Marble Sounds ile Melankolik Bir Yolculuk

Merhaba Pieter, seni Mathieu Gendreau ile birlikte yürüttüğün elektronik müzik projesi "Plastic Operator"dan tanıyoruz. Peki "Marble Sounds" ile müzik yapma fikri nasıl ortaya çıktı?

Her zaman gitarla şarkılar yazıyordum ve tüm fikirlerimi Plastic Operator ile hayata geçirmeme imkan yoktu. Bu yüzden daha gitar odaklı bir grup kurmaya karar verdim. Marble Sounds, Montreal’a taşınmam sonrasında solo bir proje olarak başladı. İlk EP’yi orada kaydettim. 2 sene sonra Belçika’ya döndüm ve Gianni Marzo’ya (gitar) Marble Sounds’a katılmasını teklif ettim. Onu 2000 yılından beri tanıyordum ve başka gruplarda birlikte çalışmıştık. Frederik (bas gitar), Brecht (keyboard) ve Mattijs’i ise (davul) çaldıkları diğer gruplardan tanıyordum. 

Peki Plastic Operator'dan yeni şarkılar gelecek mi?

Hayır, şu anda Marble Sounds'a konsantre durumdayım, bu nedenle Plastic Operator'dan yeni şarkılar olmayacak.

Grubun adı "Marble Sounds" nerden geliyor?

Kulağa hoş gelen bir isim arıyordum. Daha sonra, gitaristimiz Gianni'nin eskiden yazdığı bir şarkıda geçen "Marble" (mermer) kelimesini hatırladım. Ve grup için anlamlı bir isim olacağını düşündüm.

Genelde yaptığınız müzik "melankolik indie rock" olarak adlandırılıyor. Siz nasıl tanımlarsınız?

Bence oldukça doğru bir ifade. Müziğimizde kesinlikle -çok da depresif olmayan- bir melankoli var.

Yeni albüm "Tautou" Cuma günü yayınlanacak, Tautou'nun anlamı nedir?

Aslında Fransız aktris Audrey Tautou'dan geliyor. Kendisi Amelie'deki rolüyle meşhur ama Türkiye'de filmleri ne kadar biliniyor emin değilim. Adının tınısını o kadar çok seviyordum ki yeni albümün adı Tautou oldu.

Albümden ilk single "The Ins and Outs" geldi bile. Size yansıyan ilk tepkiler nasıl, yeni albümde bizi ne tür şarkılar bekliyor?

Önceki albümlere göre biraz farklı bir durum var. İlk iki albüm daha pop/rock merkezliydi ancak yeni albüm daha sinematik bir atmosfere sahip. Bir arkadaşım bu albümü “bir grubun değil müzisyenin albümü” olarak tanımlamıştı -ki kesinlikle aynı fikirdeyim. Bu kez tüm şarkıları gitar yerine piyano ile yazdım.

Favori konser şehri veya mekanınız var mı?

Belçika ve Hollanda'da çok güzel kulüplerde çaldık. Ama özellikle belirtmemi isterseniz Ghent'teki Handelsbeurs derim. Orada iki kez sahne aldık ve "Photographs" şarkısnın videosunu orada kaydettik. Bu yaz tekrar çalmayı umuyoruz!

Devendra Benhart, The Dodos, Bill Callahan ve Mark Kozelek gibi isimlerle birlikte; 70'lerin önemli folk ve country müzisyeni Kath Bloom için hazırlanan tribute albümü Chapter Music'te "Come Here" şarkısı ile yer aldınız. Bu projeye nasıl dahil oldunuz?

Kath Bloom'un "Come Here" şarkısını Sevgililer Günü hediyesi olarak eşim için kaydetmiştim. Bir süre sonra şarkıyı online olarak paylaşmak istedim ve Kath Bloom'un plak şirketi ile irtibata geçtim. Şirket yöneticisi şarkıya bayıldı ve tribute albümde yer verip veremeyeceğini sordu. Tamamen tesadüf yani.

Yeni albümün yayınlandığı günün hemen ertesinde, 16 Ocak'ta Salon'da sahne alacaksınız. İstanbul'daki ilk konseriniz, neler hissediyorsunuz?

Gitaristimiz Gianni, çok seneler evvel Türkiye'de bulunmuştu ama benim için ilk olacak. Şahane bir şehir olduğunu duyuyoruz, şehri keşfetmek için konserden sonraki gün de İstanbul'da kalacağız, çok heyecanlıyız!

Peki Türkiye ya da buradaki müzikler hakkında bir şey biliyor musunuz?

Hayır maalesef bilmiyorum, ama çocukken çok fazla Eurovizyon Şarkı Yarışması izlemiştim!

Bugünlerde dinlediğiniz grup/müzisyenler kimler?

Bu aralar Sufjan Stevens, Mina Tindle, Eefje De Visser dinliyorum.

Aşağıdaki kelimeleri duyduğunuzda ilk aklınıza gelenleri söyler misiniz?

Aşk - aile

Nefret - çirkin

Barış - şu an ihtiyacımız olan

Müzik- sonsuza kadar

Renk - yeşil

Aile - aşk

Evlilik - Marie

Yemek - Thai

Film - Geleceğe Dönüş

Kitap- Anthony Horowitz

Sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkürler, son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu sene İstanbul'da sadece tek bir konserimiz olacak, bu yüzden umarım dinleyicilerimiz bu konseri kaçırmazlar!