Başarılı ve Popüler Olmak İçin Nelerden Vazgeçilir?

İlksen Başarır’ın çevirisini yaptığı oyun; Laura Eason’un, herhangi bir ilişki içerisinde gerçekleşen alışverişi araştırma fikrinden yola çıkıp, karakterleri hem kişisel hem de profesyonel anlamda diğerinden bir şey isteyen hırslı iki yazar olan bir aşk öyküsüne uzanıyor.̽

Ethan ve Olivia, yoğun bir kar fırtınasının ortasında, şehir dışında bir pansiyonda mahsur kalmıştır. Üstelik telefon ve wi-fi bağlıntıları da yoktur. Her ikisi de yazdıkları kitaplarını tamamlamak üzere oraya gelmiş birer yazar olan kahramanlar; yaş, karakter ve yaşam tarzlarındaki farklılıklara rağmen, aralarında oluşan yoğun cinsel çekimin de etkisiyle başlayan bir aşkın baş rol oyuncularına dönüşürler.

Ethan, yarım milyon takipçiye sahip, yazdığı sex içerikli yazılardan derlediği kitabı bestseller olmuş bir blogger’dır. Olivia ise yazdıklarını -okuyanlardan alacağı tepkinin korkusuyla- kendine saklayan, dolayısıyla kitapları basılmamış iyi bir yazardır.

Ethan, elde ettiği para ve şöhretin yanı sıra edebi bir meşruiyet kazanma hayali kurarken, Olivia da içten içe yazdıklarının gün yüzüne çıkmasını arzulamaktadır. Bu özlemlerini birbirleriyle karşılama yoluna giren ikiliden Olivia, Ethan’ın takipçilerine sunduğu ilk romanı ve yine Ethan’ın menajerinin desteği ile hedefine yaklaşırken; Ethan, kuracağı kitap platformunda Olivia’nın romanını yayımlayarak amacına ulaşmayı dener.

Olivia’nın, kariyerini değersiz bulduğu Ethan’ın projesinde yer almak istememesine rağmen, Ethan’ın ondan izinsiz olarak kitabını kullanması, ikili arasındaki kopuşun en büyük sebebi olur. 

Bir “Romeo ve Juliet” Antitezi: “Ethan ve Olivia”

İlişkilerde, “çevrim içi” ve “çevrim dışı” iletişimin etkilerini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan oyunda seyrettiğimiz aşk, birbirleri uğruna ölmek için birbirleriyle yarışan Romeo ve Juliet’in bir anlamda anti tezi sayılabilir.

Ethan rolünde Tansu Taşanlar göz doldururken, gerçekte Ethan’dan 10 yaş kadar büyük olan sofistike öğretmen Olivia rolünde Oya Unustası, bu olgun kadın karakter için bir parça eksik kalıyor.

Dekor anlamında, sahnenin küçük bir kısmının kullanılıp, geride siyah fonun ağırlıklı olarak açıkta kalması akla hiç dekor kullanılmaması ya da kullanılacaksa da en azından bu küçük pansiyon için samimiyeti yansıtacak bir atmosfer yaratılması gerektiği fikrini getiriyor. Arkada yer alacak bir pencere, belki o pencereden görülecek kar, oradaki mahsur kalma hissini daha fazla verebilirdi.

Çağdaş Amerikan tiyatrosunun iyi bir örneği sayılabilecek bu oyunda, iki yazarın “siber çağ”da başlayıp son bulan aşk hikâyesini izleyebilirsiniz.

̽Kaynak: The Brooklyn Rail