Boşver! ve Dinozorlar şarkılarıyla oldukça beğeni toplayan Nova Norda ile bir araya gelip kurumsal hayattan "rengârenk" şarkılara uzanan yolunu, yalnızca beş ay önce yayımlamaya başladığı şarkılarını ve karanlıkta yönünü bulmasını sağlayan Kuzey Yıldızı’nı konuştuk.
VeYasin ile 70'ler psychedelic müziğinin bugünlerde gördüğü rağbetin nedenlerinden, Hey Douglas'ın akıbetinden, Mode XL'in nereden gelip nereye gittiğinden uzun uzun konuştuk. Hey Douglas'ın şu aralar altın çağını yaşayan bir proje olduğu doğru, fakat VeYasin'i dikkatle dinlerseniz aslında her şeyin yeni başladığını anlayacaksınız.
İKSV sezon boyunca sürecek özel film gösterimlerinin üçüncüsünü 8 Eylül’de tüm dünyayla aynı anda ve bir kereliğine One More Time With Feeling ile yapmıştı. Oğlu Arthur Cave’in vefatının ardından uzunca süre sessizliğe gömülen Nick Cave’in Skeleton Tree albümü ise gösterimin ertesi günü yayımlandı. Albümünün kayıt sürecinin yanı sıra oğlunun kaybına dair de ilk kez konuşan Cave, sanki kariyerinde artık hikayenin ortadan kalktığı yeni bir eşiğin haberini veriyor.
Bu seneki Babylon Soundgarden Festival’ın headliner'ı Stolen Dance ve Down by the River hitleriyle tanıdığımız, 3 sene önce yalnızca Youtube'un gücünü kullanarak Kassel'den (Almanya) dünyaya yayılma imkanı yakalamış Milky Chance ikilisiydi. İlk olarak electro-folk türündeki parçalarında başarılı biçimde kullandıkları reggae ritmleri sayesinde ilgimizi çeken grubun uluslararası bir müzik şirketine bağlı olmaksızın yakaladığı başarı da kendilerine duyduğumuz ilgiyi perçinlemişti.
İlk albümü "A Lunar Manoeuvre"ın yayınlanmasından birkaç gün önce In Hoodies (Murat Kılıkçıer) ile bir araya gelerek Ay'ın evrelerini konuştuk. 11 Nisan'da dijital platformlardaki yerini alan albümün ilk röportajını okumayı bitirdiğinizde In Hoodies'in yörüngesine girmiş olacaksınız. Sonrası iyi müzik, sonrası biraz gelgit.