“Her sanatçının hedefi hareketi yakalamaktır, sanatsal anlamda hapsolan yaşam, yüzyıllar sonra bir yabancının gözünde tekrar yaşam bulduğu için hayattır.” William Faulkner
Tıpkı yıllar süren çabanın sonunda kabul gören fotoğrafçılık gibi yeni bir devrim yüzünü gösterdi. Mobil fotoğrafçılar gizli kalmış bu hareketi gün yüzüne çıkarma yolunda başı çekmektedir.
Fotoğraf; Işık Yazısı
Sanatın geçmişi insanlığın geçmişi kadar eskidir.
Biz insanlar zamanımızı tamamen bu estetik ve duygusal merakın takipçisi olarak geçiren canlılarız. Neden yaratmaya ve yaratıcı olmaya zorunlu olduğumuzu hissederiz? Bu insan oluşumuzun doğasında vardır.
Tarih öncesi mağara resimleri ve sözlü hikâyeler, 21. yüzyılda yeni nesillerde üç boyutlu filmlere aktarılmıştır. Sanat tarihi sayısız tarz ve ortamların doğuşuna ve mükemmelliğe ulaşmasına tanıklık etmiştir. Fakat yeni bir sanat türünün benimsenmesi yıllar almaktadır. Gerçi bu her zaman kolay bir süreç değildir. Yeni bir sanat türünün kabulü yıllar sürmektedir. Işık yazısı bunlardan biriydi.
Karanlık Oda (Karanlık Kutu Tekniği)
Karanlık oda tekniği İ.Ö. 400’ler ve Çinli düşünür Mo Ti’ye
dayanmaktadır; kayıtlara geçen ilk kullanımı 13. yüzyılda Leonardo DaVinci metinleriyle gün yüzüne çıkmıştır. Ne var ki fotoğraf sanatı 20. yüzyıla kadar sanat türü olarak kabul görmemiştir.
Başlangıçta, fotoğraf sanatçıları yapıtlarını daha sanatsal kılmak için hafif odaklı lensler ve diğer resim yöntemlerini kullanarak resim tekniklerini taklit etme girişiminde bulundular. Fotoğraf sanatı, hayatlarını fotoğrafçılığı keşfedip savunmaya adayan Ansel Adams, Edward Weston ve Imogen Cunningham gibi fotoğrafçılardan oluşan Grup f/64’un kurucuları olan küçük bir grup sayesinde bugünkü şeklini almıştır. Sadece bir taklit yerine, fotoğrafçılığın sert odaklı imgelerinin sanatsal çerçevede ayakta durabileceğini amansız bir çabayla sürdürdüler.
Günümüzde ışık ile yazının tarz ve yöntemleri, tıpkı resim ve diğer görsel sanat biçimleri gibi ve çeşitli olup, kabul görmüştür.
Bilgisayarların resim, çizim, heykel hatta fotoğraf bakış açısını değiştirmesi gibi 20. yüzyıl dijital sanatı da aynı şekilde başlamıştır.
Sinema, hayali yaratıklara, karakterlere ve hayal ötesi dünyalara yaşam vererek bu bayrağı üstlendi.
Devrim Başlıyor...
Durmaksızın gelişen teknoloji, fotoğrafçılara 'an'ı yakalamaları ve yaratıcılıklarını sergileyebilmeleri için çeşitli olanaklar sunmuştur.
Her zaman olduğu gibi çağdaş fotoğrafçıların tercihleri de zaman içerisinde değişiklik göstermiştir.
Seçimler bazen yüksek teknoloji ürünü DSLR makineler yönünde, bazen analog makineler yönünde olurken kimi fotoğrafçılar da hiçbir fotoğraf makinesine gereksinim duymaksızın iğne deliği yöntemi ile görseller oluşturmaya devam ediyor.
Ama son yılların en yeni fotoğraf üretim aracı akıllı telefonlar kendine ayrı bir yer edinmiş durumda. Bu telefonlar, hem profesyonel fotoğrafçılar için hem de fotoğraf ile daha önce ilgisi olmayan kullanıcılar için vazgeçilmez bir fotoğraf aracı haline geldi.
Yazılım ile kombine olmuş, ileri düzey öğrenime ihtiyaç duyulmadan kolay ve hızlı bir şekilde kullanılabilen akıllı telefonlar çağdaş sanat türlerini önemli biçimde şekillendiren erişimi kolay cihazlardır.
Büyük objektifler ve iri makineler gördüklerinde sıkıntıya giren ya da meraklanan insanların dikkatini pek çekmeyen küçük boyutlardaki akıllı telefonlar, çekim aşamasında fotoğrafçıya kolaylık ve esneklik sağlıyor.
Ayrıca çeşitli telefon uygulamaları; fotoğrafları işlemeyi, onları estetik görüntüler haline getirmeyi bir keyif haline getirmekte, haliyle insanları kendisine bağlamaktadır.
Tarihin her döneminde olduğu gibi insanın anılarını paylaşma duygusu hep olagelmiştir.
Günümüz internet dünyasında sosyal paylaşım siteleri bu amaca oldukça iyi hizmet etmektedir. Çekilen fotoğrafların doğrudan telefon aracılığı ile bu sitelerde paylaşımı mümkün ve kolaydır. Tüm bu kolaylıklar yaratıcılığın serbest kalmasına neden olmaktadır.
Akıllı telefonlar ve diğer elle taşınır cihazlar günümüzün en yeni sanat ortamlarıdır. iPhone, iPad ve benzeri cihaz teknolojileri çeşitli yazılımlar ile kombine olup, biz nerde olursak olalım yaşamın ekranlarımızda yansımasına izin vermektedir. Yeni şeyler üretmemize, süsleyerek yorumlamamıza olanak sağlayan kolaylıklar sunmaktadır.
Mobil fotoğrafçılar tecrübe kazanıp üretmektedirler.
Sürekli etkileyici bir üretim ile beslenen, giderek büyüyen bu gizli kalmış hareketin açığa çıkıp gelişmesi, evrensel çerçevede hak ettiği yere ulaşıp geleneksel sanat dünyasında ilerleyip kabul görmesinden heyecan duyulmaktadırlar.
Gelecekte nasıl bir yere geleceği bilinmiyor fakat mobil fotoğrafçılar için devrim başlamış gözüküyor.