“Sanatla belleğin ortak yanı seçme becerisi ve ayrıntıdan tat almaktır. Bu gözlem sanat açısından övgü dolu olsa da bellek tarafından aşağılanma olarak görülebilir. Aslında bu aşağılanma pekâlâ yerindedir. Bellek resmin bütünü yerine ayrıntılarına odaklanır, gösterinin tamamını aydınlatmaz. her şeyi tamamen anımsadığımız inancı, ve böylelikle türlerin yaşamlarını sürdürme olanağı buldukları görüşü temelsizdir. Her şeyden önce bellek alfabetik sıraya konmamış ve kimsenin toplu eserlerinin yer almadığı bir kütüphaneye benzer.”
Joseph Brodsky 1985’te “bellek’le sanatın ortak yanı,” diye yazmıştı. Meşrulaştırılan kültür, belirli nesnelerin temsil ettiği gerçekliği manipüle eder, böylelikle nesneler kavramlarının temsilinden kopmuş olurlar. Bu süreçte belleklerimiz de sürekli inşa halindedir ve bu süreç çoğu zaman bizden bağımsız işler. Bir nesne yüzlerce, binlerce yıllık bir geçmişe ve kullanıma sahipse, o nesne kadim bir geçmişe sahip olduğu algısını bize sunar. Kitap bu nesnelerden biri değildir. Okuyan bilir.
Sultan Burcu Demir işlerinde gündelik yaşamda kullanılan ve insanlık tarihi boyunca ekonomik, politik, bilimsel gelişmelerle kullanım alanları değişmiş ya da ikinci plana atılmış nesneleri malzemesi olarak kullanır. Bu nesnelerin eylemlerini, biçimlerini bozarak, değiştirir. Bir anlamda işlevsel kodlarını değiştirerek o nesnelerin gerçek geçmişlerini ifşa etmelerini sağlar, içeriklerine vurgu yapar, onları güzelleştirir. Sergi 23 Ocak- 14 Şubat tarihleri arası Maumau'da ziyaret edilebilir.