Günümüzde soyut sanatın tanınmış temsilcilerinden Seçil Erel’in yeni sergisi “Olduğu Gibi” geçtiğimiz hafta Nişantaşı’nda yer alan Merkür Galeri’de açıldı. 2014’te gerçekleştirdiği son sergisi “Alan”dan bu yana ilk defa izleyicilerle yeni bir seriyle buluşan sanatçının tuval, ışıklı kutu, çok parçalı kağıt işler ve yerleştirmelerden oluşan yapıtları 23 Nisan’a kadar görülebilecek.
Çalışmalarını titiz bir metodolojiyle kurgusal bir altyapı üzerine inşa eden Seçil Erel, geometrik ve soyut bir dille odaklandığı mekan, zaman, varoluş ve aidiyet kavramlarını önceki serilerinden farklı olarak geçtiğimiz yıllarda gittiği yeni yerlerle ilişkilendiriyor.
Kişisel sergilerinde belirli bir tema etrafında yapıtlar üreten ve geometrik soyut bir görsel dil ile oluşturduğu serilerle tanınan Seçil Erel’in sanatının en belirgin özellikleri arasında yaşadığı / dönüştürdüğü / oluşturduğu mekânlara ve tümüyle matematiksel bir altyapı üzerine örüntülediği mekân-birey-zaman ilişkilerine yönelmesi yer alıyor.
Merkür Galeri’de açılan “Olduğu Gibi” ise sanatçının bina konstrüksiyonu, kent dokusu, ev-oda, mimari plan, harita gibi analitik öğelerinin içine anıların, bireysel olanın ve sezgiselliğin daha çok sızdığı yapıtlarını gözler önüne seriyor. Bu dönüşümün sebebi ise yapıtların üretim yeri. Zira bu yapıtların çoğu sanatçının geçtiğimiz yaz sonu katıldığı Trelex (Cenevre) misafir sanatçı programında ve programın bitimini takiben İsviçre’nin diğer şehirlerine ziyareti sırasında üretildi.
Sanatçının “Alan”, “İlk Ev – Leia”, “Şimdiki Basit Zaman” gibi geçmiş sergi işlerinde görülen soyut, kurgusal ve kontrollü üslubu “Olduğu Gibi”de yer alan tüm yapıtlarda korunuyor. Bununla birlikte bu sergideki işler, sanatçının ‘kendi’ mekânlarını değil yolculuklar serisiyle etkileşime girdiği yeni mekânları konu edinmesiyle de öncüllerinden ayrılıyor.
Haritalama metoduna göre ayırdığı yağlıboya katmanlardan oluşan tuvalleri, bu yüzeyleri yaparken kullandığı maskeleme bantlarından oluşan kağıt işleri ve yüzeyi şeffaf bırakılan kağıt işlerle yapılan ışıklı kutu çalışmaları Seçil Erel’in geçmiş sergilerinde karşılaştığımız üretim biçimlerinden birkaçı. Bu sergide ise Lausanne’da topladığı şehir haritalarına suluboya müdahalelerden oluşan seri ve Cenevre’deki sanatçı konaklama programı süresince Trelex ve çevresinden topladığı çeşitli döküman, harita ve bitkilerden oluşan masa yerleştirmesi gibi farklılıklara da yer veriliyor.
Erel konfor alanı olarak nitelediği ve sanatsal üretiminin merkezine koyduğu atölye, ev gibi kendi mekânlarından uzak kalarak ürettiği, pratiğini olduğu gibi sunduğu yeni serisini şu sözlerle anlatıyor: “Yakın geçmişe dek her şeyin bir sistem üzerine kurulmuş olması fikrinden yola çıkarak kurgusal alt yapının kendini fazlasıyla gösterdiği işler üretmiştim. Özellikle yüzey üzerinde yaptığım çalışmaların matematiksel hesapları çok bariz görünüyordu. Her ne kadar bazı rastlantısal durumlara açık halleri olsa da kurgunun içerisinde tanımlayarak sonuca ulaşıyordum. Şimdi düşünüyorum da sanat tüm kurguya rağmen onun içinde akıp giden anın içinde var olma ve olduğu gibi kendini bırakma halidir. Demek istediğim zihnin kontrolünün sezgiselliğe kendini bırakması ve her şeyle her yerde var olabilmesidir.”
Sanatçının misafir sanatçı programında ve programın bitimini takiben seyahatleri sırasında ürettiği tuval, ışıklı kutu, çok parçalı kağıt işler ve yerleştirmelerden oluşan “Olduğu Gibi” adlı sergisini gezmek için son tarih: 23 Nisan.