01 MART, PERŞEMBE, 2018

Kapı Aralık, İçeri Girebilirsin

Performistanbul iki yıl önce hayatımıza girdiğinde İstanbul sanat sahnesinin pek çok yenilikle karşılaşacağının da habercisi olmuştu. Simge Burhanoğlu’nun kurucusu olduğu platform, performans sanatçılarını tek bir çatı altında topluyor. İki yıl içerisinde pek çok içimize dokunan performans ile karşımıza çıkan Performistanbul, son etkinliğinde ise bizi alışık olmadığımız bir canlı sürece davet ediyor. 28 gün süreyle, 672 saat aralıksız devam edecek bir deneyimin kapılarını aralamaya hazır mısınız?

Kapı Aralık, İçeri Girebilirsin

İhtiyaç: Sen başlığı altında sunulan performans serisinin kuşkusuz en dikkat çeken yanı performansları canlı olarak deneyimleme özelliği. 10 sanatçının dahil olduğu performans serisi, sanatçıları salt izlemek yerine onlarla bir diyaloğa girebilmek için de büyük fırsat. Performistanbul’un ikinci yıl dönümünde karşımıza çıkan etkinlik aynı zamanda Canlı Sanat Araştırma Alanı’nın da habercisi. Performans serisinin gerçekleştiği bina Performistanbul’un Canlı Sanat Araştırma Alanı olarak hayatına devam edecek. Alanın inşaat ve kurulum süreci hâlâ devam ediyor. Hatta etkinlikten sağlanacak bilet gelirinin de bu alandaki kütüphanenin gelişimine destek sağlayacağını belirtmekte fayda var. Aylık ya da haftalık olarak seçtiğiniz biletlerle/bilekliklerle 16 Mart’a dek istediğiniz saat ve gün mekâna giriş yapabilirsiniz. Bilet alarak bağış yapanların isimleri, bu sürece sağladıkları desteğin altını çizmek adına kütüphanede yer alacak kitaplarda belirtilecek. Öğrenciler için ise giriş ücretsiz.

​​16 Şubat’ta ziyarete açılan İhtiyaç: Sen, Simge Burhanoğlu küratörlüğünde, 10 Performistanbul sanatçısının gerçekleştirdiği 9 performansı ağırlıyor. Bizim de bir parçası olduğumuz bir deneye dönüşen etkinlikte yer alan sanatçılar: AslieMk, Batu Bozoğlu, Ebru Sargın, Ekin Bernay, Gülhatun Yıldırım, İ. Ata Doğruel, Leman S. Darıcıoğlu, Özlem Ünlü ve Selin Kocagöncü. Ekip etkinlikle ilgili basın bülteninde amaçlarını açıklarken şu cümleleri kullanıyor: “Amaç; insanlığın ham maddesini ortaya çıkarmak. İnsanlığı, insanın içindeki ilkel duyguları hatırlatmak. Sürecin vurgulandığı aralıksız, uzun soluklu bu deneyim ile bir dönüşüm başlatmak. İnsanların önyargısız bir şekilde 7/24 kendilerine açık olan kapıdan içeri girmelerini, içeride kendilerine ait bir yer bulmalarını sağlamak ve en önemlisi de kendilerini değerli hissettirmek. Bu gerçekliği, bilinmezi sahiplendirip, içeride herkese bir yer vermek.”

Gülhatun Yıldırım

Ebru Sargın L. performans serisine bir televizyon ekranından canlı olarak izlediğimiz evi ile katılıyor. Dördüncü Duvar adlı çalışma; sanatçının evinden bir kurgu sahne, merkezde bir televizyon ve televizyonun içinden yine sanatçının evi şeklinde bir döngü olarak karşımıza çıkıyor. 24 saat canlı olarak yayımlanan görüntüde evde olup olmama durumuna göre sanatçıyı izleyebiliyoruz. Her şey tüm doğallığında akarken aslında evi gözetleyen bir yabancı konumunda biz de bu performansa dahil oluyoruz.

AslieMk (Aslı Dinç, Mustafa Kemal Yurttaş) bir paravanın arkasında performanslarını gerçekleştiriyorlar. Performans kapsamında uzuvlarının fotokopilerini çekip alt kata ışınlayan ikili bizi fantastik bir bilimkurgu alanıyla başbaşa bırakıyor. Tayy-ı Mekan ve Bast-ı Zaman: bilokasyon, otoskopi, dedublüman ve diğer üçüncü şeyler isimli performans kapsamında “iki bilim insanının beden imgelerinin kopyalarını, bulundukları binanın belirli bir noktasına ışınlama denemelerine tanık oluyoruz”.

​Performansı çerçevesinde “izleme ve izlenme” durumlarına odaklanan Gülhatun Yıldırım, İçeride adlı işiyle bizi karşılıyor. Bu çalışma kapsamında izlemenin / izlenmenin rahatsızlığı ile yine izlemenin / izlenmenin hazzına odaklanıyor. Dışarıdan mekânın penceresinden, içerideki bize bakan Gülhatun aslında ne kadar dışarıdaysa bir o kadar da içeriden bir “göz”ü temsil ediyor. Bizi izleyen kendi suretimize dönüşüyor.

Leman S. Darıcıoğlu

Performans serisi kapsamında, Bir Güle Bakmak çalışmasıyla 28 gün boyunca her gün bir güle bakan Leman S. Darıcıoğlu, güle baktıktan sonra temsilen vücuduna neşterle bir çizik atıyor. Her günün gülünü duvara asıyor, notlar tutuyor ve zaman zaman da odasına izleyicileri davet ediyor. Ekiple notlaşarak haberleşen Leman’ı günün istediğiniz saatinde güllerine bakarken, uyurken ya da sizi odasına davet ederken bulabilirsiniz.

​Seri kapsamında beni en etkileyen işlerden biri olan Ekin Bernay’ın Ne İstiyorsun? adlı çalışması. Bu oda tam anlamıyla kendimizle yüzleştiğimiz bir bölüm. Hayatta hep bir şeyler istiyoruz, hep bir şeylerin olmamasıyla yakınıyoruz ve mütemadiyen bahanelerimiz var. Peki biz gerçekten ne istediğimizi biliyor muyuz? Bernay’ın odasına girdiğinizde duvarlarda asılı notlar ile karşılaşacaksınız, bu notlarda herkesin ne istediğini yazdığını görebilirsiniz. İsterseniz siz de ne istediğinizi bir nota yazıp sanatçıya okuması için bırakabilirsiniz. Ancak yazmaya başlamadan önce ne istediğinizi sorgulamaya, kendinizle yüzleşmeye hazır olun.

Özlem Ünlü

İ. Ata Doğruel ise Tevazu adlı çalışmasında, bizi kendisini günün her saati orada bulabileceğimiz yaşam alanına davet ediyor. Leman S. Darıcıoğlu gibi süreç boyunca mekânda yaşıyor ve ekiple notlaşarak haberleşiyor. Performansın en önemli özelliği Doğruel’in yemek yeme durumunu izleyicilere emanet etmesi. Yani sanatçı ancak siz yemek yedirirseniz karnını doyurabiliyor. İzleyiciler sanatçıyı doyurmak için mekâna geliyorlar, sanatçı karnının aç olup olmadığını ise odanın yarısından itibaren durduğu siyah veya beyaz tarafla belli ediyor.

​Özlem Ünlü’nün Kâla performansı, kendisini tahtla birlikte nesneleştirerek bir çeşit obje olma eylemini sorguluyor. Sanatçı otururken üzerini sarmalayan alçı ile birlikte nesneleşen formu, o içerisinde değilken bile sanki odada herhangi bir objeymiş gibi bize katılıyor. Performans sanatçının kendi özgürlüğünü yaratması ve kendisiyle izleyicinin iktidarını sorgulamasına odaklanıyor.

Selin Kocagöncü

Batu Bozoğlu, Proje: PC adlı performansı çerçevesinde izleyici ile etkileşim kurarak üzerinde taşıdığı hoparlörü internet üzerinden kullanıma açıyor. Böylece katılımcıların mekân ziyaretinde yollayacağı metinler, otomatik seslendirmeyle sanatçının bedeninde hayat buluyor. Bozoğlu, günlük hayatına bu sürpriz sesler eşliğinde devam ediyor.

​Alt katta yer alan, Selin Kocagöncü’nün Tek Kişilik Dans Partisi isimli işi de izleyicileri müzik ve kendileriyle baş başa bırakıyor. Bu odada seçtiğiniz müzik eşliğinde özgürce dans edebilir ya da sessizce dinleyebilirsiniz.


İçinizdeki en ilkel duyguya ulaşmak, kendinizi duymak, kıymetinizi bilmek, insanlarla bütünleşmek ve arınmak için yolunuzu İhtiyaç: Sen’e düşürmeyi unutmayın.


Yer: Hacımimi Mah. Dibek Sok. No: 32 Galata / Beyoğlu, İstanbul

0
5944
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage