Bilinen Hikayelerin Görmediğimiz Halleri

Dört yıl aradan sonra Türkiye’de ilk kez bir sergide yer alacaksınız. Türkiye’de ilk kez göreceğimiz eserlerin de yer aldığı bir solo gösterim ile ArtInternational’a katılma kararını nasıl verdiniz? Fuara hazırlık ve eser seçim süreci nasıl gerçekleşti, biraz bahsedebilir misiniz?

Uzun süredir çalışmalarımı İstanbul’da sergileyebilme fırsatım olmadı. Buradan büyük bir ilgi ve talep görüyorum, son yıllardaki etkinliklerim daha çok yurt dışında oldu. Paul Kasmin Gallery, Amerikalı bir galeri ve ikili yılı aşkın bir süredir birlikte çalışıyoruz. Fuar ile beraber Paul Kasmin standında sadece benim çalışmalarımı sergileyerek hem birlikteliğimizi hem de uzun süredir buluşamadığım izleyici ile olan ilişkimi lanse edip pekiştireceğiz. Sergilenecek çalışmalarım ise; son serim Altın Çağ’a dahil olan işler ve serinin devamına ipucu veren çalışmalarımdır.

Fuara Paul Kasmin Gallery ile katılıyorsunuz. Yabancı bir galeri ile çalışmak ve bir Türk fuarına yabancı bir galeri ile katılmak nasıl bir his?
 
Fuarı bir Türk fuarı olarak algılamadığımı söyleyebilirim öncelikle. Fuara Türkiye’de yapılan uluslararası bir sanat organizasyonu olarak bakıyorum. Uzun yıllar Galerist ile birlikte çalıştık, Türkiye sanatının ilgi gördüğü, çağdaş sanatın dikkat çektiği yıllar bunlar, hep beraber bir yükseliş sağladık ve gördük. Bir süre sonra artık dışarıda olmam gerektiğinin duygusuna kapıldım. Paul Kasmin Gallery benim beraber çalıştığım ilk galeri değil, daha öncesinde I-20 Gallery’de bir sergim olmuştu. Paul Kasmin Gallery’nin büyük bir ekibi var ve profesyonel çalışan bir galeri. Buradaki sistemle kıyasladığımızda farklılıklar çok fazla ama normalde zaten olması gerektiği gibi diğer bir yandan.
 
ArtInternational’da daha önce hiç görmediğimiz eserleriniz ile karşılaşacağız. Bir desen serisi olan “Altın Çağ”dan iki yeni eseri fuarda görme fırsatı yakalayacağız. “Altın Çağ” serisinden bize biraz bahsedebilir misiniz?
 
Altın Çağ’a baktığınızda çalışmalarımın isimleri ve imajlar sizi mitolojiye doğru çekecektir. Bir önceki serim Kayıp Resimler Serisi ile bağlantısı var aslında bu serinin. Kayıp Resimler‘de Osmanlı tarihinden seçtiğim başrol hikayelerini günümüz penceresinden ve günümüz ışığıyla resmettim. Altın Çağ’da ise mitolojik bilinen hikayeleri henüz gösterilmediği gibi resmediyorum, bilinen hikayelere kendi bakış açımı sunuyorum. Benim gördüğümü ve olmuş olası gerçeklikleri yansıtıyorum.

Fuardaki eserleriniz arasında bizi heyecanlandıran bir diğeri ise “Ay Masalı”. İlk heykeliniz olan “Ay Masalı”nın dünyadaki ilk gösterimi ArtInternational’da gerçekleşecek. “Ay Masalı”nın hikayesini bir de sizden dinleyebilir miyiz?

Yarattığım hikayeyi ve figürleri üç boyutlu olarak görme arzusu sanırım. Ama bende ezelden beri antik Helen heykellerini ben yapsam nasıl yapardım duygusu ve sorusu hep vardı. Denedim ve gördüm, bambaşka bir süreç. Heykel bittikten sonra bronz döküm süreci var bir de, o da bambaşka, çok zahmetliymiş. Ay Masalı’nın hikayesi aslında, tutku, teslimiyet ve vazgeçebilmek veya geçememek. Yunan mitolojisindeki genç Cyparissus’un hikayesi; masumiyetin yetişkinler dünyasında yerinin olmayışını anlatır... 

ArtInternational’da yer alacak bir başka eser “Ay Teni” için “Böylesi aşklar ve temasları yazılı olarak okumuşsunuzdur, bilirsiniz, ama böyle klasik bir teknikle resmedilmemiştir.” diyorsunuz. “Ay Teni” klasik teknik ile resmedilen diğer eserlerden hangi noktada ayrılıyor?

Burada da aslında kayıp resimler serimdeki gibi sanat tarihindeki eksik bulduğum alanlarda dolaşıyorum. Klasik bir Rönesans veya Barok peyzaj resminde tutkuyla aşk yapan iki kadın veya iki erkek yoktur. Burada da muzır merakımı gidermek için 'böyle bir resim nasıl olur' diye aslında kendi merakımı giderdim...

Geçtiğimiz sene ilk kez düzenlenen ArtInternational üzerine düşünceleriniz ve yorumlarınız nelerdir?

Geçtiğimiz yıl fuar sırasında Kayıp Resimler Serisi isimli sergimin açılışı için New York’taydım. Bu sebeple fuarı birebir göremedim fakat yakın çevremden ve dışarıdan aldığım duyumlar iyi yöndeydi. Bu yıl çok iyi galerilerin fuara katıldığını görüyorum. Bu sevindirici bir durum; hem İstanbul için, hem izleyici için hem de fuar için.

Taner Ceylan’ın da yer alacağı dünyaca ünlü sanatçıları İstanbul’da buluşturan, Türkiye’nin en prestijli uluslararası çağdaş sanat fuarı ArtInternational’ın ikincisi 26-28 Eylül 2014 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

http://istanbulartinternational.com/

http://www.tanerceylan.com/