Geçtiğimiz yıl Yeldeğirmeni duvarlarını boyayan ve sokak sanatını Türkiye'de de gördüğümüz için mutlu olduğumuz Mural İstanbul projesi nasıl başladı?
Öncelikle ilginiz ve alakanız için sizlere teşekkür ederiz. Festivalin ilk fikir sahipleri; Çekül Vakfı’ndan Yeldeğirmeni Mahallesi yenileme projesi Koodinatorü Mimar Alp Arisoy ve benim. Oluşturduğumuz projeyi ilk olarak Kadıköy Belediyesi’ne sunduk , sokak sanatı ve mural hakkında birçok örnek ve bilgi paylaştık.
Kadıköy Beldiyesi ilk andan itibaren, projeye saygı duyup desteğini bir an bile eksik etmeyerek projeyi sahiplendi. 2012 yılının Eylül ayında Türkiye’nin ilk sokak sanatı kültürü içindeki murallerini gertçekleştirdik. Bu alanda bir ilk olduk ve birçok etkinliğin gerçekleşmesine ve gerçekleşecek olmasına da öncülük ettik. Sokak sanatının ülkemizde, şehirlerimizde de geçekleşebileceğini göstermiş ve kanıtlamış olduk. Bu kapıyı sokak sanatı kültürüne bağlı kalarak, kâr amacı gütmeden ve ticari düşünceden uzak bir sosyal sorumluluk projesi olarak değerlendirerek yaşadığımız şehir için araladık. Kadıköy Belediyesi ve Çekül ortaklığı ile bu anlayışımız ve duruşumuzu bozmadan, kalitemizi koruyarak üçüncü yılımıza geldik. Zamanla ekibimize bu kültürün içerisinden başka dostlarımız da dahil oldu üç, dört kişilik bir organizasyon ekibimiz var.
Amacımız; yaşadığımız kente ve mahalleye değer kazandırmak, yapılan yenileme projesi ile mahalleyi görünür ve dikkat çekici bir hale sokarak sokak sanatını/ külütünü doğru biçimde insanlara sunmaktı. Bu fikirimizin başarıya ulaştığına inanıyorum.
ÇEKÜL Vakfı ve Kadıköy Belediyesi’nin ortaklığında yürütülen, “Yeldeğirmeni Mahallesi Canlandırma Projesi” kapsamında gelişen Mural İst'e Yeldeğirmeni sakinlerinin tepkisi nasıl oldu?
Tabii ki ilk duvar yapılırken insanlar ne olduğunu bilmedikleri bir durum ile karşılaştılar, büyük duvarlar yabancı birileri tarafından boyanıyor ve resim yapılıyordu. İlk duvar üç günde bitip sonuç ortaya çıkınca fikirleri değişti, ön yargılar yerini beğenilere bıraktı.
Geçen sene biz sokakta boyarken mahalle halkı çaylar, börekler ile destek oldu. Bu sene Polonya - Türkiye ortak festivali olan Mural İstanbul –Street Art Doping birlikteliği ile oluşan Common Experience’de ise insanlar artık duvarlarının boyanması için kendileri rica ve isteklerde bulunur oldular. Ayrıca mahalle esnafı genel olarak gösterilen ilgiden duvarları gezen yerli-yabancı turistlerin mahallede olmasından memnunlar.
2012 yılında gerçekleşen festivalde Pixel Pancho, Amose, Dome ve Cladio Ethos performanslarıyla bizleri büyülemişti. Geçen yıl ise; INTI, Esk Reyn, Lakormis, Canavar, CaptainBorderline, FREDDYSAM, JAZ, Fu, Wicx, Rad ve Cins'in çalışmalarını izledik. Bu iki yıllık süreçte ayrıca birçok workshop, film gösterimi ve sergi etkinliği de gerçeleşti. Peki bu yılki programda bizleri neler bekliyor?
Geçtiğimiz yıllarda mahalle çocuklarıyla duvar boyadık, bunu bir çocuk parkı atölye çalışması olarak değerlendirebiliriz. Mahallede ilk sene mini bir konser ve lazer tag ile bir etkinlik düzenlendi. Fakat gezi direnişi nedeniyle film gösterimi gibi birçok etkinliğimizi gerçekleştirmeme kararı aldık.
Geçen sene davetlimiz olan Etam Cru ve Saner içinde bulunduğumuz süreç sebebiyle bize katılım gösteremedi, ama Inti ve Jaz mükemmel iki iş yaptı. Bu sırada hiç hesapta yokken, bir etkinlik için burada bulanan Güney Afrikalı Freddy Sam bizimle boyadı. Sonrasında biz Türk sanatçılar; Fu, Lakormis, Cins, Rad, Canavar, Wicx ve ben bir kolabrasyon duvar yaptık. Daha sonraki ay ise Köln’deki City Leaks Street Art Fest’ten Captain Borderline ekibinden Dabtar ve B. Shanti iki duvar yaptı. O sırada Türkiye merdiven boyuyordu. Bu süreçte hem Kadıköy Belediyesi hem Mural İstanbul oldukça iyi tepkiler aldı. Aynı tarihlerde lokal sanatçılarımızdan Enklarkent Türk sanatçıların kolabrasyon duvarında boyadı.
Bu yılki planımız Ağustos-Eylül aylarında Kadıköy /Moda Bahariye civarlarında olmak, isimler şimdilik süpriz. Bu sene söyleşiler, konser ve sergi gibi sokak sanatı kültürüne destek olan isimler ile planladığımız mütevazı etkinlikler de olabilir .
Haziran ayının ilk haftasında Polonya-Türkiye 600. yıl kutlama etkinlikleri kapsamında, Kadıköy sokakları üç Polonyalı sokak sanatçısını ağırladı.
“Street Art Common Experience” projesi kapsamında gerçekleşen etkinliğin konukları; M-City, Chazme ve Sepe. Etkinliğin ana teması ve gelişim sürecinden bahsedebilir misin?
Bu ortak bir festival. Street Art Doping Varşova’da sokak sanatı kültürünü destekleyen, bu konu üzerine şehirde üretim yapan bir festival. Bizlere geçen sene festivalimiz devam ederken ortak arkdaşlarımız vasıtası ile ulaşıp, konudan bahsettiler. Kış aylarında misafirimiz oldular, projeyi anlattılar, bizimle birlikte bu projeyi Kadıköy’de gerçekleştirmek istediklerini ve Mural İstanbul bünyesindeki haritada üretim yapmak istediklerini söylediler. Biz de bir Polonya noktası olabilmesi açısından bahsettiğimiz duvarların olduğu bölümü belirledik. Gayet güzel iki işi Kadıköy ve Türkiye sokak sanatı kültürüne kazandırmış olduk.
***
Polonya’dan gelen üç sanatçının menejeri olan Kaja’ya ise bu projeden neler beklediğini ve neler ile karşılaştıklarını sorduk. Bir süredir böyle bir işbirliği ve ortak deneyimi hayal ettiklerinden bahsetti. Street Art Doping Festival ve Mural İst Festival arasında böyle bir işbirliği olabileceği düşünüp bu proje için adım atmışlar.
Türkiye’nin sokak sanatı için çok uygun olduğunu ve mahalle sakinlerinin de oldukça misafirperver ve yardımsever olduğunu düşünüyor. Fakat Polonya’dan farklı olarak insanların performansları sadece izlemek ile yetindiklerini ve pek soru sormadıklarını ekledi. Polonya’da bu tarz etkinliklere çevreden gelen ziyaretçilerin ve mahalle sakinlerinin aktif olarak katıldığını belirtti.
***
Önümüzdeki dönemler için Mural İstanbul'un planları neler?
Mural İstanbul kendini dünyaya kanıtladı ve bu alanda İstanbul’un adını dünya festivalleri arasında önemli bir yere sabitledi. Duruşu, sokak sanatı ve graffiti kültürüne olan saygısı ile bu kültürün tanıtımı ve yaygınlaşması için ülkemiz adına en büyük adımı attı . Bu ülkede ''street art'' adına bir ilki gerçekleştirip, birçok yerli/yabancı site ve yayında kendisinden başarı ile bahsettirdi.
Amacımız kültürümüz olarak gördüğümüz sokak sanatı ve graffitiyi kâr amacı güden ticari bir anlayıştan uzak, olması gerektiği gibi sokaklarda, insanlar ile fikir alışveririşi ve halk ile iletişimini sağlayarak yaşatmak. Böylece sokak ve şehirlerimize de önem ve anlam kazandırmak.
Mural İstanbul önümüzdeki dönemlerde de bu anlayışına devam edecek ve büyük bir mutluluk ve özveriyle sokaklarda üretmeye, sanatı sokağa indirmeye, şehirde yaşayan bizler ile düz, hayalsiz binalara anlam kazandırmaya ve sokaklara değer vermeye devam edecek. Tekrar bizim yanımızda olduğunuz, bizi desteklediğiniz ve sevdiğiniz için teşekkür ederiz .
''sokaklar bizimdir!''