Fotoğraflarınızı ve tarzınızı kendi kelimelerinizle tanımlamanızı istesek?
Öncelikle; kendimi fotoğraf sanatçısından daha ziyade ‘görsel sanatçı’ olarak nitelendiriyorum. Projelerim ise; ağırlıklı olarak portreler üzerinde yoğunlaşıyor.
Çalışmalarımda yaptığım şey genellikle onları farklı tekniklerle birlikte yorumlamak oluyor. Buna örnek olması açısından dijital teknikleri ve klasik resmin vazgeçilmez unsurlarını bir potada erittiğimi örnek verebiliriz. Bir nevi karışık teknikle şekillenen kolektif hafıza… Ve tabii mitoloji analizi.
Çalışmalarınızda nelerden ilham alıyorsunuz?
Bunu açıklamak için çalışmalarımın fazlarını açarak ilerlemek daha doğru olur. İlk olarak senaryo kısmı ön planda oluyor. Senaryonun içeriğine daha çok mitoloji ve manevi referanslar hakim oluyor. Buna ek olarak merakım beni sürekli gizli kalmış olan şeyler üzerine yoğunlaştırıyor. Çalışmaların hikayeleri de genel olarak bu ayarda ilerliyor.
İşin teknik kısmında ise “estetik bir bakış açısı” ile birlikte referanslar çoğunlukla; Rönesans resimlerindeki gotik detayları, Orta Çağ heykelleri ve din tarihinin üzerine yoğunlaşıyor.
ArtInternational’da görme şansı bulduğumuz ‘Nightwatch’ hakkında bilgi almak istesek?
Bildiğiniz üzere bu sene ArtInternational’da Louise Alexander Gallery’yle birlikte son çalışmam Nightwatch’ı sergiledik.
Nightwatch’ta Eros ve Thanatos alegorileri üzerine yoğunlaştım. İlhamımı ise; Lucas Cranach, Albrecht Durer, Giorgione ve Titian gibi ikonik Rönesans ressamlarından aldım. Yedi nü fotoğraftan oluşan seri Mitolojik karakter “Lucretia”nın cesur oluşuna alternatif bir yorum getiriyor.
***
Sabine Pigalle'ın portfolyosuna göz atmak için; http://www.sabinepigalle.com/