İyilik İçin Sanat Derneği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Kültür AŞ iş birliğiyle düzenlenen, küratörlüğünü Prof. Dr. Marcus Graf’ın üstlendiği, 18 sanatçının farklı disiplinlerden eserlerini bir araya getiren “Umut ve Güven” sergisi üzerine bir yazı.
İstanbul’un en işlek noktasında yer alan ve bir kültür sanat durağı olan Taksim Sanat bugünlerde 18 sanatçının farklı disiplinlerden üretimlerini bir araya getiren ve elde edilecek gelirin tamamının afetzedelere maddi destek sağlamak amacıyla bağışlanacağı “Umut ve Güven” sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, kurulduğu günden beri güncel sanatı ve genç sanatçıları desteklemeyi amaç edinen ve bu doğrultuda çalışmalar yürüten İyilik İçin Sanat Derneği ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Kültür AŞ iş birliğiyle ve Prof. Dr. Marcus Graf küratörlüğünde düzenleniyor.
Sergide Ahmet Oran, Alea Pınar Du Pre, Ayla Turan, Azade Köker, Bedri Baykam, Burcu Perçin, Devrim Erbil, Ebru Uygun, Ekrem Yalçındağ, Emre Namyeter, Gülveli Kaya, Haluk Akakçe, Horasan, Mehmet Güleryüz, Murat Germen, Seydi Murat Koç, Süleyman Saim Tekcan ve Yiğit Yazıcı gibi ulusal ve uluslararası alanda başarılara imza atan çağdaş sanatçılarımızın resim ve heykel çalışmalarından bir seçki sunuluyor. Sanatçıların gönüllü olarak yer aldıkları sergideki bu eserleri buluşturan tema ise bu aralar çok sık ama her zaman ihtiyacımız olan umut ve güven.
“Umut ve Güven” sergisi 6 Şubat depremlerinin ardından İyilik İçin Sanat Derneği’nin Hatay’da başlattığı “Kadın ve Çocuk Dostu Alanlar” projesine destek amacıyla hazırlandı. Sergiye katkıda bulunan sanatçılar eserlerinden bazen kendilerine, bazen bir yabancıya bazen de dünyaya seslenen eserleriyle desteğin bir parçası oldular. Serginin küratörü Prof. Dr. Marcus Graf, serginin amacını şu sözlerle tanımlıyor: “ ‘Umut ve Güven’ sergisi, mutsuzluktan, sefaletten ve felaketlerden çıkış yolu bulmaya yönelik zorlu arayışımızda, sanatın iyileştirici gücünün yanı sıra, karanlıkta bir ışık işlevi görerek umudun keşfedilebileceği ve güvenin inşa edilebileceği vurguluyor.”
18 sanatçının farklı dönemlerde, farklı tekniklerle ve farklı başlıklarda ürettikleri bu eserlerin ortak noktası toplumsal iyiliğe katkı sağlamak. Sanatın her toplumsal veya siyasi krizde önceliği, faydası, ihtiyacı açısından işlevi sorgulanır. Elbette hayati ihtiyaçların önceliği yadsınamaz ancak eğitim, sanat, bilim de toplumsal yapının yeniden ayağa kalkmasında hayati öneme sahiptir. Bu sebeple “Umut ve Güven” sergisi toplumsal şifanın bir parçası olmayı amaçlıyor.
Sergide yer alan her sanatçı katkıda bulunduğu çalışmasıyla politik, sosyolojik, ekolojik, kültürel, ekonomik vb. pek çok meseleyi sorguluyor. Bunlardan biri Ayla Turan. Sanatçının artık ismiyle özdeşleşen farklı boyutlardaki pürüzsüz, beyaz bebeklerinden Take It Easy ve Yüzücü hemen sergi alanının ortasında izleyiciyi karşılıyor. Bu pürüzsüz beyaz renkli iyimser, eğlenceli çocuk heykelleri üzerinden aslında toplumun altını delen, güç ve egemenlik gibi sosyolojik, kültürel, psikolojik meselelere değiniyor, Turan. İnsanın doğa üzerindeki yok edici hakimiyetini, yapay doğa peyzajlarını tablolarına taşıyan, doğanın ve insanın geleceğine vurgu yapan Burcu Perçin de Bir Arada ve Zamanın Ötesinde ile sergide yer alıyor. Terk edilmiş mekânları, doğayla bütünleştirdiği antik heykelleri resmettiği serilerinden birer örnek sunuyor bu çalışmalar.
Sergide insanın doğa üzerindeki sömürüsünün yarattığı tahribatı, iklim değişikliği, su hakkını, aşırı kentleşmenin yol açtığı mülkiyet meselesini, kent haklarını, yerel halkların sürdürülebilirliğini mesele edinen çalışmalarıyla bilinen usta sanatçı Murat Germen de Obscura Lucida #02 ile yer alıyor. Fotoğrafın tarihine işaret eden “Obscura Lucida” serisinden bir parça olan Obscura Lucida #02’de doğanın sessiz, kimsesiz hâlini, geceyi gündüze çevirdiği uzun pozlama çekimle izleyiciyle paylaşıyor. Doğayı kültürel bir yapı olarak tartışan Azade Köker de insan tarafından müdahaleye uğrayan doğanın görüntülerini tuvaline taşıdığı Zeytin Ağaçları eseriyle sergide yer alıyor.
Devrim Erbil ise İstanbul’a Galata’dan Süleymaniye’ye Boğaz hattından kuş bakışı bir seyir sunan eseri İstanbul Mavi Şiir (B) eseriyle sergide yer alıyor. Seydi Murat Koç ise esinini pek çok post apokaliptik filmden alan serisi “Ertesi Gün”den bir eser ve dünyanın sonuna doğru ilerleyişi konu alan serisi “Yerden Yüksek”ten bir eseriyle yer alıyor. Katmanlı yapısı ve kurgusuyla Koç’ın eserleri de sergide öne çıkanlardan. Bu eserlerle beraber toplamda 18 çağdaş sanatçının çalışmaları “Umut ve Güven” sergisinde sanatseverleri bekliyor.
“Umut ve Güven” sergisini 2 Temmuz 2023’e kadar Taksim Sanat’ta ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca eserleri İyilik İçin Sanat Derneği’nin web sitesi iyilikicinsanat.org üzerinden de görebilir ve satın alabilirsiniz.