Julio Cortazár’ın 1980 yılında Kaliforniya Üniversitesi’nde kurmaca üzerine verdiği derslerin dökümünden oluşan Edebiyat Dersleri geçtiğimiz yılın son aylarında Süleyman Doğru çevirisiyle Everest Yayınları tarafından yayımlandı. Toplam sekiz dersten oluşan bu kitapta, fantastik öyküden edebiyatta, mizah, oyun ve müzikalite konularına uzanan geniş ve ayrıntılı bir anlatım yer alıyor.
Per Petterson’un At Çalmaya Gidiyoruz, Reddediyorum, Lanet Olsun Zaman Nehrine ve Benim Durumumdaki Erkekler romanları üzerinden ele aldığı konuları işleyişine ve romancılığına ayrıntılı bir bakış.
Gazeteci yazar Johann Hari’nin depresyonun altında yatan nedenleri ve olası çözümlerini bulmak üzere çıktığı yolculuğun hikâyesini anlattığı kitabı Kaybolan Bağlar - Depresyonun Gerçek Nedenleri ve Beklenmedik Çözümler üzerine bir inceleme.
Çağına tanıklık eden bir tavrın ağırlığıyla sözünü söyleyen Sultan Komut, ilk öykü kitabı Öte ile okurlarıyla buluştu. Görmezden gelinen gerçeklerin, her anlamda sert izler bırakan duyguların, rahatsız eden yansımaların ve yarım kalmışlıkların etrafından yükselerek bambaşka bir dünya kuran Sultan Komut ile kitabını ve yazma serüvenini konuştuk.
Feyyaz Kayacan’ın “bir yanı meddah bir yanı Kafka” dediği ve hayattayken yayımladığı son romanı Çocuktaki Bahçe üzerine bir yazı.
Akın Aksu, ilk romanı Bir Taşra Köpeği ile okurla buluştu. İsmini ve yeteneğini Ahlat Ağacı’nın ortak senaristleri arasında oluşuyla öğrendiğimiz yazar, kitabında tanımadığımız ya da tanışmaya yanaşmadığımız taşrayı, taşraya sıkışıp kalmış insanları anlatıyor.
Polonyalı yönetmen Pawel Pawlikowski’ye Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandıran Cold War (Soğuk Savaş), geçtiğimiz günlerde ülkemizde de vizyona girerek seyirciyle buluştu. Dönem filmi olarak karşımıza çıkan yapım, savaş ve yaşam üzerinden hareketle insan hayatının öncesine ve sonrasına odaklanan bir hikâye sunuyor.
Sevengül Sönmez ve Haldun Soygür'ün hazırladığı, Türk edebiyatının önemli kalemlerinden Fikret Ürgüp'ün öyküleri ve şiirlerinden oluşan "Bütün Eserleri"nin ilk cildi olan Çivili Sandıklar üzerine bir inceleme.
Şair Ergin Günçe’nin bir zamanlar bir yerlerde yarım bıraktığı şeyleri, kırgınlıklarını, çocukluğunu, dostluklarını ve edebiyatını, pek çok şiirinde adını seslediği oğlu Dadal Günçe’yle konuştuk.
Türk şiirinin ve İkinci Yeni’nin bir başka duruş olarak varlık gösteren şairlerinden Ece Ayhan’ın 1956-1958 yılları arasında kaleme aldığı öyküleri, Yapı Kredi Yayınları tarafından derlenerek yayımlandı. Yazıldığı dönemde Dost, Yenilik ve Seçilmiş Hikâyeler dergilerinde yer alan bu öyküler, İyi Bir Güneş adıyla okurla buluştu. Toplam yedi öykünün yer aldığı kitap, bir anlamda şairin kişisel yazın tarihine dönüş imkânı sağladığı için kuşkusuz önemli bir yerde duruyor diyebiliriz.
Yönetmen koltuğunda Oscar ödüllü Alfonso Cuarón’un oturduğu Roma, 75. Venedik Uluslararası Film Festivali’ndeki ilk gösteriminin ardından geçtiğimiz günlerde Filmekimi kapsamında Türkiye’de de seyirciyle buluştu ve festivalin kapanış filmi oldu. Venedik’teki festivalde Altın Aslan ödülüne değer görülen Roma’nın senaryosu da filmin yönetmeni Alfonso Cuarón’a ait.
Dünya edebiyat tarihinde önemli bir kilometre taşı olarak varlık gösteren Beat Kuşağı’nın kurucularından Jack Kerouac’ın Tristessa adlı eseri, Begüm Gür Erdost’un çevirisiyle ilk kez Türkçede yayımlandı. Eser, Kerouac tarafından 1960 yılında kaleme alındı. Yazarın diğer tüm eserleri gibi Tristessa da kendi hayatına dair pek çok yaşanmışlığı barındırması açısından önemli bir yere ve döneme şahitlik ediyor.
Günümüz Norveç edebiyatının parlak yazarlarından Erland Loe'nun modern zaman kahramanı Andreas Doppler’in macerasını sürdürdüğü kitabı Bildiğimiz Dünyanın Sonu üzerine bir inceleme.
Yusuf Atılgan’ın daha önce kitaplarına girmemiş olan yazıları, şiirleri, söyleşileri, notları, çevirileri ve Eşek Sırtındaki Saksağan adını verdiği, ancak sonrasında yakarak ortadan kaldırdığı romanının giriş bölümünün de yer aldığı Siz Rahat Yaşayasınız Diye adlı derleme kitabı üzerine bir inceleme.
Erlend Loe'nun mülkiyetten, toplumdan kendini soyutlayan ve basit olana yönelen karakterinin içe dönüş yolculuğunu anlattığı kitabı Naif. Süper üzerine bir yazı.
Adalet Ağaoğlu’nun yazdığı dönemde kabul edilmeyen ve hiçbir yerde basılmayan; Türk entelijansiyasını eleştiren Sessiz Bir Adam isimli oyununun başına gelenleri, karakterlerin temsil ettiklerini ve yazıldığı dönemi inceleyen bir yazı.