Martin-Gropius-Bau’da geçtiğimiz ay açılan “Pina Bausch and the Tanztheater” sergisi, Berlin’de sanat sezonunun açılışının ve Berlin Art Week’in en öne çıkan etkinliklerinden biriydi. Bu çok katmanlı sergiyi, Pina’nın avangart ruhunun yeni bir devinimi olarak da okumak mümkün.
Halil Altındere, Berlin’deki Neuer Berliner Kunstverein'da (NBK) 15 Eylül’de açılan solo sergisi “Space Refugee”de Suriyeli kozmonot Muhammed Faris’in hayatından yola çıkarak, mültecilerin Mars’ta yaşayacakları bir distopik gelecek kurgusu yaratıyor.
Cinsellik, yemek tercihleri, hafıza ve hatta mekân algısı... Koku duyumuz, çoğunun farkında dahi olmadığımız sayısız alanda başrolde. Sessizce beyin kıvrımlarımız arasında süzülüp hayatımızı yönlendiren bir otopilot hatta. Ve bu otopilot, pozitif bilimler kadar sosyal bilimler için de iştah açıcı bir alan.
Ceren ve Irmak Arkman, ilk projeleri Kurye Video Festivali’nden itibaren yıllar içinde Space Invaders, OFFF, Contra, Plugin ve Europalia Turkey gibi projelerle video sanatı, dijital sanat ya da kısaca yeni medya sanatı üzerine hatırı sayılır bir mesai harcadılar. Bu mesainin nihai ürünü de küratörlüğünü üstlendikleri “Monochrome”.