16 NİSAN, CUMARTESİ, 2016

Yolu Mamut’tan Geçen Sekiz Genç Sanatçı

Geçtiğimiz yıllarda Mamut Art Project’e katılan sanatçılarla fuar tecrübelerini, üretim süreçlerini ve sanat kariyerlerini konuştuk. Şu sıralar ne yaptıklarını merak ettiğimiz sanatçıların yeni projelerini mercek altına aldık.

Yolu Mamut’tan Geçen Sekiz Genç Sanatçı

1-Sanat üretiminizi üç kelimeyle nasıl tanımlarsınız?
2- Mamut Art Project’e hangi çalışmanızla katıldınız? Bu çalışmadan bahseder misiniz?
3-Kolektif bir alan paylaşımı sizin için nasıl bir deneyimdi?
4-Fuarın ardından sanat kariyerinizde nasıl değişimler oldu?
5-Gelecek projeleriniz neler?
6- Mamut Art Project’e yeni katılacaklar sanatçılara ne tavsiye edersiniz?

Didem Erk

1- Şiir, hafıza, dil.

2- 2013 senesinde Mamut’a birden fazla işle katıldım. Bu işleri tek bir enstalasyon olarak “Artık, Tarih Yok” ismiyle sergiledim.

3- Güzel ve samimi insanlarla tanışmam için bir fırsat oldu. Sergi bağlamında, bana ayrılan alan oldukça genişti, küçük çapta bir solo sergi hissi uyandıyordu.

4- Fuarın ardından 13. İstanbul Bienali “Anne, Ben Barbar mıyım?”a katılma imkanı buldum. Yurt içinde ve yurt dışında farklı sergilerde bulundum.

5- Her şeye rağmen, bu ülkede yaşayıp sanat üretebilmeye devam etmek.

6- Kendilerini özgürce ifade etme olanağı bulmuşken, bu fırsatı iyi değerlendirmelerini tavsiye edebilirim.

* 29 yaşında olan Didem Erk, Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarım bölümünden mezun.

Toprak Bek

1- Ruh, beden ve bilinç.

2- Mamut Art Project’e ‘’Boşluk’’ temalı seri işlerimle katıldım. Bu seride; insanın varoluşunu plastik bebeklerin üzerinden boşluk kavramı ile yorumlamaya çalıştım. Bu boşluk benim için içimizdeki mutlak sonsuzluğun ve cevapsız kalan soruların tek gerçekliğini temsil ediyor.

3- Benim için gerçekten çok öğreticiydi. Birbirinden güzel işlerle ve üretenleriyle beraber olmak saf bir andı. Bu kesinlikle ruhumu besledi. Mamut ekibi zaten harikaydı, sanatçılar, gelen sanatseverler, hepsini gözlemlemek, tepkilerini ölçmek sanırım kelimelerimin yetmeyeceği ölçüde öğreticiydi.

4- Genç bir sanatçı olarak tanınmak ya da en azından yaptığınız çalışmanın doğru insanlara veya yerlere ulaştığını görmek çok güzel. Fuardan sonra ismimin ve işlerimin bilinir olması durumu arttı. Bu durum da bana bu yolculuğumda doğru adımlar attığımı gösterdi.Daha sonrasında iki ayrı galeride (Ekavart ve Galeri Bu) karma sergilere katıldım. Acele ve panik halinde bir ilerleyiş yerine yavaş ve sakin bir varoluşu tercih ediyorum. Bu nedenle çok sergiye katılmak yerine bu süreci kendimi geliştirmeye verdim. Çünkü Mamut’un bana en büyük katkısı kendi özgünlüğümle görünebilirliği sunması oldu. Ben de bu özgünlüğü doğam gereği muhafaza etmek istiyorum.

5- Uzun süredir de üzerinde çalıştığım yeni bir seri var. Oyuncak bebekler aslında benim için bir hikayenin giriş bölümüydü ve bu yeni çalışmam da bu girişin sonu olacak. Daha sonrasında ise çocuklarla ilgili işler yapmaya devam etmek istiyorum. Çünkü, çocukluk benim için her insanın kendinden uzaklaştığı, uzaklaştırıldığı robotik insanın doğumu ve ruhun donuklaştığı bir dönem. Bu nedenle gelecek projelerim de insanı  kendinden uzaklaştıran etkenlerle devam edip kendine yaklaşmaya çalışan yetişkin bir çocuğun ruhunu anlatmaya çalışacağım. Doğru yer, doğru zaman ve doğru insanlarla çalışabilmek bence en güzeli. O an geldiğinde kişisel sergimi açmak isterim. Bu çok önemli, Mamut benim için doğru yer, zaman ve kişilerdi. Umarım ilerleyen süreçte bu şekilde güzel geçer.

6- Ne diyeceğimi bilemedim. Tavsiye konusunda kötüyüm. Ama şunu dileyebilirim; ışık ve sevgide kalın.

* 1985 doğumlu Toprak Bek, Yeditepe Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı mezunu. Şu an aynı okulda Plastik Sanatlar Bölümü'nde yüksek lisans eğitimine devam ediyor.

Beril Gür

1-Hatırlama, denge, umut.

2- Mamut’ta iki farklı işimi sergiledim: Çocukluğumun yazlarını geçirdiğim yerde çektiğim bir seri ve bir yıl boyunca evimin pencerelerinden çektiğim bir seri fotoğraf.

3- Her sanatçının kendi bağımsız alanının olduğu fuar yerleşiminde bir sergi olduğu için işlerin birbiriyle ilişkisi yok, bunun yanında aynı mekan içinde olduğumuz için birçok sanatçıyla tanışma olanağı yarattı.

4- Mamut ile birlikte işlerimi geniş bir kitleye gösterme fırsatım oldu, bu da yeni bağlantılara yol açtı.

5- Mayıs ayında katılacağım kolektif bir sergi için hazırlanıyorum.

6- Mamut genç sanatçıların görünürlük kazanması için etkili bir platform, gelen izleyiciler de sanatçılarla işleri hakkında konuşmak için çok hevesli, bu imkanı değerlendirebilmelerini dilerim.

* İTÜ Mimari Tasarım Programında yüksek lisans yapan Beril Gür, 27 yaşında. 

Furkan Temir

1-Yıkım, disiplin, risk.

2- Suriye iç savaşı sırasında çektiğim fotoğraflarla katılmıştım. Dokuz aylık bir süreçte savaşın kendisi ve sosyolojik, mimari, politik etkilerini fotoğrafladığım belgesel bir çalışmaydı. 

3- Bir şeylerin kolektif yapılması hoşuma gidiyor ama bundan daha hoşuma giden şey ise bu kolektifliğin içinde bireyin birey olarak kalabilmesi. Mamut her ne kadar kolektif bir alan olsada sanatçıya kendine özel bir alan sunabiliyor ve bunun bir parçası olmak çok keyifliydi.

4- İşlerimi fuarda tanıyan koleksiyonerlere yaptığım eser satışları, yeni projeler üretmem ve yeni seyahatler yapmama imkân tanıdı. Bir “photojournalist” olarak çağdaş sanat üreticileri, alıcıları ve göstericileri tarafından bilinirlik kazanmak güzel bir deneyimdi. Fuardan sonra ben de çağdaş sanat diyebileceğim birkaç iş ürettim, belki özenmişimdir. Ayrıca fuardan bağımsız olarak gazetecilik kariyerim beni bile şaşırtacak hızda ilerliyor. Sadece ben değil fuardaki diğer sanatçıların da hızlı bir ivmeyle üretimlerinde ilerlediğini görebiliyorum. Gelişimin bir parçası olmak heyecan verici.

5- Şu an Güneydoğu’daki operasyonlar ve sonrasıyla ilgili bir proje yapıyorum. Aynı zamanda İç Anadolu’da fotoğraflar çekiyorum sanırım biraz sarkastik bir iş olacak. Coğrafyanın değişmez muhafazakarlığı ve bir yandan da şaşırtıcı derecedeki gizli marjinalliği arasında gidip geliyor. Halen üstünde çalıştığım bir arşiv işi var. Fakat hepsinin ortak noktası bu coğrafyaya odaklanıyor olmaları tabii bir yandan da belgesel niteliğinde bir yerlere de dokunuyorlar.

6- Sanırım açılış günü standlarının etrafında olmaları gerekiyor, geçen sene kimse bana söylememişti bunu.

* 1995 doğumlu olan Furkan Temir, İstanbul Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nde eğitimine devam ediyor.

Şafak Çatalbaş

1- İntrospektif, performatif, oyunsu.

2- 2014 yılında gerçekleşen Mamut Art Project'e Korse (2010) adlı video işimle katıldım. Videoda tüm kadrajı kaplayan şişman bir göbeğe, kadraja sığabilmesi için talimatlar veren bir dış ses ve yönetmendim. Kabul edilebilir ölçülerde olmanın bedelinin, çerçevenin boyutlarına endeksli oluşuna dair bir işti.

3- Mamut Art Project, hem fuar hem de kolektif bir sergi olarak işleyen farklı bir proje. Sanatçıların işleriyle mekanda yan yana duruşu, o işler arasındaki olası geçişkenliği de araştıran bir ortam sunuyor aynı zamanda. Aynı mekanda işlerini sergileyen sanatçıların birbirleriyle olası işbirliklerini de akla getiren ya da o ihtimale açık kapı bırakan bir deneyim alanı olduğunu düşünüyorum.

4- 2014 yazında Dresden'de Ostrale misafir sanatçı programına ve sergisine katıldım. Yurt dışında ve İstanbul'da yer aldığım sergiler, bir de kişisel sergim "Dönüştürmeler" oldu. 2015 yazında İKSV desteğiyle, üç ay süreyle Paris'te Cité Internationale des Arts misafir sanatçı programına katıldım. Yakın zamanda ise, "Üç Ayaklı Masa: Bir Organizma" adlı performatif sergi projesinde yer aldım.

5- Son zamanlardaki üretimlerim üzerine derinlemesine düşünerek yeni oluşmakta olan projelerim üzerine araştırıyor ve yakın zamanda gerçekleştirmiş olduğum işlerin dönüşümünü takip ediyorum. Aslında bu noktada işlerin neye dönüştüğü kadar, o dönüşüm sürecinin kendisi de ilgimi çekiyor; zaman, mekan, hareket üçlüsünün geçicilik kavramıyla ilişkisi üzerinden güç dengelerini yeniden oluşturma potansiyeli beni heyecanlandırıyor.

6- Mamut'a yeni katılacak sanatçılara tavsiyem, bu süreci keyfini çıkararak yaşamaları. Birlikte sergileyen sanatçılar arasında kolektif üretim ve sergileme olanakları açısından zihin açıcı karşılaşmalar olabilir. Diğer sanatçılarla ahbaplık kursunlar, yeni ortaklıklara açık olsunlar. İşleriyle görünür olurken, birbirlerini de tanıma fırsatı bulabilirlerse güzel olur.

* 1979 doğumlu olan Şafak Çatalbaş, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü mezunu. Ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Bölümü'nde yüksek lisansını tamamladı. Şu anda İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Bölümü Sanatta Yeterlilik programına devam ediyor.

Rehan Miskci

1-Kendiliğinden, hayalci, örtük.
2- “Terk” isimli fotoğraf serimle katıldım. Tayfun Serttaş'ın ilk olarak ele alıp incelediği Foto Galatasaray ve Maryam Şahinyan’ın stüdyo fotoğrafları arşivi üzerinden, stüdyo mekanına ve azınlık olgusuna dair yapılan bir okumaydı. Seri, orijinal imajlardan figürlerin silinmesi ve kendi kurguladığım mekanlara taşınması üzerine kurulu. Türkiye'de azınlık kimliği ve bunun örtülü anlamlarını iletme amacını güdüyor.
3- İşlerin tekil olarak okunmasından çok daha farklı bir deneyim. Fotoğraflarımı birçok farklı disiplinden sanatçının işleriyle aynı mekanda görmek heyecan vericiydi. Mutlak bir etkileşim söz konusu.
4- Çok getirisi oldu diyebilirim. Öncelikle neredeyse serideki her bir fotoğraf önemli koleksiyonlara dahil oldu. Mamut, sanatçılara bu anlamda görünürlük kazandırmak açısından oldukça etkili bir platform. İşlerinizi birçok farklı alandan ziyaretçiye ulaştırabiliyorsunuz ve bu çok heyecan verici. Bununla beraber tabii ki birçok mesleki bağlantı kurma imkanı yakaladım. Hatta aynı seri birkaç ay sonra New York’ta bir yarışmada birinci seçildi ve orada da sergilendi.
5- Stüdyo fotoğrafı üzerine düşünmeye ve üretmeye devam ediyorum. Osmanlı’dan beri özellikle Ermeni stüdyo fotoğrafçılarının kullandıkları, yeni yerler vaadeden fotoğraf arkaplanları, fon perdeleri ve mekansal öğelerin analizi üzerinden kurgulayacağım hayali bir fotoğraf stüdyosu projem var. Bunun yanı sıra 1970 ve 1980’lerde İstanbul’da çekilen gazino fotoğraflarıyla ilgili başka bir seri üzerinde çalışıyorum. Orada da dönemin sosyal koşulları, eğlence anlayışı, hatıra fotoğrafı ve fotoğrafın fizikselliği kavramlarıyla ilgili bağlantılar kurmaya çalışıyorum.
6- Mümkün olabildiğince sergi mekanında zaman geçirsinler, diğer sanatçılarla ve ziyaretçilerle etkileşim içinde olsunlar. İşlerini özetleyen kısa ve öz bir cümleyi akıllarında bulundursunlar. Çok heyecanlı birkaç gün olacak, tadını çıkarsınlar.

* 29 yaşındaki Rehan Miskci, 2014 yılında School of Visual Arts, New York Fotoğraf ve Video yüksek lisansını bitirdi.

Ali Şentürk

1-Huzurlu, devamlı, heyecanlı.

2- Mamut’a tuval, fotoğraf ve serigrafi baskılarımla katıldım. Serigrafi baskılarım tuvallerimin ön eskizleri niteliğindeydi. Tuvallerim eski aile fotoğraflarının tuval üzerine tek çizgi çizim ve tuvalin dışında çizgilerle buluşan tellerle devam ediyordu. Çizim ve tellerin buluşmasındaki yanılsamayı çok seviyorum ama benim için bu çalışmalardaki önemli nokta tuval dışında kalan tellerin her birinin çizimdeki kişi için özel spirallere sahip olması. İstemli istem dışı isimli fotoğraf çalışmamda beni bir köy evinde bir cin ile evlenirken görüyoruz. Adını taşıdığım amcamın hikayesinden esinlenerek yaptığım bir performansın kaydıdır fotoğraf. Amcam cinlerle evli olduğu için ve bu evliliği kabul etmediği için öldüğü söylenir. Ben de bir köy evinde, aynı isimle ve bir cin ile evlenip onu orada bırakıp çıktım. Belki de bir öç almaktı bu benim için.

3- Mamut öncesinde karma sergilere katılmıştım ama İstanbul’da ilk defa katıldım. Birinci Mamut Art Project sanatçılarındanım ve ilk olmasından kaynaklı kurumda sanatçılar birbirlerine çok fazla yardımda bulundular. Birbirimize işlerin asılması yada düzenlenmesi hakkında çok yardım ettik. Sonrasında hala süren iyi arkadaşlıklara döndü bu iletişim.

4- Fuar öncesinde sanat kariyerim katılan birçok sanatçı gibi yoktu diyebilirim. Mamut Art Project hem yeni sanatçılarla tanışmamı hem de İstanbul’da galerilerle yakın temas kurmamı sağladı. Özellikle sergi sonrası sanat kariyerimde hızlı bir yükseliş oldu diyebilirim. Maddi ve manevi anlamda Mamut Art Project bana çok güzel bir deneyim sundu. Seren Kohen, Ekin Kohen ve Tuba Kocakaya gibi çok iyi arkadaşlar edindim. Benden Mamut öncesi ve sonrasında yardımlarını ve arkadaşlıklarını hiç esirgemediler.

5- Şu an iki ayrı proje üstünde çalışıyorum, 2017’de izleyici ile buluşacak diğeri ise haziran ayında Artnivo Project Space’de gerçekleşecek. Haziran ayında sergilenecek olan projede; İstanbul arkeoloji müzesinden heykel kaçırmaya çalışırken ölen bir akıl hastasının son bir yılını yeniden kurguluyorum. İki proje ile ilgili çok daha fazla ayrıntı vermek isterdim ama sürpriz olsun.

6- Katılımın büyük bir çoğunluğunu, benim gibi Güzel Sanatlar fakülteleri öğrencileri oluşturuyor. Kesinlikle üretim kısmında akıllarındaki satış, galeri bağlantısı, ünlü olmak gibi soru işaretlerini bir kenara bırakıp işlerine odaklanmalılar. Ben Mamut sürecinin nasıl ilerleyeceğini hiç bilmiyordum ve çalışmalarımı hep kendim için yaptım. Bu süreci en doğal haliyle yaşayan sanatçıların işlerindeki samimiyeti izleyici zaten 1 km uzaktan hissediyor. Biz Güzel Sanatlar öğrencileri portfolyo hazırlamayı hiç bilmiyoruz, bu sene Mamut Art Project portfolyo inceleme ve yardım günleri yapmaya başladı. Başvurular başlamadan birkaç ay önce yapılan bu yardımı kaçırmamalılar.

* 30 yaşındaki Ali Şentürk, Hacettepe Heykel Bölümü’nden mezun oldu. Aynı bölümde yüksek lisansına devam ediyor ve ODTÜ’de öğretim görevlisi olarak heykel dersleri veriyor.

Gökçen Dilek Acay

1-Tutku, gereklilik, oyun.

2- Mamut’a sac tablolar, dijital kolaj, bir hareketli obje, ses yerleştirmesi ve tek kanal video ile katıldım. Bu eserleri bir araya getirirken zaten bir konsept üstünde çalışıyordum. Üst başlıkta eserler, insanın kim olduğunu, nereden geldiğini sorguluyor, yine insanın iktidar ve güç gibi kurduğu mekanizmalar altında sorunlu kimliği ile merkezine sadece kendisini alıyordu. Bunun yanı sıra işlerin bütünü insan ve insan olmayan canlılar arasındaki ilişki, insanın kendi bedenine ve yansımasına yaklaşımını ele alıyor.

4- Diğer sanatçıların işlerini görmek onları tanımak adına tabii ki çok önemli bir deneyimdi.

3- Mamut benim kendimi profesyonel hissettiğim ilk fuar deneyimimdi. Mamut’taki performastan sonra galerilerin sergi davetleri ya da tanışma isteklerinin yanı sıra ben de sanatçı olarak kendime yapabildiklerimi ve yapabileceklerimi kanıtlamış gibi hissetttim. Bu his önemliydi. 2014’ten beri İstanbul’da Nev Galeri ile çalışıyoruz.

5- Mayıs ayında SulcisHUB adı altında gerçekleşen Olga Bachschmidt‘in küratörlüğünü yaptığı bir workshop için davet aldım. Ekimde de eğer her şey yolunda giderse Azerbaycan’daki “Yarat” adlı sanatçı programı için Bakü’ye gitmeyi planlıyorum. Ayrıca Galeri Nev’deki solo sergim için çalışıyorum.  

6- Sanatçı benim için insanın içinde patlayacak gibi taşıdığı derdi dışarı vurandır. Var olmayanı, ya da olanı kimsenin yapamadığı gibi gösterendir. İnandığının peşinden sonuna kadar koşandır. Yaptığı işi ciddiye alan, disiplin ve tutkunun bütünü olduğuna inandığım bireydir. Yeni katılımcılara ya da daha genç sanatcılara sadece kendileri olmalarını tavsiye edebilirim.

* 32 yaşındaki Gökçen Dilek Acay, Yıldız Teknik Müzik Toplulukları Keman Bölümü mezunu. Ardından Bauhaus Universitesi Guzel Sanatlar Fakültesi’nde okudu.

0
8473
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage