Mamut Art Project 2024’te Odağımız Fotoğraf

Bu yıl 11’inci kez sanatseverleri ve sanat profesyonellerini Türkiye’nin pek çok yerinden gelen bağımsız sanatçılarla bir araya getiren Mamut Art Project, 22 - 26 Mayıs 2024 tarihleri arasında Yapı Kredi bomontiada Galeri ve Kat 4’de gerçekleşiyor.

​Mamut Art Project’in bu yılki jüri üyeleri arasında Salt Programlar Sorumlusu Amira Akbıyıkoğlu Arzık, sanatçı Burçak Bingöl, bağımsız küratör ve yazar Jessica Cerasi, SAHA Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Haro Cümbüşyan ve Sanatorium Gallery Yönetici Ortağı Adnan Yerebakan yer aldı. 11’inci edisyonu Türkiye’nin farklı yerlerinden katılan 41 sanatçının eserleri oluşturdu. Sergide yer alan sanatçılar: Adéla Matalová, Ahmet Mert Hasret, Ali Arda Özdeniz, Anıl Can, Arda Cosan, Aurora Tuğçe Aydın, Baran Efe Öztürk, Ben Grosse -Johannboecke, Betül Kotil, Burçin Esin, Burcu Toral, Çağrı Dizdar, Cem Yünür, Defne Parman, Dilan Perişan, Dilay Öğmen, Ece Duran, Ece Erbil, Ece Yalçın, Elif Acar, Emre Taş, Enes Helvacı, Heper Sayar, İlhak Altıparmak, Kübra Su Yıldırım, Merve Karakoç, Merve Zeybek, Mina Havutcu, Mine Kemertaş, Nazif Can Akçalı, Neda Aydın, Özge Akdeniz, Özlem Can, Şafak Kocaoğlu, Şahsenem Altıparmak, Sena Soykök, Serhat Kır, Songül Karakoç, Sude Erkoyuncu, Süreyya Kağan Tekkaya, Vardal Caniş.

​Mamut Art Project’in 11’inci edisyonu Premium Otomotiv markası Lexus, Beylerbeyi İçecek Pazarlama, Converse, Trendyol Sanat ve vitruta'nın eş sponsorluğunda, Arçelik desteğiyle hayata geçti. Eserleri fiziki olarak Yapı Kredi bomontiada’da ve çevrim içi platformu mamutartproject.com adresi üzerinden eş zamanlı olarak ziyaret edebilirsiniz.

Mamut Art Project, her yıl çok yetenekli fotoğraf sanatçılarıyla tanıştığımız bir yer. Bu sebeple bu sene odağımıza üretimlerinde fotoğrafı seçen sanatçıları alalım istedik. Bu sene seçkide fotoğraf serileriyle yer alan Baran Efe Öztürk, Burçin Esin ve Süreyya Kağan Tekkaya’ya sorularımızı yönelttik.

- Sanat sizin için ne zaman bir ifade alanı oldu? Üretimlerinizin temelini neler oluşturuyor?

- Fotoğrafı, bu medyumu ifade aracı olarak seçmenizde neler etkili oldu? O görüntüyü, anı fotoğraflayan kişi olmanın sizdeki karşılığı nedir?

- Görsel dilinizi nasıl tanımlarsınız? Bu zaman içinde nasıl oluştu/değişti/değişiyor? 

- Mamut Art Project 2024’e katılmaya nasıl karar verdiniz? Sizin için burada yer almak neden önemli?

​- Mamut Art Project'te yer alan çalışmalarınıza şekil veren fikirden, yaratım sürecinizden bahseder misiniz? Bu serinin yarattığı evren izleyiciye ne ifade ediyor?

BARAN EFE ÖZTÜRK

1- Sanat dünyasında yeniyim. Orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak büyürken sanata yönelmek bir seçenek gibi gelmiyordu. Yakın bir geçmişe kadar kendimi ve çevremi özgürce ifade etmemin bu kadar değerli olduğunu görmemiştim. Uzun süreden beri kendimi kendime sanat aracılığıyla ifade ediyordum fakat başka insanlarla böyle bir iletişim kurabileceğimi düşünmüyordum. Kurmayı yeni öğrendiğim bu iletişim beni heyecanlandırıyor. Üretimlerimin temelini, makineye olan merakım, kişisel sorunlarım ve toplumda gördüğüm sorunlar oluşturuyor.

2- Dedem, İskenderun Demir ve Çelik Fabrikası’nda çalışırken eğitim için SSCB’ye gitmiş ve oradan bir Zenit-E almış. İlk Slr kamera deneyimim 10 yaşımda bu Zenit-E ile oldu. O zamanlar ne yaptığımın çok farkında değildim fakat daha sonrasında kameranın, insanlığın zamana karşı koyabildiği belki de tek alet olması beni ona bağladı. Olan bir şeyi yakalamak veya olan bir şeyden başka parçalar yaratmak bazen de görülmeyeni göstermek keyif verici. Küçüklükten beri bir şeyler toplamaya yatkınlığım var. Fotoğrafın arşiv değeri, toplayıcılık huyuma hizmet ediyor.

3- Mimariye ilgim üniversite zamanında başladı. Yapıların birçok şey anlattığını düşünüyorum. En temelde insanların barınması veya çalışması için yapılan bu yapıların her birinin kendi karakteri olduğuna ve aynı, insan gibi anılar biriktirdiğine inanıyorum. Şu an MAP’de sergilenen işlerimden biri 2019 diğeri ise 2021’den. Aslında sergilenen bu fotoğraflar biraz da değişen görsel dilime aitler. Şu an bir Slr kamerayla değil de ilk dijital kameralarla çalışıyorum. Zaman geçtikçe daha küçük görsellere ilgi duyuyorum. Bir dönem deneysel videoya yöneldim ve hâlen daha bununla ilgili işler üretiyorum. Binaların bana verdiği yaşanmışlık hissini hâlâ yeni işlerimde işliyorum.

4- Uzun zamandır takip ettiğim bir sergiydi ve benim ilk sergim oldu. Şansımı denemek istedim, benim için yeni bir dünyanın kapısı oldu. Bir kez yer alınabiliyor olması ve birbirinden farklı onlarca disiplinin aynı platformda yer alması beni çok heyecanlandırdı. Benim için asıl önemli olan burada bu kadar yetenekli ve yaratıcı insanlarla bir şeyler paylaşmak ve onların arasında olmak.

5- “Work”, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde kumaş taşırken denk geldiğim bir kareydi. Daha önce üretme motivasyonum olarak bahsettiğim toplumsal sorunlara da dokunuyor. Karenin yarısını devasa, demir bir fabrika diğer yarısını da kasvetli bir gökyüzü dolduruyor ve bu ikisinin arasında sıkışıp ufacık kalmış, çalışan bir insan bulunuyor. “Work”’ün evreninin karamsar ve gerçekçi olduğunu düşünüyorum. Öte yandan “Untitled” serimde zamansız tasarımları olan bir binalar serisinin zamanla yıpranmış sıkışık parçalarını kareledim. Kareleri ve renkleriyle biraz ütopik biraz da gerçekten uzak, yapay bir evreni olduğunu düşünüyorum. Sıcak mı soğuk mu? Huzurlu mu huzursuz mu? Belli olmayan bir seri.

BURÇİN ESİN 

1- Yaklaşık 16-17 yaşlarında fotoğraf çekerek kendimi ifade edebileceğimi hissetmiştim. Üretimlerimin temelini genelde bireysel zevklerim ve ilgi alanlarım oluşturuyor.

2- Küçüklüğümden beri evde kamera ile iç içe büyüdüm. Ailemde profesyonel olarak olmasa da hep fotoğraf ve video çekme ile ilgili bir heyecan vardı. Büyük ihtimalle sebebi bu olabilir. Bir hikâyeyi fotoğraflarla anlatmak bana hep ilgi çekici gelmiştir. Hâlâ daha geliyor. Bir birikimin rafine edilmiş hâli olarak görüyorum.

3- Sinematik ve detaylı. Dil sürekli değişen, evrilen bir şey. Yeni şeyleri denemeyi de her zaman sevmişimdir. İçimden gelen değişime de hiçbir zaman karşı koymuyorum. İnsan etrafındaki birçok şeyden etkilenmeye açık oluyor. Gökten inen bir ilham olduğunu düşünmüyorum. İlham almayı öğrenmek önemli olan bence.

4- Mamut Art Project’e Aybala Yalçın’ın yoğun ısrarları sonucunda başvurdum. Şimdi iyi ki de ısrar etmiş diyorum. Mamut Art Project güzel bir proje. Seçkilerini seviyorum. Birçok güzel sanatçı keşfetmeme yardımcı oldular. Oldukça tatlı bir ekip ve yaptıkları şey değerli.

​5- “Hamam” serisine başlamam yine kişisel gözlem ve merakımdan oldu. Hamamlar ve termal sular ilginç atmosferler ve çok eski bir gelenek. Gelenekler de hep hoşuma gitmiştir. Bu geleneklerin bireysellikle buluştuğu mekânlar olarak görüyorum hamamları. Toplu şekilde gerçekleştirilen ancak oldukça bireysel bir etkinlik aslında. O yüzden gözlemlemeyi fotoğraflamayı ve bu geleneğin güncel hâlini kaydetmeyi çok zevkli buluyorum. Aslında işlerim içsel bir sürecin parçalarını anlatıyor. Çünkü fiziksel bir etkinlik olmasına rağmen oldukça zihinsel bir sürece dönüşüyor. Bunu fotoğraflamaya çalışıyorum.

SÜREYYA KAĞAN TEKKAYA

1- Üniversitede okuduğum dönemde Can Altay Hocam’dan aldığım “Object and Space in Contemporary Art” dersi beni sanat ile bulusturdu ve Avşar Gürpınar Hocam’dan aldığım farklı kritik tasarım dersleri üretimimdeki bilincimin temelini oluşturdu.

Üretimlerimin temelini “kendim olmak” oluşturuyor. Sevdiğim medyumlarda “ben” olmanın doğallığını gösterebildiğim zaman iyi bir iş ortaya koyduğumu düşünüyorum.

2- Deklanşöre basmak hayat enerjimi oluşturuyor diyebilirim. Vizörden bakarken göstermek istediğimi seçerek elemenin, “ben” kavramını ortaya çıkaran en güçlü hareket olduğunu düşündüğüm için bu medyumda işler ortaya çıkarmayı seviyorum. Boynumda kamera olmadan asla sokağa çıkmam. Tabii bu bir video kamera da olabilir.

3- Görsel dilim, sokağın beni yönlendirmesi ve her yere yürüyerek gitmem ile oluştu ve adımlarımı attıkça değişmeye, gelişmeye devam ediyor. Görsel dilimi “akış” ve “kontrast” kelimeleri ile tanımlayabilirim.

4- Mamut Art Project’i önceki senelerinde ziyaret ettigimde kendi işlerimden birini de burada görmek istediğimi düşünmüştüm. Birbirinden farkli medyumlarda üretim yapan birçok sanatçı ile beraber ortak bir mekânda olmak benim için heyecanlı bir duygu.

5- Yakın arkadaşım Deniz'in babası Ömer abimin evreninde geçen bu işimde; evlerindeki misafirperverlik ile beraber gelen doğallıkta üretimlerimin temelini oluşturan “beni” buldum. Ömer abinin evinde izledigim bu evrenin, günümüz dünyasının aktüellerini yaşantılayan her insanın evreninden birer parça barındığını fark ettim. Yaptığımız sohbetler ve vedalaşma ritüelimiz arasında zihnime düşenleri, izleyicinin bu evrendeki kavramına temas yaratacak bir hikâyede sunmayı hedefledim. Yaratım sürecinde, izleyicinin bu evrende kendine bir yer edinmesi ve eve gelen misafirin gözünden tanık olması fikri eserimin ortaya çıkışında ifade bulmasını istediğim bir öge oldu.

Mamut Art Project’in 11. edisyonunu 22 - 26 Mayıs 2024 tarihleri arasında Yapı Kredi bomontiada Galeri ve Kat 4’te ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.