İlk durağımız; Galatasaray’da Sent Antuan Katolik Kilisesi’nin komşusu, Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın Ermeni mimar Hovsep Aznavuryan’a yaptırdığı bir kışlık konak olan, bugünün galerileri ağırlayan alımlı yapısı Mısır Apartmanı.
Mısır Apartmanı’ndaki Nesrin Esirtgen Koleksiyonu mekanında küratörlüğünü Nazlı Gürlek’in yaptığı Trocedaro sergisi Özlem Altın, Tuncay Çavdar, Aslı Çavusoglu, Iris Ergül, Leyla Gediz, Deniz Gül, Serhat Kiraz, Ali Miharbi, İz Öztat, Sun Ra, Lili Reynaud-Dewar, Sarkis, Lawrence Weiner gibi önemli isimleri Trocadero sergisi ile ağırlıyor. Sergi ilhamını Mısır Apartmanı’nın bulunduğu yerde daha öncesinde var olan 19.yy’ın ikinci yarısında faaliyete başlayan Trocadero Tiyatrosu’ndan alıyor.
Pi Artworks’te ise uzun zamandır merakla beklediğimiz Osman Dinç’in şahane heykellerinden oluşan sergisini izlemenizi öneriyoruz. "Kullandığım her malzemenin bir tarihi ve ortak belleklerde bıraktığı bir iz var…" diyen Osman Dinç’in "Teorem" adını verdiği sergisinde, sanatçının aşina olduğumuz demir heykellerinin yanısıra, fotoğrafları ve özellike cam işleri dikkat çekiyor. Oradan Galeri Nev’e geçiyoruz. Ani Çelik Arevyan’ın "Bu Dünyaya Ait Çizgiler"i ise gerçeklik kavramını sorguluyor. Zaman-mekan kavramı dijital ve fiziki olan üzerinden değerlendirerek biz izleyiciyi kuşkulara sürüklüyor.
Belki duymuşsunuzdur: Artık CDA Project ile Galeri Zilberman tek bir isimle: Galeri Zilberman olarak, Mısır Apartmanı’nın 2. ve 3. katlarında sergilerine devam edecekler. Göreceğimiz sergiler ise Seçil Erel’in Alan sergisi ile Işın Önol küratörlüğünde Sophie Dvorak, Şakir Gökçebağ, Berat Işık, Claudia Larcher, Bernd Oppl, Liddy Scheffknecht ve Aylin Tekiner’in yer aldığı ‘İstem Dışı Körlük’ sergisi. Çok iyi bir sergi olduğunu söylemek gerek. Psikolojideki deneğin dikkati başka bir görevle, olayla veya nesneyle meşgul olduğu için, gözle görülebilir olan beklenmedik bir nesneyi farketmedeki başarısızlığından kaynaklanan bir rahatsızlık olarak adlandırılan istem dışı körlük kavramı bu karma sergide gerçekten bir bütün olarak karşımızda. 22 Şubat’a kadar görülebilir.
Mısır Apartmanı’ndan çıkıyor, belki Şimdi Kafe’de bir kahve molası veriyor, ardından rotayı Alan İstanbul’a çeviriyoruz. "Kağıdın Ruhu" başlığı ile kağıdın başrol oynadığı işlerden kurulu karma sergiyi izliyor, özellikle Ilgın Seymen, Halil Vurucuoğlu, Sevil Tunaboylu’nun işlerine dikkat etmenizi öneriyoruz.
Sıra Sanatorium ve ardından Galerist’te.
Sanatorium’da 16 Şubat’ta sona erecek olan Çağla Köseoğulları "Yersiz" sergisi ile şehrin günlük hayat koşturmacası içinde sıradanlaşarak göz ardı edilen, önemsiz ve değersiz görünen detaylarını mercek altına alıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tiyatro Dekor Kostüm bölümü mezunu Köseoğullarının desenlerinde detay ve titizlik uzun vakitler bakmanıza, her baktığınızda farklı bir detay görmenize neden oluyor.
Galerist’teki Serkan Özkaya ise uzun bir aradan sonra beklediğimize değdiğini gösteriyor. ‘Bugün Aslında Dündü’ başlıklı sergisinde Özkaya son dönem heykelleri, videoları, enstalasyonları ve fotoğrafları ile karşımızda. Bir fıkradan yola çıkarak yaptığı “Talihsiz Adamın Büstü” heykeli sanatçının yine o ironik imzasını taşıyor.
Kırmızı perdelerinin ardında, Arter’de 8 Şubat’ta açılacak olan Marc Quinn ‘Aklın Uykusu’ sergisini ise defalarca görebilirsiniz. Rota dahilinde ya da değil defalarca görülesi heykellerini sanat kuramcısı Selen Ansen’in “iç”le “dış” arasındaki bir geçiş alanı olarak “eşik” kavramı üzerinden yaptığı kurgu ile izlemek sanatçının heykellerine farklı bir tarafından bakmamızı sağlayacağı kesin.
Rotanın son durağı ise Tarlabaşı’na inen Ömer Hayyam Caddesi’ndeki bağımsız sanat alanı Pasajist. Özgür Demirci’nin ışık ve ses odaklı interaktif yerleştirmesi ile ‘Geldik, yoktunuz’ beden ve bedensel katılımın etkilerine odaklanıyor.