“Birileri” Geliyor, Hazır Mısınız?

Öncelikle biraz size tanıyalım istiyorum, kendinizi anlatır mısınız?

Can Soykök: Ben vokal/gitardayım. Özel hayatımda da müzik ekseninde işlerle uğraşıyorum genellikle. Onun dışında edebiyata ilgiliyim ve İstanbul Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümündeki öğrenimim hâlen sürüyor.

Tümerkan Aldanmaz: Grubun davulcusu benim. Ben Yeditepe Üniversitesi’nde bilgisayar bölümünde son sınıftayım ve çiçeği burnunda işsiz bir insan sayılırım. Müzik dışında genelde evde bilgisayar başında oyun oynayarak zaman geçiriyorum. Bunun dışında elimde bir çift baget bulunuyor sürekli.

Baturalp Yılmaz: Gitarda ben varım. Yıldız Teknik Üniversitesi Caz Gitar bölümünde okuyorum. Hobim aynı zamanda işim olduğu için müzik benim hayatım desem yalan olmaz sanırım. Onun haricinde gezmeyi, yeni yerler görmeyi, tek başıma sinemaya gitmeyi falan çok severim.

Emre Dereli: Ben de bas gitardayım. Sanırım yine müzik çemberinin dışına pek çıkamıyoruz. Onun dışında İnşaat Mühendisliği okuyorum, bağımsız olarak çalışıyorum. Bir de anmak istediğim köpek dostum var.

Nasıl ve ne zaman bir araya geldiniz?

C. S.: Tümerkan’la ikimizin tanışması ve birlikte müzik yapmaya başlamamız 2009 yılına kadar dayanıyor aslında. Daha sonra Emre ile okuldan, Baturalp’le ise bir arkadaş aracılığıyla tanıştık. Hepimizin ortak dertleri, ortak zevkleri ve ortak hayâlleri vardı.  2014’te başladık birlikte müzik yapmaya. 2015 yazında da “Birileri” olduk.

Bir de Masiva isminde grubunuz vardı. Ne oldu da Masiva’yı Birileri’ne taşıdınız?

C. S.: Masiva zaten grubun ismi değişmeden çok önce bitmişti çünkü Masiva adıyla müzik yapan o grup, son zamanlarında başka bir şeye çoktan evrilmiş bir durumdaydı. Masiva üç kişilik bir projeydi mesela özünde. Bambaşka bir kafa ile kurulmuştu ve geçen yıllar içinde grup üyelerinin kendi olgunlaşmalarıyla beraber onun müziği de zamanla gelişerek farklılaşmaya başladı. Zaten sonrasında da bütünüyle başka bir şey hâline geldi. Yani tamamen doğal gelişen bir sürecin beraberinde geldi isim değişikliği. 

Peki o zaman Birileri’ni anlatır mısınız biraz? Müziğinizi nasıl tarif edersiniz?

C. S.: Beslendiğimiz hemen her janrdan esintiler duyulabildiğine inanıyorum ben müziğimizde. Birbirine pek benzemeyen şarkılarımız var. Şu ana dek bunların çok az bir kısmını yayınlama fırsatı bulduğumuzdan yalnızca konserlerimize gelenler haberdar bu durumdan belki ama ilerleyen aylarda diğer parçalarımızı da yayınlamamızla beraber bizi takip eden diğer dinleyicilerin de buna tanıklık edebileceklerini düşünüyorum. Yalnızca şu kitleye hitap ediyoruz’ gibi bir iddiamız yok ama alternatif / bağımsız müzikten hoşlanan kişiler tarafından dinleniyoruz sanırım daha çok.

Konserleriniz var bu sıralar bildiğim kadarıyla. Nerelerde sahne alıyorsunuz? 

C. S.: En son 27 Şubat’ta Beşiktaş B1 Live sahnesinde çaldık. 22 Mart’ta Bronx Pi olacaktı, malum olaylar (Ankara ve İstanbul’daki patlamalar) dolayısıyla 14 Nisan’a ertelendi. Onun haricinde Peyote Nevizade ve Eskişehir SPR’de çaldık Birileri olarak. 23 Mayıs’ta da Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde sahne alacağız.

Hali hazırda bir de kayıt hazırlığınız var. Nasıl gidiyor çalışmalar?

C. S.: Oldukça iyi gidiyor. Kayıtlar, Kadıköy’deki Stüdyo Harems’te Efe Demiryoğuran ve Cihangir Aslan tarafından alınıyor. En son “Uzaklaşma Sevdası” ve “Yeniden” adlı parçalarımızı kaydettik ve önümüzdeki haftalarda belirli aralıklarla yayımlayacağız ikisini de. Şimdiye dek tekli olarak sunduğumuz diğer şarkıların da dâhil olduğu sekiz parçalık albümümüzü 2016 içinde yayımlamayı planlıyoruz. 

Etkilendiğiniz isimler vardır mutlaka diye düşünüyorum. Kimler size etkiliyor?

C. S.: Müziğinden etkilendiğimiz fazla sayıda grup/müzisyen var ama birkaç ismi öne çıkarmak zor… Foo Fighters severiz mesela.

Sormadan olmaz, grubun ismine nasıl karar verdiniz?

C. S.: Aslında, hiç faaliyete geçememiş alternatif bir proje için bulduğum bir isimdi ‘Birileri’ ama sonradan bir şekilde bizim ismimiz oldu. Masiva’nın bir ilerisi olarak da görüyoruz bir yandan. İki anlamlı düşünmek eğlenceli oluyor (gülüyor).

Daha yakından tanışmak için bence kimleri dinlediğiniz, neleri izleyip okuduğunuzu bilmek önemli bence. Sizde bu aralar hangi isimler öne çıkıyor?

C. S.: Ben şu sıra Pixies çok dinliyorum. Onun dışında Two Door Cinema Club ve M83 bu günlerde sık çalanlarımdan. En son Bukowski’nin Kediler’ini okudum. İhtiyarı okumaktan müthiş zevk alıyorum zaten. Yerli edebiyatta Edip Cansever ve Orhan Veli’ye sinemada da Tarantino’ya ayrı bir ilgi duyuyorum. Dizi konusunda ise süper cahilim. Şu ana kadar oturup adamakıllı izlediğim tek dizi Black Mirror.

E. D.: “Bu aralar” diye cevaplamak gereken bir soru… Ben yine yeniden Sakin dinleyip, Didem Madak’ın Pulbiber Mahallesi’ni okuyorum. Takip ettiğim Regular Show, Gumball ve Gravity Falls çizgi dizilerini izliyorum.

B. Y.: Şu sıralar Guillaume Perret, The Aristocrats, John Frusciante, Snarky Puppy gibi isimleri dinliyorum. Bir de vazgeçilmezim Red Hot Chilli Peppers var. Çok film izlerim ama favorim The Dreamers diyebilirim.

T. A.: Bu aralar çıkamadığım ergenliğime geri dönüş yapıp Blink 182 ve Linkin Park dinliyorum. Onun dışında Falling In Reverse diye inanılmaz bir gruba sardım. Shameless, Vikings, 11.22.63, The Shannara Chronicles gibi dizileri düzenli olarak takip edecek kadar dizi bağımlısıyım. Ayrıca Türk filmlerine karşı ilgim çok fazla arttı bu aralar. Her hafta sonu 2000-2015 yılları arasında yapılmış ortalama dört Türk filmi izlemekteyim. Dedemin İnsanları ve Babam Büfe adlı filmler son zamanlarda favorilerim arasında.