Özge Enginöz, mayıs ortası itibariyle “Huzursuz Ruhlar İçin” adlı sergisiyle sanatseverlerle buluşacak. Sanatçıyla yeni sergisi öncesi, yoğun hazırlık döneminde ev-atölyesinde bir araya geldik. Sergide, Enginöz’ün doğal ve yapay kavramları görselleştirdiği, fotoğraf ve bitkilerden oluşan kolajları ile karşılaşacağız.
Mixer’de 2013 yılında gerçekleştirdiğin “Sanıldığı Gibi Değil” adlı sergin ile başlamak istiyorum röportaja. O sergide daha çok kolaj çalışmalarınla karşılaşmıştık.
Kolaj tekniğini işlerimin bileşeni olarak düşünebilirsiniz. Parçaları toplayıp bütünü oluşturduğumda çıkan sonuç disiplinlerarası bir oluşumu da refere ediyor. Mixer’deki “Sanıldığı Gibi Değil” adlı sergimde sahaflardan topladığım aile fotoğrafları üzerine müdahale ederek dijital ortamda birleştirdiğim resimler, küçük boyutlu kolajlar, heykel ve video çalışmalarım yer aldı. Serginin izleyiciyi kendi düşünme disiplinim içine sokan bir alan yarattığını düşünüyorum.
Serginin ana teması neydi peki?
Serginin kavramsal çerçevesi var olma durumumuz ve neyi dert ettiğimizle ilgiliydi. Şu şekilde açıklayabilirim: Dünya içinde var olmaya ilişkin gündelik deneyimlerimiz, insan olarak var olmanın ne olduğunu anlamamızı sağlar. Var oluşumuzu tanımlayan temel şey: Diğer varlıklarla kurduğumuz ilişkiler. Bu ilişkilerde ne kadar kendimiz olabiliyoruz? Başka bir şeye mi dönüşüyoruz? Doğal ve yapay olma durumlarında neleri ortaya çıkarıyor, neleri gizliyoruz? Başka bir şeye doğru evrimleştiğimizi düşünüyorum, canlılar ve coğrafyalar evrimleşiyor, buna bağlı olarak haritalar da değişiyor. Bazı çalışmalarımda hayali mekanlar, haritalar ve çizelgeler de yer aldı.
Kolaj çalışmalarını dijital ortamda mı yoksa el ile çalışarak mı üretiyorsun?
Daha çok el ile çalışıyorum ama bulduğum imgeyi daha sonrasında video animasyon olarak da çeşitlendirebiliyorum. Bu neyi daha görünür kılmak istememle eşdeğer bir süreç.
Bir röportajında elle uğraşmanın senin için önemli olduğunu söylemiştin. Nedir bunun sebebi?
Bazı çalışmalarımda el ile uğraşmanın yeri çok önemli. El ile uğraşmada, malzemeyi anlamada, bir dert etme ve özen gösterme var. Raslantısallık ve kendiliğindenlik, doğal ve yapay malzemelerin bir aradalığı işlerimdeki en önemli unsur.
Daha çok kolajlarınla tanınıyorsun ancak heykel ve resimlerin de var. Şimdi öğrendiğim kadarıyla ağırlıklı olarak video üzerine üretmeye de başlamışsın. Senin için ağırlıklı olan disiplin hangisi?
Kolaj diyebiliriz. Çünkü ben temel anlamda parçalarla ilgileniyorum. Bulduğum bir parçanın bir diğeriyle iletişime geçmesi çok önemli. Bu birleşimleri yaparken farklı disiplinler üzerinde çalışıyorum. 13 Mayıs’ta Artnivo Galeri’de gerçekleşecek olan üçüncü kişisel sergimde de video, kolaj ve asamblaj işlerime ağırlıklı olarak yer vereceğim.
Peki yeni sergin “Huzursuz Ruhlar İçin...”den önce nasıl bir hazırlık dönemin oldu? Nelerden beslendin?
Mixer’deki sergiden iki yıl sonra üçüncü kişisel sergimi açacağım, bu süre zarfında okuduğum, biriktirdiğim, karşılaştığım her şey üretim sürecimin bir parçası oldu. Sergim, okuduğum kitaplarda karşılaştığım kimi cümle ve kelimelerin üretim şekillerimi belirlediği, hatta doğrudan çalışmalar halini aldığı bir sunuma dönüşüyor. Bu sunumu, birikmiş fikir ve notlarımın oluşturduğu kendi iç dünyamın bir yansıması olarak anlamlandırabilirim. Bir müze içinde gezer gibi izleyiciyi, kendi güncemin içinde gezmeye davet ediyorum.
Peki sergi ismini nereden alıyor?
Fernando Pessoa’nın Huzursuzluğun Kitabın'dan . Sergimin ismi de kitaptan esinlenerek: “Huzursuz Ruhlar İçin...” oldu.
“Huzursuz Ruhlar İçin...”de hangi çalışmalarınla karşılaşacağız?
Resim, video, kolaj, heykel ve yerleştirmelerimi bir araya getiren “Huzursuz Ruhlar İçin...”de, daha önceki çalışmalarımda da sık sık karşılaştığımız doğal ve yapay kavramları görselleştirdiğim, fotoğraf ve bitkilerden oluşan kolajlarımın etkilerini göreceğiz. Kolaj tekniğine atıfta bulunan video çalışmalarım ve var oluşumuzu sürdürdüğümüz gerçek ve hayali coğrafi alanlarımızın temsilleri olarak haritaları, resimsel bir anlatımla sunmayı düşünüyorum.
Bir de teşekkürler kısmı olacak sanırım. O nedir?
“Huzursuz Ruhlar İçin”sergisindeki metinlerin çoğu alıntı. Sergide bir teşekkürler kısmı olacak; okuduğum şairlere, felsefecilere, edebiyatçılara yönelik. Şu dönemde insanların bu tarz daha şiirsel alanlara ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Bu sergiden sonra planların nedir?
Blok Artspace’de kasım ayında iki kişilik bir sergi gerçekleştireceğiz. Sergi Köln'de City Leaks Festivali’nde tanıştığım Eva Liedtjens küratörlüğünde gerçekleşecek. Sergi loop kavramı üzerinden şekillenecek. Şimdilik video ve kolaj çalışmalarımı sergilemeyi düşünüyoruz.
Özge Enginöz’ün “Huzursuz Ruhlar İçin” isimli sergisi 13 Mayıs – 07 Haziran 2016 tarihleri arasında artnivo.com project space'te görülebilir.