İGART Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gülveli Kaya ile İGART Sanat Projeleri Yarışması’nın başvuruları 1 Kasım 2021’de sona erecek olan ilk etabı “dış mekân yüzey resmi (tavan) projesi”ne dair merak ettiklerimizi konuştuk.
İstanbul Havalimanı’ndaki kültür sanat etkinliklerini tek çatı altında toplayan İGART, ressam ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın önderliğinde mimarinin ve sanatın her alanından değerli üyelerin katılımıyla çalışmalar yapıyor. Toplamda 17 farklı proje alanı olan İGART Sanat Projeleri Yarışması’nın 1 milyon TL büyük ödüllü ilk etabı için 35 yaş ve altı Türk ve yabancı genç sanatçı ve gruplara yönelik bir çağrı yapılıyor. İstanbul Havalimanı’nın metro çıkış alanındaki viyadüğün alt yüzeyini kapsayacak “dış mekân yüzey resmi (tavan) projesi” için başvurular 1 Kasım 2021’e kadar devam ediyor. Yarışmanın jürisinde İGART Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, İGART Yürütme Kurulu Üyelerinden Deniz Odabaş, Prof. Dr. Gülveli Kaya, Prof. Dr. Marcus Graf, Mehmet Ali Güveli, Murat Tabanlıoğlu, Nazlı Pektaş’ın yanı sıra heykeltıraş Seyhun Topuz ve heykeltıraş Seçkin Pirim yer alıyor.
Yarışmaya katılan ve finale kalan üç projenin sahiplerine 10’ar bin TL sunulurken, kazanan proje sahibine büyük ödül olan 1 milyon liralık telif bedeli ödenecek. 1 Kasım 2021’e kadar başvuruları devam yarışmanın detaylarına, İGART kapsamındaki tüm çalışmalar ve İGART Sanat Projeleri Yarışması için internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
İGART’ın İstanbul Havalimanı’nın en dikkat çekici alanlarından birinde, havalimanının metro çıkış alanındaki viyadüğün alt yüzeyini kapsayan “dış mekân yüzey resmi (tavan) projesi” için başlattığı yarışmanın başvuruları devam ediyor. Bize hem İGART’ın hem de başlatılan projenin ayrıntılarını, amacını ve misyonunu anlatır mısınız?
İGART, İstanbul Havalimanı’nın bir kuruluşu ve bağımsız olarak çalışıyor. Ben de yönetim kurulu üyesiyim ve aynı zamanda yarışmanın jüri üyesiyim. İGART’ın amacı havalimanının mekânlarını kalıcı sanat eserleriyle buluşturmak. Fakat bunu yaparken de coğrafyanın yerel değerlerini evrensel değerlerle birleştirmek gerekiyor, bunun da yapılabileceği en güzel platform sanat. Kuruluş amacı bu. Diğer taraftan da kalıcı olmayan aktiviteler de olacak. Düşünülen projelerin birincisi olan “dış mekân yüzey resmi (tavan) projesi” için çok geniş yüzeyli bir alan olan viyadüğün alt yüzeyinin tasarlanması projelendirildi. Bu tabii ki yola çıkış haritasıydı, bir hedefti. Bu hedefin belirlenmesinin öncesinde bunun nasıl olması gerektiği, amacının ne olması gerektiği gibi yaklaşık sekiz ay süren bir çalışma periyodu var. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın başkanlığında yürütülen ve içerisinde sanatın akademik, küratöryel, sanat tarihi, vakıf, sivil toplum ve de havalimanının içerisinden temsilcilerden oluşmuş çok sesli bir yürütme kurulunun varlığından bahsedebiliyoruz. Ve yarışmanın içeriğini hazırlayıp tasarlarken şunlar hep aklımızdaydı: Buradan gerçekten şeffaf sanata nasıl hizmet edebiliriz? Kendi sanatçılarımızı nasıl daha yukarıya doğru çekebiliriz? Onların yaratıcılıklarını ve hayallerini yönlendirmeden nasıl özgür bırakabiliriz?
Dolayısıyla bu yarışmada herhangi bir malzeme sınırlaması yok, konu yok, nasıl uygulayacağına dair de bir yönlendirme yok ki bu anlamda İGART seçilen projenin uygulamasını da üstleniyor. Konulan ödülün haricinde sanatçı yapacağı şeyi düşünürken bunu uygulayabilirim, bunu yapamam gibi endişeleri olmasın. Sanatçının hayal gücünün önündeki bütün engelleri kaldırdık. Ve dedik ki ilk projeyi sadece gençlere açalım. Yine de bir sınır koymak zorundaydık ve 35 yaş sınırı koyduk. 35 yaş altındaki bütün sanatla ilgilenen, bu konuya dahil olmak isteyen herkese açtık yarışmayı. Burada şu disiplinden kişiler katılabilir de demedik. Ve böyle bir ruh doğdu önce. Bu hepimizi heyecanlandırdı ve bu heyecan sonuçlandı. Proje metni, yarışma şartnamesi belirlendi ve bir lansmanla tanıttık. Contemporary İstanbul’da da bir stant açtık. Bu stantta biz herhangi bir şey sergilemedik, kurumsal anlamda temsili anlamda oradaydık ama orada olmamızın tek nedeni bu yarışma, bu projeydi. Ve bunun arkasındaki hem akademik hem sanat camiasından seçkin kişilerin inanarak yapmış olduğu içeriği buluşturmaktı. Telefon açıyorlar bize “Gerçekten mi bir konu yok?”, “Hangi malzemeyi kullanacağız?” “Nasıl bir şey bekleniyor?” gibi sonuca yönelik sorular alıyoruz. Alışık olmadıkları bir durum bu katılımcıların. Bizim onların önlerindeki tüm bu engelleri gerçekten kaldırdığımıza inanamıyorlar. Evet gerçekten bir sınırlama yok, tamamen sanatçıların, adayların yani ödüle aday olanların hayal güçleri ve bizi nasıl şaşırtacaklarına dair projeler almayı bekliyoruz.
Bir yandan da adayların endişesini anlayabiliyoruz. Genelde yarışmalarda belirleyici bir konu olur ve onun çerçevesinde üretim yapılmaya çalışılır. Kendi başlarına kaldıklarında neler üretebileceklerini göreceğiz bu yarışmayla.
Evet bu da aslında onlara olan güvenimizin ve bunu yapabileceklerine dair beklentimizin bir işareti. Öyledir mesela jüri üyelerine bakılır, genellikle figüratif resim yapan bir jüri üyesi vardır ve figür resmi ağırlıklı çalışan kişiler o yarışamaya katılır. Soyut çalışan ressamlar vardır, soyut resim yapan kişiler ona katılır, kavram ağırlık bir jüri vardır, kavramsal eserler üreten kişiler katılır diğerleri dışarda kalır. Ama buradaki yapı içerisinde o kadar çok sesli bir jüri var ki, jürinin yapacağı tek şey hedeflediği tek şey tarafsız kalmak ve iş odaklı olarak sonuca gitmek. Dolayısıyla jürinin işi de zor burada. Ve bu yüzden ödül de bu kadar büyük bir meblağ. Bu kadar büyük bir meblağ da herhalde ancak böyle bir jüriye emanet edilebilirdi.
Başvuru sürecinin sona ermesine az bir süre kaldı, nasıl başvurular alıyorsunuz? Dikkatinizi çekenler nedir?
Başvurular başladı ve 1 Kasım son başvuru tarihi. Şu aşamada daha çok mekânı tanıma, konuyu anlamaya dair sorular alıyoruz. Çok sık soru soruluyor. Mekân tanıtım turları var İGA’nın organize ettiği o turların programları dolmuş durumda. Telefonla randevu alıp Beşiktaş’tan bir shuttle ile havalimanına götürülüp mekân gösteriliyor. İsteyen sanatçılar bağımsız olarak gelip görebilirler de mekânı ama web sayfasında çok detaylı üç boyutlu drone çekimleri var, onlar da fikir veriyor mekânla ilgili olarak. Şartname çok net, beklentiler çok net. Dolayısıyla projeler genellikle son haftada elimize gelir çünkü çalışıyor olacaklar. Buradan ben bütün adaylara, meraklılara, ilgililere çekimser kalmamalarını, kendilerine engel koymamalarını ve buna ne olursa olsun katılmalarını tavsiye ediyorum.
Yarışma sonuçlanıp eser belirlendikten ve artık uygulaması gerçekleştikten sonra o eser orada ne kadar kalmaya devam edecek?
Eserin kalıcı bir eser olması gerekiyor. De monte olarak çalışılabilir, direkt yerinde çalışılabilir yani oraya iskeleler yerleştirilecek her türlü alt yapısı sağlanacak onlar için. Dolayısıyla orada karşısında tamamen web sayfasında ya da gittiğinde gördüğü bir yüzey var ve bu yüzeye dizayn etmesi lazım, onu bekliyoruz. Bu yüzeye ne yapabilir, orayı nasıl değerlendirebilir, ne giydirebilir, ne yapabilir onu bekliyoruz.