Shakespeare adı verilen dehadan ne hikâyeler, oyunlar, karikatürler, maskeler, soytarılar, kuklalar çıkabileceğini görmek için özgün ve farklı bir Macbeth uyarlaması olan Şatonun Altında’yı mutlaka görün. Fiziksel Tiyatro Araştırmaları ve Komedi Okulu, Jacques Lecoq'un yöntemini kullanarak tüyler ürpertirken eğlendiren bir Macbeth uyarlamasına imza atmış.
Tatavla Tiyatro'nun Allahaısmarladık Cumhuriyet adlı oyunu dört önemli kadının dramatik hayatlarından kesitler sunuyor. Oyunda, yakın tarihimizin bu önemli dört kadını: Halide Edip, Afife Jale, Latife ve Fikriye Hanım’ın dramatik hikâyeleri başarıyla canlandırılıyor.
Bu yıl 20. İstanbul Tiyatro Festivali 3-28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşiyor. Tiyatro Festivali direktörü Dr. Leman Yılmaz'la festivalin dününü ve bugününü konuştuk. 1989'da başlayıp bu güne dek 20 kere gerçekleşen tiyatro festivalinde, kimler geldi kimler geçti...
Tüm zamanların en ünlü korku klasiği Frankenstein, Sadri Alışık Tiyatrosu'nun yeni yorumuyla hayat buluyor. Cansel Elçin’in Frankenstein rolünde, Kerem Alışık’ın Yaratık rolünde çok başarılı performans sergilediği oyundan iyiyi ve kötüyü insanın kendisinin yarattığını düşünerek çıkıyoruz.
Bertolt Brecht'in unutulmaz oyunu Üç Kuruşluk Opera, Berliner Ensemble yapımı ve Robert Wilson'un rejisiyle 13-14 Mayıs'ta İstanbul'da Zorlu Center'da sahnelenecek. Bu üç efsane ismin buluştuğu yeni yorum merak uyandırıyor.
Moda Sahnesi, yeni yıla yeni bir oyunla girdi. Moritz Rinke'nin Seviyoruz ve Hiçbir Şey Bilmiyoruz adlı oyunu, zekice yazılmış, günümüzün ruhunu yansıtan bir komedi. Hem güldürüyor hem de kadın erkek ilişkileri ve çağımızın hastalıklı iletişim biçimleri üzerine kara kara düşündürüyor.
İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen Hayal-i Temsil, Darülbedayi'nin 100. yılı dolayısıyla düşünülen ama zorunlu bir anmanın ötesine geçen gerçek bir başyapıt olarak ilgiyi hak ediyor. Hayal-i Temsil, makyör Dikran Efendi'nin anlatımıyla tiyatromuzun iki öncü kadınının öyküsünü aynı anda sahneye getiriyor.
Moda Sahnesi'nde sahnelenen “Bira Fabrikası”, tam anlamıyla şirazesinden çıkmış ve paramparça edilmiş dünyamızın tiksinti veren karmaşasını gösteriyor. Fildişi Sahili'nde doğan ve tiyatro çalışmalarına Paris'te devam eden Koffi Kwahulé'nin yazdığı oyun, “Savaş bitti” sözleriyle başlıyor. Ama sahnede savaşın acımasızlığının hiç bitmediğini görüyoruz.
12. Gece'yi, Serdar Biliş'in rejisiyle İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun başarılı oyuncularından modern bir dekor, kostüm ve müzik tasarımıyla seyretmek gerçekten zevkli bir deneyim. Çok da eğlenceli. Shakespeare'in zamanında da seyircileri gülmekten kırıp geçiren bir komedya olarak izlenmişti mutlaka.