Sanat sektöründe farklı disiplinlerde yer alan gençlerin bir araya gelerek oluşturduğu Ye’r Community ekibi ile lansman sergisi “Bi’ Yer” odağında topluluğa dair merak ettiklerimizi konuştuk.
Ye’r Community; Ece Ebrar Sözkesen, Ozan Batman, Saltık Doğa Özsar ve Şamil Burhan Öztürk tarafından 1,5 yıl önce Eskişehir’de kuruldu. Anadolu kentlerindeki genç-yerel sanatçıları, toplulukları ve kurumları bir araya getirerek sanatçılara yeni alanlar açarken, toplumsal problemleri de ele almaya teşvik eden Ye’r Community, kamusal alanlarda etkinlikler düzenleyerek sanatı geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor. Ye’r Community, topluluğa dahil olan birçok sanatçı ile birlikte, sergi ve etkinlikler aracığıyla, sanatı farklı bölgelere taşıyor. Topluluğun lansman sergisi “Bi’ Yer”, geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de sanatseverlerle buluştu. Farklı disiplinlerde çalışan 22 sanatçıyı bir araya getiren sergi, Ye’r Community ile izleyicilerin ilk karşılaşması olma niteliği taşıyor.
Aidiyet ve doğal bir yer duygusu oluşturan topluluğun ilk gösterimi olan sergi; bir araya gelmenin verdiği güçle yeni sulara yelken açıp bu yolculukta sorduğumuz sorularla, kim olduğumuzu anlamak ve anlatmak amacıyla kurgulandı. Bireyin aidiyet arayışı sonucu başlayan değişimini, topluluk olma ihtiyacıyla devam ettiren sergide; M. Cevahir Akbaş, Musa Alpar, Şahsenem Altıparmak, Aytuğ Aykut, Ozan Batman, Ahmet Hamdi Başsöz, Duygu Deniz Bilgin, Barkın Çoşkun, Gökçe Hiçyılmaz, Büşra Kara, Esra Mengülerek, Reyhan Mente, Semanur Özdemir, Saltık Doğa Özsar, Şamil Burhan Öztürk, Ayşenur Sarı, Ece Ebrar Sözkesen, Beyza Tosunoğlu, İmren Yaman, Yıldırım Yazganarıkan, Naz Yılmaz ve İpek Yücesoy’un eserleri izleyici karşısına çıktı.
İlk olarak Ye’r Community’nin kuruluş hikâyesini konuşarak başlamak isterim. Ye’r Community’nin oluşumuna ne ilham verdi? Topluluğu kurarken ve büyütürken zorluklarla karşılaştınız mı?
Ece Ebrar Sözkesen (Kurucu Ortak): Son sorunun cevabı ilk soru desek yeridir. :) Ortak hikâyemizi ortak zorluklar oluşturdu aslında. Güzel sanatlardan mezun üç farklı disiplinden (heykel, baskı sanatları ve grafik tasarım) dört arkadaş olarak 1,5 yıl önce Eskişehir’de kurulduk. Mezun ve genç sanatçılar olarak kurumlar, yerleşik çevreler ve sanat alanlarında yer almanın zorluğunu fark edip üzerine konuşmakla başladı. “Biz ne yapabiliriz?”e odaklandık. Hangi imkânlar sağlandığında sanat akışında fark yaratabilir, bağımsız alanları oluşturabilirdik ve en önemlisi diğer insanları nasıl dahil ederdik? Çözüme yönelik bir sürü soruyu cevapladığımız ve saatlerce sohbet ettiğimiz noktada Ye’r Community oluşmaya başladı. Ye’r Community’nin ilhamı toplu olarak neler yapabileceğimizi hayal ettiğimiz anlardan geliyor. Birlikte güzel şeyler üretebileceğimize olan inancımızın bizi beslemedeki rolü kaçınılmaz. Topluluğu kurmaya başladığımız andan itibaren zorluklar başladı. Fakat zorluk demek soru demek bizim için, çünkü doğru sorudaysanız mutlaka cevabı vardır. İnşa etmek istenilen güzel şeyler varsa her aşamada zorluk elbette var. Özellikle topluluk gibi insan ağının çok karmaşık ve yoğun olduğu bir ekosistem içerisinde…
Ye’r Community’nin çalışmalarının merkezinde “etkileşim” yer alıyor. Projelerinizin daha geniş kitleler için erişilebilir ve etkili olmasını nasıl sağlıyorsunuz?
Şamil Burhan Öztürk (Kurucu Ortak): Ye’r Community etkileşimi verimlilik merkezli inşa ediyor. Yalnızca insan çoğunluğu sağlamak hedef alınan ilk şey değil. Her projede, o proje için verimli çalışabilecek kişi sayısı ve niteliği öncelikli bir durum. Projelerde amacımız etkinlik türüne göre alanlarında genç ve dinamik kişilerin deneyim kazanmak ya da aktif olmak istedikleri alanda faaliyet göstermesi, portföyüne katkıda bulunması. Projelerin etkisinin, kişinin işini (tasarım-sanat) iyi ifade edebildiği ve bağımsız şekilde işini icra edebildiği, inisiyatif alabildiği, üretkenlik ekosisteminin esnek olduğu noktada yükseldiğine inanıyoruz. Tüm iletişim kanallarımız çevrim içi platformlarda herkese açık, isteyen herkesin bize ulaşmasını mümkün kılıyoruz. Ortaklık kurmak iş birliği yapmak isteyen herkesle iletişim hâlindeyiz ve elimizden geldiğince erişilebilir olmak istiyoruz.
Kültürel diyalog kavramı da inisiyatifinizin ayrılmaz bir parçası. Ye’r Community’nin faaliyetleri, girişimleri; sanatçılar, topluluklar ve daha geniş toplumsal konular arasındaki diyaloğu nasıl teşvik ediyor?
Saltık Doğa Özsar (Kurucu Ortak): Yer Community’nin kuruluş mottolarından biri de bu; kültürel diyaloğu teşvik etmek. Community; kurum-kuruluş, şirket ya da kişilere “ilgili” sanat-tasarım projeleri tasarlıyor. Organizasyonu karar verilmiş projenin gerçekleşmesi adına, faaliyet alanlarını, sanatçı-tasarımcılara sunarken proje konusunda toplumsal bir konuyu ele alabiliyor. Daha sonra proje çerçevesinde konumlanabilecek tüm hikâye ortaklarına çağrıda bulunuyor. Hâlihazırda organize edilmiş projelere kendi toplumsal konusuyla eklendiği ya da topluluğun hedeflediği konulardaki organizasyonlarda bulunarak da alternatif etkileşim alanları açmayı hedefliyoruz.
Topluluğunuzun deneyimlerinize dayanarak sanatın sosyal ve çevresel aktivizmdeki rolünü nasıl görüyorsunuz? Sanatsal çalışmalar aracılığıyla çevresel kaygıları ele alma biçiminizi biraz detaylandırabilir misiniz?
Ece Ebrar Sözkesen (Kurucu Ortak): Sanatın ve sanatçının böyle bir rolü üstlenme sorumluluğu var mıdır tartışılır fakat bir duruma, konuya ister bireysel ister toplumsal olsun güçlü bir şekilde parmak basmanın, yol göstermenin ya da hatırlatmanın bir yolu da sanat. Sanat yapısı gereği de protest aynı zamanda. Ele aldığımız sosyal konuyu bir projeye dönüştürüyoruz. Ele alma biçimimiz tamamen projenin tasarlanma biçimine bağlı; konuyu bazen bir sergi ve sergiye paralel söyleşi vb. etkinliklerle ele alabiliriz, bir workshop, etkinlik serisi şeklinde ele alabilir veya kamusal alana ilgili bir eser veya tasarımda konumlandırabiliriz. Bir konu üzerinden olsun ya da olmasın, topluluk, ana hedef olarak ortak hikâyelere odaklanıyor. O hikâyeyi ele alma, ifade etme biçimimiz tamamen bağımsız ve esnek. Her proje için yeni ekipleşmeler oluşturuyoruz. “Onlarca insanın fikirsel olarak dahil olduğu süreçler sonucunda ele alma biçimimizi birlikte keşfediyoruz.”
Girişimlerinizin sanatçılar, topluluklar ve sanat izleyicisi üzerindeki etkilerini nasıl gözlemliyorsunuz? Şu ana kadar gerçekleştirdiğiniz projelerden nasıl geri dönüşler aldınız?
Ozan Batman (Kurucu Ortak): Ortak dertlere sahip olduğunuz insanlar varsa öncelikle siz bir ihtiyaçsınız, demek istediğim topluluğunuz bir ihtiyaç. Girişimlerimiz ihtiyaçlarını hedeflediğimiz birçok insana olumlu dokunuşlar yaptı, bizde bunu geri dönüşlerden anlıyoruz ve bundan çok mutluyuz. En önceki etkisi tabii ki projelerde katılımcı olarak yer alan kişilere oluyor. Bu birlikteliğin ahengini gören insanlar için ilham olduğuyla ilgili geri dönüşler alıyoruz. Son sergimiz “Bi’ Yer”, 27 Ocak’ta Eskişehir’de sanatseverlerle buluştu. Katılımcı sayısı ve sanat ilgilisi çok yoğundu. Serginin açık olduğu süre boyunca birbirlerinden duyarak gelen ve sergimiz hakkında olumlu dönüşte bulunan, topluluğumuz hakkında bilgi almaya gelen ve proje teklifinde bulunan birçok kurum-kuruluş ve kişi oldu. Güzel bir akış yarattığımızı hissediyoruz, hikâye ortaklarımızla birlikte güçlenerek gelişeceğine inanıyoruz.
Misyonunuzla ilgilenen sanatçılar Ye’r Community’ye nasıl katkıda bulunabilir veya yer alabilir? Kapınız herkese açık mı?
Şamil Burhan Öztürk (Kurucu Ortak): Sanatçılar öncelikle portföylerini göndererek arşivimize dahil olabilirler. Ekstra dahil olmak istedikleri alanlar var ise (organizasyon, koordinasyon vb.) bize ulaşıp tanışabilirler. Tasarladıkları ve bir ekiple gerçekleştirmek istedikleri projelerle gelebilirler. Bir proje için köprü olmak bağlantı yaratmak isteyebilirler. Topluluğumuz istisnalar olsa da ortalama 22-30 yaş sanatçıları odağında tutuyor. Sanatçıların veya diğer kreatif alan çalışanlarının (küratör, sergi tasarımcısı vb.) bu aralıkta zorluk çektiğini gözlemledik. Bu yıllarda yer aldığımız organizasyonlar içerisinde çoğunlukla en altta kalırız. Fakat riskler, deneysellik ve bağımsızlık üzerine de işler üretmek aktif olmak isteriz. Bu bağlamda kapımız herkese açık. Topluluğun maddi güç ve insan sayısı kapasitesi, proje takvimi gibi şartlar izin verdiği sürece ortaklıklar kurmaya devam ediyoruz.
Biliyoruz ki sanat için finansman ve destek çok önemli. Ye’r Community, finansman ve sponsorluğu güvence altına almak için hangi stratejileri benimsiyor? Bireyler veya kuruluşlar size nasıl katkıda bulunabiliyor?
Ozan Batman (Kurucu Ortak): Kurum-kuruluş, şirket ya da bireyler maddi, network, mekân veya ayni destekte bulunabiliyorlar. Ye’r Community sağlam bir finansman destek noktasında durmak için öncelikle her açıdan rasyonel, uygulanabilir projeler tasarlıyor. Yani ayağını yorganına göre uzatıyor. Daha önceki projelerden edindiğimiz deneyimler ışığında, yeni proje için kurduğumuz ağların desteğini rasyonel bir zemine oturtuyoruz. Kimlerden destek isteyebiliriz planını yapıyoruz. Destek ağlarında ortaklıklar kesinleştikten sonra destek tarafının gelişimini projeyle paralel ilerletiyoruz. Çoğunlukla destek kalemleri için B-C planları yapıyoruz.
İş birlikleri ve ortaklıklar da projeleriniz için önemli bir unsur. Ortakları seçerken hangi kriterler üzerinden ilerliyorsunuz, bu iş birlikleri projelerinizi nasıl şekillendiriyor?
Ece Ebrar Sözkesen (Kurucu Ortak): Hiçbir şey olmadan önce insanız diyoruz. O sebeple ortaklarla insani kurallar, küresel etik ve insan hakları konusunda aynı hedefleri paylaşmamız çok önemli bir kriter. Sanatçı topluluğu olarak projelerde ortaklarımızla süreçleri müzakere ediyoruz fakat üreteceğimiz faaliyet konusunda bağımsız kararların desteklenmesini önemsiyoruz. Proje içerisinde sorumlulukları konusunda duyarlı, iletişimi güçlü, işinde idealist ve girişimci ortakları seçmeye özen gösteriyoruz. Kriterler projenin önceliklerine göre de önceliklendirilebiliyor.
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de izleyicilerle buluşan Ye’r Community’nin lansman sergisi “Bi’ Yer”den bahsedebilir misiniz? Bu sergi Ye’r Community’nin misyon ve vizyonunu nasıl yansıttı?
Ecem Naz Çakır (Küratör): Ye’r Community’nin kurulma amacı olan Anadolu kentlerindeki sanatçıların görünürlüğünü arttırma ve sanat-kültür üreticilerine beraberlikten doğan güvenli bir alan sağlama, bu serginin kürasyonunun ve hazırlık sürecinin temel yapı taşı oldu. “Bi’ Yer” sergisi, sürecine girdiğimiz diğer projelerimizden önce kendimizi tanıtma isteği ve ihtiyacı duymamızla ortaya çıktı diyebilirim. Ye’r Community’nin kurulma sürecindeki bireysel hikâyelerden ilham alan, topluluk olma ihtiyacına odaklanan ve 22 sanatçıdan oluşan, lansman niteliği taşıyan bir sergi. Sergi üç bölümden oluşuyor diyerek özetleyebilirim. İlk bölümde topluluk olma yolundaki değişim, dönüşüm ve arayış sürecini eserler üzerinden gözlemlerken ikinci bölümde topluluk olma sürecini, potansiyelimizi ve toplumsal konulardaki eleştirileri dile getirdik. Son bölümde ise beraberliğin gücünü ve Ye’r Community ile oluşturduğumuz güvenli alanı izleyiciye sunduk.
“Bi’ Yer” sergisi için sanatçı ve eser seçim süreci nasıl oldu? Öne çıkarmak istediğiniz temalar nelerdi?
Ecem Naz Çakır (Küratör): Başından beri hem Ye’r Communiy ile beraber olan hem de kısa bir zaman dilimi içerisinde olduğumuz için bizi destekleyen ve aynı heyecana sahip olduğumuz genç sanatçılardan oluşan bir süreçti.
İlke Çolak (Sergi Tasarımı): Sergi, Ye’r Community ile izleyicilerin ilk karşılaşması oldu. Bu nedenle topluluk, bir aradalık ve başlangıç noktasını yansıtabilmek adına, daha ham malzemeleri tercih etmeye çalıştık. Sponsorlarımızın desteği ile OSB malzemesi ile paneller tasarladık. Tasarlanan bu doğal görünüm, yansıtmak istediğimiz hikâye ile paralellik sağlıyor. Bir arada olma düşüncesini hissettirebilmek için Ye’r Community ile tanışan izleyicilere, ‘Yer’ kelimesi ile üretecekleri sloganları yazabilmeleri için sergide interaktif bir köşe tasarladık. Bu köşeye slogan bırakan her ziyaretçi, aslında bizimle temas etti ve bir anı oluşturmuş oldu.
Geleceğe baktığımızda Ye’r Community’nin uzun vadeli hedefleri nelerdir? Sanat camiasındaki etkinizi nasıl geliştirip genişletmeyi planlıyorsunuz? Ye’r Community’den gelecekte neler bekleyebiliriz?
Saltık Doğa Özsar (Kurucu Ortak): Ye’r Community öncelikle güvenli ve bağımsız bir sanat-tasarım alanı alternatifi olmak istiyor. Sanatın çeşitliliğini ve erişilebilirliğini artırmak, toplumda sanatın değerini ve etkisini daha geniş bir kitleye yaymak, genç yetenekleri desteklemek ve sürdürülebilir sanat pratiklerini teşvik etmek gibi noktaları geliştirmek bizim için çok önemli. Gelecekte ulusal ve uluslararası proje iş birliklerinde Ye’r Community’nin etkisini, kitlesini artırmayı planlıyoruz. Kurumlarla ortak projeler büyütmeyi, genç sanatçılar için etkinliklerin kapsamını büyüterek geliştirmeyi istiyoruz.
Son olarak benzer girişimler başlatmak isteyen sanatçılara veya topluluklara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Ece Ebrar Sözkesen (Kurucu Ortak): Öncelikle hangi soruna çözüm olduğunu çok iyi bilmeli herhangi bir topluluk. Bunu neden söylüyoruz, çünkü topluluk olmak başlı başına zor bir şeyken netleştirmediğiniz, neyi odağa aldığınızı bilmediğiniz bir şey üzerinden gitmek hem daha zor hem de motive olması daha güç bir durum. Kaç ay sürerse sürsün aklınızda berrak bir şekilde canlanana kadar topluluğunuzu bir tabana oturtmaya çalışmayı sürdürün. Kolay çözüm, doğru soruları bilmekle geliyor diye düşünüyoruz. Daha sonra doğru ekibi oluşturmak çok önemli. Dertlerinize en benzer, niteliklerinizin farklılıklarla çeşitlendiği bir grup iyi bir ekip olabilir. Sonrasında amacınız doğrultusunda önünüze çıkacak her türlü zorluğa B planı yaratmak, pratik olmak ve vazgeçmemek gerekiyor. Naçizane önerilerimiz bunlar. :) Yaşadığımız topraklarda birçok topluluk doğuyor ve gelişiyor, nicelerine diyelim!
Ye’r Community hakkında detaylı bilgiye ve gelecek projelerine buradan ulaşabilirsiniz.