Yakın dönem ve güncel sanat tarihinin ölüdoğasına, bilhassa kadın eli değdiğinde neyle sonuçlanabileceğine dair ilginç bir girişim olan, Deniz Artun küratörlüğündeki “Perdeli Natürmort” sergisi, 23 Haziran'a dek Galerist'te görülebilecek. Sergi, hem kadınca duygusallığı hem de sanat tarihsel sorumluluğu ile bu sezonun en olgun teşhir çabalarından biri.
Banu ve Hakan Çarmıklı çiftinin Türkiye sanatının çağdaş yansımasını 74 ayrı eser üzerinden teşhir ettikleri “İlk Raunt” sergisi, 12 Mayıs'a kadar Karaköy Galata Rum Okulu'nda ücretsiz izleniyor. Özel toplantılarıyla da kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlayan serginin belki de tek falsosu, şiddeti çağrıştıran adı “İlk Raunt” olsa gerek.
Paris Grand Palais'da, yoğun güvenlik önlemleri altında 9-12 Kasım arasında yapılan Paris Photo etkinliğini, son gününde izleme fırsatını elde ettim. Yaklaşık 100 TL'yi (32 Euro) zorlayan hafta sonu biletiyle dahi binlerce meraklının ilgi gösterdiği, basın akreditasyonunun günler öncesinden limitini doldurduğu bu fuar, efemeral ve güncel yüzüyle, fotoğrafın ne denli taze, direkt bir iletişim, bilgi, aktarım ve elbette de geleceğe kültürel bir “yatırım” aracı olabileceğini, tekrar gözler önüne sermiş oldu.
Tahran'daki Shirin Sanat Galerisi'nin Amir Hossain Heshmati küratörlüğünde Ankara CerModern'e taşıdığı “26 Kadın Fotoğrafçı” sergisi, zengin bir imge ve yorum labirentini andırıyor. 26 Ocak'a dek süren etkinlikte belgesel, deneysel, estetik ve şiirsel, sosyal ve feminist denebilecek bir çok yönde anlatım; gerek ağırlıklı, gerekse birbirleriyle harmanlanmış bir yaklaşımla izleyicilerin karşısındaki yerini alıyor.
Daha önceki İstanbul uluslararası çağdaş sanat bienallerinden aşina olduğumuz "İnsan Neyle Yaşar?", "Anne, Ben Barbar mıyım?" gibi doğrudan vicdana abanan arabesk temaların ardından, İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) bu yıl üçüncü kez düzenlediği "Biz İnsan mıyız?" başlıklı 3. Tasarım Bienali de, iki Amerikalı küratörün imzalarıyla yorum ve izlenime sunuldu.
1976'da kurulan Maçka Sanat Galerisi'nde, 23 Nisan'a dek Füsun Onur'un “Siz de Bilirsiniz” isimli yerleştirmesi sergileniyor. Sanatçı bir bulmacayı andıran yerleştirmede duvarlara dil veriyor.
Sejla Kameric’in Arter’deki sergisi "Bim Bam Bom, Çarpınca Kalp", Çağdaş tarihin ibret verici soykırım vakalarından Bosna Savaşı'na (1992-1995), aynı coğrafyadan mental ve fiziksel bakımdan sağ çıkan olağanüstü duyarlıkta bir kadının gözünden tanıklık etmemizi sağlıyor. Adını bir punk-rock şarkısının sözlerinden alan sergi, 28 Şubat’a devam ediyor, kaçırmayın!