dönemde ironik bir sergi olabilir mi diye düşündük. Sonra küratörümüz Yekhan Pınarlıgil ile bu fikir üzerine çalışmaya başladık. Yekhan çok doğru bir yerden konuyu çözümleyerek tahakküm kuranları eleştirmeye onlar gibi somurtkan ve içe kapalı bir dilden başlamayı tercih etmedi. Politik konulara alışık olmadığımız bir yerden pozitif açıdan nasıl yaklaşabiliriz üzerine düşünceler üretti. Sanatçı ve eser seçimlerini de o doğrultuda gerçekleştirdi ve bence çok da güzel oldu. 

Bu serginin umutlu bir perspektiften bakan politik yaklaşımı var. Bunu nasıl sağladınız?

Eskiden beri bu topraklarda mizah ve hiciv söz söylemenin, karşı durmanın etkili araçlarından olmuştur. Yekhan Pınarlıgil ile sergi üzerine düşünürken belki de boyun eğdirenlerin hükmüne gülüp geçmek, onları hicvin gücüyle, ironinin kıvraklığıyla etkisiz hâle getirmek daha anlamlı olur dedik. Sergideki eserler kendini çok önemli addeden hiyerarşinin zayıf noktalarını ortaya çıkararak, onun kırılganlığını görünür kılan eserler.

Sergi kapsamındaki mekânlar da bir hayli ilgi çekici. Mekân seçimleri neye göre yapıldı?

Sergi için seçilen altı mekân da aslında şehrin kültürel kimliği, tarihi dönüşümü ve geleceğiyle diyaloğa geçen mekânlar. Her biri serginin farklı tonlarını içermesinin yanında izleyiciye tekil gezdiğinde de bir bütünlük sunuyor. Kente yeni kazandırılan Balat Kültürevi “Özgürlük Köşenin Hemen Arkasında” sergisine ev sahipliği yaparken, tarımsal üretimde artık yeri olmayan ve sergi kurulumu için oldukça dezavantajlara sahip olan Pancar Deposu “Haz, Işıltı, Kahkaha” sergisini ağırlıyor. “Le Musee D’Histoire Naturelle ve Efsunlu Dünya Hayal Değil, Burası”, solo sergiler olarak doğa alemiyle masal alemini Nâzım Hikmet Kültürevi’nde izleyici ile buluşturuyor. Nilüfer’in tarihi mekânlarından olan Gölyazı Kültürevi “İnce Elemek Sık Dokuma”, Fotoğraf Müzesi “Siyah Yandığında”, Edebiyat Müzesi “Türkiye’nin Yeraltı Suları: Fanzin Edebiyatı” sergisine ev sahipliği yapıyor. 

Bu sergi yerel halk ile nasıl bir diyalog kurmayı hedefliyor?

Sergi öncelikle Bursa izleyicisinin daha önce alışık olmadığı bir parkur şeklinde kurgulanması nedeniyle yeni bir deneyim alanı sunuyor. İzleyici geniş bir coğrafyadan farklı yaklaşımları olan 27 sanatçının çok sesli birlikteliğine, eserlerin kurdukları ilişkiye tanıklık ediyor. Aynı zamanda heykelden video art işlere, fotoğraftan yerleştirmelere farklı üretim biçimleri üzerinden yeni okumalar da yapabiliyor. İzleyiciye kahkaha atarak, renkleri, dansı ve ritmi kullanarak içine sıkıştırıldığımız bizlere boyun eğdirmeye çalışanların hükmüne gülüp geçmeyi ve bu hükmün ne derce kırılgan olduğunu aktarmaya çalışıyor.

Peki şimdiye kadar aldığınız tepkiler nasıldı?

İzleyen herkes serginin hacminden ve eserlerden çok etkileniyor. Her bir sanatçının sunduğu açılım güncel sanat sergilerine çok alışık olmayanlar için şaşırtıcı gelebiliyor. Gençlerin sergiye ilgisi çok fazla. Bu da bizim için çok sevindirici.

1. Merve Morkoç, Living Sculptures, C-Print Baskı, 30x40 cm, 2021
2. Güneş Terkol, Hu Hu Hu Serisi, Kumaş üzerine dikiş ve resim, 80x137 cm, 2020
3. Gözde İlkin, Krallık, Kumaş üzerine dikiş ve resim, 78x118 cm, 2016
4. Berk Kır, Başımın Üstünde Yerin Var, Fotoğraf, 2x4 m, 2019
5. Şafak Şule Kemancı, İsimsiz, Heykel, 180x90x90cm, 2021
6. Bihter Yasemin Adalı, Kahkaha, Çeşme, Özgürlük Heykeli ve Uçuşan Perdeler, Tuval üzerine yağlıboya, 100x410 cm, 2021
7. Vahit Tuna, Bir Bulut Yakaladım ve Yedim, Fotoğraf, 2008
8. Erinç Seymen, Sigortalı, Video loop, 2022
9. Ateş Alpar, Ürperti Serisi, Fotoğraf
​10. Tayfun Serttaş, Mediterranean, Heykel, 110x80x55 cm, 2012

Yakın gelecekte güncel sanat alanından başka sergi ve projeleriniz olacak mı?

Güncel sanat alanında çalışan çok az yerel yönetim olduğunu düşünürsek 2012 yılında başladığımız çalışmalardan elde ettiğimiz birikimle bugün artık kendi özgün yolumuzu bulduk diyebilirim. Bu nedenle ısrarla proje üretmeye devam edeceğiz. Önceden tek bir mekânda proje üretirken bu sergiyle beraber sınırları zorlayarak kentin farklı noktalarına da ulaşabildiğimiz gördük. Ekim ayı itibariyle sezon açılışını usta bir sanatçının solo sergisiyle yapmayı ve farklı seslerin, genç sanatçıların kendilerine alan bulduğu ve bir derdi, söylemi bağlamı olan küratöryel sergilerle devam eden bir programı yerleştirmeyi düşünüyoruz. 2022’nin projesi “Yukarı Bak” sergisiyken 2023 için Cumhuriyet’in 100. yılına özel bir sergi yapmayı çok istiyoruz.

Neredeyse tüm sanat etkinlikleri, fuarlar, açılışlar ve buluşmalar İstanbul’da gerçekleşiyor. İstanbul’a çok yakın bir mesafede Bursa’da hızını artırarak esen bu sanat rüzgarını nasıl yorumluyorsunuz?

Bu rüzgârda mütevazılık yapmadan kendi kurumumun kültür sanatı bir yaşam biçimi olarak ele alıp kent hayatına yön veren temel bir politika hâline getirmeyi başarmasının büyük payı olduğunu söyleyebilirim. :) Nilüfer Belediyesi pek çok disiplinde olduğu gibi güncel sanat alanında da çalışmalarını uzun yıllardır sürdüren bir belediye. Doğru bir konumlamayla doğru işler yapıldığında karşılığını da alıyorsunuz. Kent paydaşlarını bu sürece dahil etmek, her yaştan Nilüfer’linin katılacağı sanat eğitimleriyle üretim alanlarını çoğaltma, kendi izleyicisini yetiştirme, 10 yıldır çağdaş sanat alanında projeler üretme ve sanatçıları destekleme çabasının sonuçlarını görüyoruz. Burada ayrıca yeni merkezlerin ortaya çıkmasını destekleyen farklı kentlerde farklı insanlarla bir araya gelmekten heyecan duyan sanatçıların da katkısı çok büyük. Bugüne kadar daha kamusal alanda devam eden çalışmalar İmalathane gibi özel galerilerin açılması yenilikçi yaklaşımların çoğalmasıyla ilgi de artmaya başladı. Bu bizler için çok sevindirici.

“Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları” adlı sergiyi Bursa’nın Nilüfer ilçesinde yer alan Meteor- Balat Kültürevi, Edebiyat Müzesi, Fotoğraf Müzesi, Gölyazı Kültürevi, Nâzım Hikmet Kültürevi ve Pancar Deposu’nda 31 Temmuz’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

0
4569
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage