“İnsanların Varoluş Mücadelesinden İlham Alıyorum”

2004’te 18 yaşındayken Jinte Deprez, Patricia Vanneste, Joachim Quartier ve Koen Verfaillie ile Balthazar’ı kuran Maarten Devoldere, Balthazar’la beraber birçok yerel yetenek yarışmasını kazandı. Balthazar; Pukkelpop ve Rock Werchter gibi festivallerde sahne aldıktan sonra 2010’da ilk albümü Applause’u yayımladı. İkinci albüm olan Rats de Müzik Endüstrisi Ödülleri’nde Yılın En İyi Albümü Ödülü’nü aldı. 2015 tarihli Thin Walls’un prodüktörlüğü ise Blur ve Depeche Mode’un da prodüktörü olan Ben Hillier tarafından üstlenildi. Balthazar’ın yeni işlere çok kısa bir ara verip yan projeleriyle ilgilenmeye çalıştığı sırada Maarten Devoldere solo projesi Warhaus’u hayata geçirdi. Mayıs ayında Salon’u ziyaret eden, röportaj yaptığımız grup arkadaşı J. Bernardt’ın ardından bu kez Warhaus ilk defa Salon’da sahne alacak. 

Warhaus, Balthazar'dan sonra başlattığınız solo projeniz oldu. Bu projenizle birlikte ne tür deneyimler elde ettiniz? 

İlk defa bu solo projemle birlikte bazı şeyler yoluna girebildi. Balthazar’da herkesin kendi özel fonksiyonun olduğu büyük bir takım olduğumuz gerçeğine alışmıştık. Warhaus’da ise beş kişiyle yola çıktık ve herkes her şeyi yapıyor.

Warhaus projesinde Sylvie Kreusch ile çalışıyor musunuz? Başka kimler projeye dahil oldu?

Sylvie benim ilhamım, şarkılarımın yarısı zaten onun hakkında. İlk albüm için grupta Jasper Maekelberg vardı ve şimdi kendi grubu Faces On Tv ile meşgul. İkinci albümün yaratım sürecinde ise Metal Molly grubundan Pascal Deweze ve Nightman’den Tijs Delbeke ile çalıştım.

2016 yılında We Fucked a Flame into Being albümünüzü yayımladınız ve 2017'de projenin kendi adını taşıyan ikinci albümü Warhaus'u piyasaya sürdünüz. Gerçekten ikisi de etkileyici albümler. Albümlerin oluşum sürecinden bahsedebilir misiniz?

Her iki albüm için tamamen alıştığımdan farklı mekânlarda yaşadım. İlk albüm için aynı zamanda albümü de kaydettiğim bir teknede, ikinci albüm sırasında ise Kırgızistan'ın küçük bir dağlık bölgesinde yaşadım.

Şarkılarınız gerçekten fazlaca şehirli ve güçlü melodiler içeriyor. Öte yandan, melankolik melodileri de var. Özellikle Love's A Stranger, Machinery, Mad World ve I’am Not Him etkileyici şarkılar. Şarkılarınızı oluştururken belli bir duyguya göre mi hareket ediyorsunuz yoksa özel hikâyeleri mi var?

Çoğu şarkı gerçek yaşam deneyimlerim hakkında. Hayatımızdaki tüm aşk, aldatma ve şehvet duygularını içeren gerçek deneyimleri ifade ediyor.

Love's A Stranger’ın hikâyesini çok merak ediyorum. Şarkının hikâyesi nedir?

Turne sırasında, Fransa'da büyük bir şirketi yöneten çok zengin bir kadınla tanıştım. Profesyonelliğinin ardında yatan güçlü bir tutkusu vardı. Geceyi birlikte geçirdik ve ertesi sabah giyinirken, kocasını bulamadığı için bunun bir kerelik bir şey olduğunu söyledi. O ayrıldı ama ben Fransa'da çalmaya devam ettim.

Love's A Stranger, Machinery, Mad World, The Good Lie ve Memory için bugüne kadar beş video klip yayımladınız. Hepsi de konsept olarak birbirlerinden çok farklı. Özellikle Mad World ve The Good Lie çok ilginç klipler. Tüm bu video kliplerin oluşum süreçlerinden bahsedebilir misiniz?

Arkadaşlarımın çoğu film ve yönetmenlik sektöründe çalışıyor. Bu yüzden, bir video klip için fikrim olduğunda çevreme danışıyorum ve videoları gerçekleştiriyorum.

Size ne veya kimler ilham veriyor, hayata bakış tarzınız nedir?

Spesifik olarak belirli bir insandan değil, genel duygu ve deneyimlerden ilham almaya çalışıyorum. Herkes, hangi sosyal sınıfın içinde yer alırsa alsın, hayatındaki olaylara bir sebep veya çözüm bulması için zihinsel ve fiziksel bir mücadele içindedir. İşte insanların bu varoluş mücadelesinden de fazlaca ilham alıyorum.

Wouter Bouvijn tarafından çekilen ve odağında sizin olduğunuz I’m Not Him adlı belgesel hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?

Wouter, ilk albümün kayıt sürecinde beni gözlemlemek istedi. Bir gece birlikte bardayken, benim bir teknede yaşadığıma inanmadı. O zamanlar Wouter, Oscar’a adaydı ve Belçika'daki en umut verici film yönetmenlerinden biriydi. Benimle birlikte dönerken tekneyi görünce gözlerine inanamadı. Albümü yapma sürecini kaydetmeyi önerdi ve ben de karşılığında teknede kalmasına izin verdim.

Salon İKSV'de, 14-15 Eylül'de ilk kez sahne alacaksınız. Bu konserde dinleyicileri neler bekliyor?

Warhaus ile Türkiye'de ilk defa olacağım. Gerçekleşecek olan konser hakkında çok iyi yorumlar aldım. Orada olmak için sabırsızlanıyorum. Balthazar ile tekrar stüdyoya girmeden önce Warhaus'la son konserim olacak. Bu yüzden kapanış öncesi stilize edilmiş bir konser olacağını söyleyebilirim. 

Hazır Balthazar demişken Balthazar’ın yeni albümünü ne zaman yayımlayacaksınız? Balthazar ile tekrar Türkiye'ye gelecek misiniz?

Balthazar’ın yeni albümü Ocak 2019’da çıkacak! Ve evet, Türk halkını çok seviyoruz bu yüzden de Türkiye kesinlikle turne programımızda olacak!

Balthazar ve Warhaus projelerinin aynı anda bir parçası olmak zor mu?

Aslında değil, çünkü iki proje de birbirleriyle asla etkileşime girmedi. İki yıl önce Jinte (Deprez) ve ben kendi solo projelerimizi yapmamız gerektiğini hissettik, Warhaus ve J.Bernardt'ı başlattık. Böyle bir ara vermek Balthazar ile devam etmek adına ihtiyacımız olan oksijeni bize sağladı.

Gelecekteki projeleriniz arasında neler var?

Her zaman yaptıklarıma devam edeceğim. Balthazar ve Warhaus için daha fazla şarkı yazacağım.

https://www.youtube.com/watch?v=GSJdhd0stAg