Genç yaşta kaybettiğimiz multidisipliner sanatçı Kerem Durukan’ın anısına, onun kısa ancak üretken sanat yolculuğuna dair düzenlenen “Daima Genç / Forever Young” adlı sergi üzerine küratörü Marcus Graf’tan bir yazı.
Günlük yaşamımızda İstanbul’un sayısız sokaklarında karşılaştığınız olaylar ve tesadüfler çok tuhaf. Bir kafede oturuyorum ve Artopol Galeri’de Kerem Durukan (1987, Afyonkarahisar – 2021, İstanbul) retrospektifimiz için bu kavramsal çerçeveyi yazmaya başladığım sırada, yandaki kafenin hoparlörü Alphaville’in Forever Young’ını çalmaya başlıyor. Bu şarkıyı 1980’lerden beri yıllardır duymamıştım. Aslına bakılırsa bu metin için bundan daha iyi bir film müziği olamazdı; “Forever Young” sergimiz için mükemmel bir kavramsal bağlam sunuyor. Sanatçının 34 yaşında erken ölümü ve güçlü eserlerinin çağdaş karakteri nedeniyle, Durukan ve eserleri sonsuza kadar genç kalacak.
Kerem Durukan, Eskişehir Güzel Sanatlar Lisesi, Resim bölümünden mezun olduktan sonra 2008 yılına kadar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünde eğitim gördü. Eğitimine İstanbul’da aynı üniversitede Grafik Tasarım Yüksek Lisans Programı’nda devam etti. Yüksek lisansını yaparken 2010 yılında Almanya’nın saygın Bauhaus Weimar Üniversitesi’nde erasmus programına da katıldı. Kerem Durukan, 2014 yılında Mimar Sinan’daki eğitimini tamamladıktan sonra kariyerine bağımsız sanatçı olarak devam etti. Bu tarihten 2021’deki erken ölümüne kadar çizim, resim, kolaj ve duvar halısı alanlarında büyüleyici ve oldukça kapsamlı bir çalışma bütünü geliştirdi.
Durukan’ın grafik tasarım ve endüstriyel tasarım konusundaki bilgisi, eserlerine geleneksel estetiğin ve sanat anlayışının ötesine geçen benzersiz bir nitelik verir. Özellikle yapıtlarının son derece deneysel karakteri, ona çağdaş sanat alanında önemli bir anlam ve önem kazandırır. Malzemeleri, dokuları ve renkleri yenilikçi ve cesur bir şekilde kullanması, bugünlerde nadiren görülen güçlü bir otantikliğe, bireyselliğe ve özgünlüğe sahiptir.
“Daima Genç / Forever Young” sergisi, sanatçının yapıtlarından bir seçki sunuyor ve külliyatının hem biçimsel zenginliğini hem de çekici estetiğini ortaya koyuyor. Serginin küratöryel stratejisi, sanatçının çeşitli teknik ve medyumlardaki benzersiz stratejilerini ortaya çıkarmak için kağıt üzerine çalışmaları, tuval üzerine resimleri ve duvar halıları olmak üzere bir ayrıma dayanıyor.
Kağıt Üzeri Çalışmalar
Kerem Durukan’ın kağıt üzerine çalışmaları soyut parçalar, hayvan ve çiçek dizilerinin yanı sıra natürmortlar, portreler ve kolaj bazlı resimlere ayrılabilir. Aynı zamanda Durukan’ın çalışmalarında; figürasyon ve soyutlamanın yanı sıra dışavurumculuk ve illüstrasyon arasında da her zaman büyük bir denge göze çarpar. Kağıt üzerindeki çalışmaları, heterojen estetiği ve farklı sanat ekollerini, çağdaş sanatın, kültürün ve toplumun çoğulcu ve eklektik varlığını yansıtan çok katmanlı kompozisyonlarda birleştirme konusunda sanatçının ustalığını gösterir. Durukan, ayrıca resimde temsili, güçlü renklendirmenin saf etkisiyle nasıl dengelenebilineceğini de kavrar. Sanatçının hayvan, nesne ve portreleri, anatomi ve perspektif konusundaki zanaatsal özellikleri oldukça iyi bildiğine dair teknik becerisini kanıtlar ancak hiçbir zaman gerçekliğin basit bir yeniden yaratımı ya da dış dünyanın natüralist bir temsili içinde kalmaz. Bunun yerine, deformasyon ve soyutlamayı kullanan figürleri ve nesneleri, gerçekçiliğin ötesine geçerek sanatçının bugüne dair bireysel düşünce ve duygularını yansıtır.
Kerem Durukan’ın figürasyonu ilkel sanat, naif sanat, neo-ekspresyonizm ve karikatürle ilişkiler gösterirken, renk paleti sanatçının fovizm ve (soyut) ekspresyonizmden bilinen formalist resim anlayışına bağlılığını açıkça ortaya koyar. Durukan’ın çok çeşitli karmaşık giriftler ve zengin matrisler gösteren kağıt üzerindeki çalışmaları, dokuyu kapsamlı bir şekilde kullanması açısından bu tezi desteklemektedir. Ağır fırça darbelerinden hassas dekoratif zeminlere kadar uzanan çok sayıda dekoratif yapı nedeniyle psiko-görsel açıdan oldukça etkileyicidirler.
Sanatçı, eserlerinin görsel etkisini ve genel estetik görünümünü desteklemek için sıklıkla özel olarak seçilmiş çerçeveler kullanır. Bazen sade ve modern görünen, bazen de son derece süslü ve klasik görünen çerçeveler, ifade edilen içeriğe de anlam katar ve kompozisyonunun doğal bir parçası olarak görülebilir. Çerçeveler, eserlerinin ardındaki sanatsal ve estetik fikirleri desteklemek amacıyla her zaman Durukan tarafından özenle seçilmiştir.
Sonuçta Kerem Durukan, heterojen figürler, şekiller, formlar, dokular ve renklerden ilgi çekici bir kompozisyonun nasıl oluşturulacağını çok iyi biliyordu. Çok katmanlı yapılarıyla dünyevi kaosumuzu yansıtan, günümüz sanat ve kültürünün dinamik karakterini aynı anda ortaya koyan tablosal kompozisyonlarda birbirinden oldukça farklı sanatsal unsurları bir araya getirmek kesinlikle kolay değil. Durukan'ın kolaj temelli çalışmaları, özellikle parçalı kompozisyon konusundaki bireysel anlayışını ve figürleri, şekilleri, dokuları ve renkleri çekici bir bütünlük içinde düzenleme konusundaki ustalığını ortaya koyar. Sanatçının, ön plan, orta plan ve arka plandaki resimsel öğeler arasındaki ilişkileri kurarkenki kompozisyon anlayışı, izleyicinin gözüne geniş bir görsel veri yelpazesi sunar. İzleyici, sanatçının büyüleyici dünyasının yanı sıra gerçekliğin pek çok katmanına ilişkin iç görüler kazanır ve bu katmanlar arasında izleyici, dünya hakkında kendi görüşlerini formüle edebilir.
Tuval Üzeri Resimler
Artopol Gallery’de sergilenen resimler tuval üzerine figüratif ve soyut çalışmalar olarak ikiye ayrılabilir. Ressamın ağır ve aceleci fırça darbeleriyle uyguladığı birçok renk katmanı ve karmaşık yapılar arasında, tasvir edilen kahramanlar keşfedilme mücadelesi verirler. Durukan’ın güçlü fırça kullanımı bir yandan boyama sürecine dair izler bırakırken öte yandan da sanatçının varlığının altını çizer. Sanatçının üslubunun ifade gücü, resmin kendi varlığına işaret eder, renklerin, şekillerin ve dokuların içsel gücünü ortaya çıkarır.
Durukan’ın tuvallerinde figürler hiçbir zaman gerçekçi görünmezler aksine, insanların bu tuhaf ve çoğu zaman acımasız dünyada var olmak için her gün verdikleri varoluşsal mücadeleye gönderme yapan insan benzeri sembolleri andırırlar. Ancak asla üzgün, karamsar ya da depresif değillerdir, aksine aktif ve güçlü görünürler. Deformasyon ve soyutlamanın abartılmaması, izleyicinin tasvir edilen insan anlatısını her zaman kavrayabilmesine olanak tanır
Durukan, kahramanların geçmişi ve içinde bulundukları ortamı hiçbir zaman net bir şekilde tasvir etmez, dolayısıyla kahramanların zamanları ve mekânları bilinmez. Bu, resimlere zamansız ve mekânsız bir karakter kazandırarak onları evrensel simgelere dönüştürür. Onların hikâyeleri dünyanın herhangi bir zamanında ve herhangi bir yerinde yaşanmış olabilir. Yine de figürler, parlak ve renkli arka plan karşısında fiziksel görünümleri nedeniyle çağdaş bir karakter taşırlar.
Resimler, ilkel sanata, grafitiye ve karikatüre göndermeler içeren çağdaş dışavurumculuğun güçlü örnekleridir. Sanatçının dünyaya bakış açısını yansıtmanın yanı sıra izleyiciye bireysel olmanın, toplumsal olmanın, hayatta kalmanın zorluklarını gözlemleme şansı verir. Bu konuların aşinalığı, izleyiciye kendi varoluş mücadelesi üzerinde düşünebilme olanağı verir.
Duvar Halıları
Duvar halısı çalışmaları genellikle kağıt veya tuval üzerine yapılan çalışmalara göre boyut olarak daha büyük olup, katman ve doku sayıları daha azdır. Bazı eserlerde renk baş roldeyken, bazı eserlerde figürlerin tasarımı öne çıkar. Genel olarak kompozisyonlarda daha minimal ve daha güçlü bir grafik tavrı hakimdir. Tasvir edilen işaretler ve yüzler, grafiti, ilkel sanat ve açıklayıcı ikonlarla ilişkileri göstermektedir. Estetik doğaları dekorasyon ve anlatım arasında geçiş yapar. Halılar, Kerem Durukan’ın sanatı tasarımla birleştirerek süsleme ve illüstrasyon sınırlarını aşan özgün çalışmalar yaratma becerisine dair oldukça güzel örneklerdir. Burada Durukan’ın, tasarım bilgisini özgür bir görsel sanatçı olarak edindiği deneyimlerle birleştirme konusundaki olağanüstü yeteneği tam olarak ortaya çıkar. Aynı zamanda duvar halısı çalışmaları, sanatçının sanatsal yapıtının özünü ortaya çıkarmaya yönelik bir yön olarak da anlaşılabilir. Bu anlamda onun geniş külliyatı içerisinde özel bir yere sahiptirler.
Kerem Durukan vefat ettiğinde arkasında gelecek nesil genç sanatçılara ilham verecek güçlü bir külliyat bıraktı. Bu nedenle onun anısı ve eserleri sadece arkadaşlarının ve ailesinin akıllarında ve kalplerinde değil, diğer sanatçılar üzerinde de kalıcı bir etki bırakarak sanat ortamında da yaşayacaktır. Kerem Durukan ve eserlerinin sonsuza kadar genç kalacak olmasının nedeni de budur.
Kerem Durukan’ın “Forever Young” başlıklı solo sergisini 31 Aralık’a kadar Artopol Gallery’de ziyaret edebilirsiniz.