Selda Terek Bilecen’in Tezer Özlü hakkındaki biyografik romanı Lirik Prenses Tezer üzerine bir değerlendirme.
“Niçin ruhumuzun asla ısınamadığı kalıplarda kalmaya mecburuz? Bir insana bundan daha büyük bir işkence olur mu?” Bir mektubunda böyle soruyordu Sabahattin Ali. Osman Balcıgil’in “Sabahattin Ali” hakkındaki romanı Yeşil Mürekkep üzerine bir değerlendirme.
Bir yazar üzerine yoğun okuma yaptığı bir konunun içine fazlasıyla girerse ne olur? Araştırmasının baş kahramanının yerinde kendini bulduğunda, düştüğü bu sarmaldan nasıl çıkacaktır? “O 22 Kasım 1963 günü, Dallas’ta saat 12.30’da, geçen altı saniye içinde acaba gerçekten ne olmuştu?” Fantastik edebiyat türünde birçok eser veren Nazlı Eray’ın son romanı Ölüm Limuzini üzerine bir değerlendirme.
Tavşan deliğinden içeri geçip zaman kavramını yitirmeye hazır mısınız? Öyleyse Tramvay’a binin ve sıkı sıkı tutunun. Çağdaş Fransız edebiyatının önemli yazarlarından Claude Simon’un bilinen son romanı Tramvay üzerine bir değerlendirme.
"Yaklaşık seksen yıldır yazıyorum. Önce mektup, sonra şiir ve konuşma, sonra hikâye, makale, kitap, şimdi notlar." 2017'nin başında kaybettiğimiz John Berger'in son kitabı Hoşbeş üzerine bir değerlendirme.
Nasıl bir çocukluk geçirdiğimiz, bugün olduğumuz yetişkini belirliyor. O yetişkinler de çocukluktan gelen aktarımlarla, bugünün koşullarında birbirlerini anlamaya çalışıyorlar, “şimdiyi geçmişin çarpıtmaları üzerinden yorumluyorlar”. Ve çuvallıyorlar... Alain de Botton'un Aşk Dersleri kitabı üzerine bir inceleme.