Her tanım koyma eylemi; bir kavram ve karşıtı arasında bir sınır çizer. Bu sınırlar; terimin/kavramın bütünlüğünü çerçeveler ve ikili karşıtlıklar üzerine bir mantık oluşturur. Kendi olmak; kendine özdeş olmaktır ve ben / öteki arasında bir ayrım çizgisine ihtiyaç duyar.