26 EYLÜL, CUMA, 2014

Yol Kenarında Durup Seyretmek

Geçen uzun bir yaz dönemi sonrasında Eylül ayı ile birlikte galeriler sezona hızlı bir giriş yaptılar. Galeri Mana’da Bangladeş asıllı sanatçı Rana Begüm’ün İstanbul’daki ilk kişisel sergisi ile izleyicilere kapılarını açtı. Begüm’ün kişisel sergisi malzemenin mekân ve ışık ile ilişkisi üzerine performatif bir sunum olarak hazırlanmış. Rana Begüm ile İstanbul’daki ilk kişisel sergisi ve geleceğe dair planlarına dair söyleşi yaptık.

Yol Kenarında Durup Seyretmek

Galeri Mana’da sergi açmaya nasıl karar verdiniz?

Galeri Mana’nın sahibi Mehveş bir stüdyo ziyaretinden sonra beni İstanbul’a çağırdı. Geldiğimde İstanbul ve galeri mekânından çok etkilendim. Bu mekânda sergi açmak ve işlerimin sergilenmesi harika bir fırsat olurdu benim için. Yani şehri ve mekânı gördükten sonra çok kolay bir karar verdim.

Eserlerinizde genel olarak geometri ve kentsel çevreden çok etkilendiğinizi görüyoruz. Bize kısaca bu etkileşimin nasıl başladığını ve neden diğer tarzları değil de bunu tercih ettiğinizi anlatabilir misiniz? 

Ben işlerimin neredeyse herkes tarafından anlaşılır ve beğenilebilir olmasını çok önemsiyorum. Bu sebeple en başından başlayıp, en basitten yola çıkarak kendi beğendiğim, bana etkileyici gelen şeyleri anlamaya çalıştım.

Rana Begum, No:529, No:530, No:531, Installation view, September 2014, Galeri Manâ. Courtesy of Artist and Galeri Manâ Photo: Chroma

Daha sonra anladım ki yaptığım işlerin prezantatif veya anlaşılır olmasından ziyade beni bir çizginin sadeliği ve bir ışık huzmesinin gün, ay ve yıl içindeki üç boyutlu değişimi daha çok heyecanlandırıyor. Yine bu dönemde Agnes Martin, Donal Judd, Sol Lewitt gibi minimal sanatçıların işlerine dikkat edip, onlarla ilgilenmeye başladım.

İşimde geometri ve kentsel çevreden çok etkileniyorum ve işlerimin ayrılmaz bir bütünü de etrafımdaki görsel dil ve yaşadığım deneyimler. Herhangi bir mekân içerisinde dolaşmak, şekil ve renklerin değiştiğini görmek çok güçlü ve büyüleyici bir duygu. Bu tip deneyimleri bir galeri mekânına taşımak ise benim için işlerimi bir sonraki noktaya ulaştırmak, daha ileriye götürerek onları daha karmaşık ama aynı zamanda daha cesaretli bir hale getirmek demek.

Geometri, renk, ışık işlerimin ayrılmaz parçaları ve işlerimi yaparken yaşadığım deneyimleri bu öğelerle tekrar üretip evrensel bir dil yaratmak çok önemli. Tam da bu sebeple işlerimi isimlendirmiyorum. Onları ürettiğim sıraya göre numaralanıyorlar. İzleyiciye herhangi bir şekilde dikte edip, isimle yönlendirmemeyi tercih ediyorum.

Photo: Ian Bartlett 2014

İşlerinizi nasıl nitelendirmeliyiz? Resim olarak mı heykel olarak mı?

İşlerimin hemen nitelendirilebilir olmamasını seviyorum, onları resim-heykel arası bir yerde konumlandırmak, nefes alabilecekleri bir alan yaratmak, kendi yerlerini bulmalarını beklemek hoşuma gidiyor. Genel olarak onları görsel, soyut, geometrik ve renkli olarak adlandırıyorum.

İzleyicinin sergi sürecine nasıl katılmasını istiyorsunuz?

İşlerimin interaktif olmasını sağlayan izleyicinin eserin etrafında hareket etmesi. İşlerim tek açıdan görülecek işler değil, bir sürü noktadan ve farklı açılardan bakmanız eseri deneyimleyebilmek için tek yöntem.

Rana Begum, No:545, Installation view, September 2014, Galeri Manâ, Courtesy of Artist and Galeri Manâ Photo: Chrom

Sene içindeki diğer sergileriniz neler olacak?

Bazı fuarlara katılıyor olacağım Frieze ve Fiac ve kasımda Laila Heller Galeri ile bir grup sergisi yapacağım. Önümüzdeki sene için de Touchstones Rochdalenduk Christian Lethert, Cologne and Jhaveri Contemprary Mumbaian’ da yapacağım solo sergiler ve katılacağım çeşitli grup ve müze sergileriyle yeterince meşgul olacağım sanırım.

Rana Begüm’ün farklı çalışmaları 26-28 Eylül tarihleri arasında ArtInternational'da yer alacak. Begüm’ün kişisel sergisi  Galeri Mana’da  18 Ekim’e kadar görülebilir. 

0
5480
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage