Mavisakal Geri Döndü

Artık EP iTunes’taki yerini aldı. İlk tepkiler ne alemde?

Murat: EP’ye çok olumlu tepkiler geldi. İkiye ayrılıyor dinleyiciler, bir kısmı Nena diyor bir kısmı ise Sen Geldin diyor. Burada en güzel olan şey bizim yine bizle karşılaştırılıyor olmamız. Çıkış için Naklen içimize sinen bir parçaydı ama diğer ikisinin daha kuvvetli olduğunu ve daha olumlu tepkiler alacağını da biliyorduk. Aynen beklediğimiz gibi gidiyor.

Radyo D - Maximum Rock’ta ve haliyle Blue Jean’de de listelerde bir numaraya yerleştiniz. Bunu bekliyor muydunuz yoksa şaşırdınız mı?

Murat: Beklemiyorduk. Hatta Maximum Rock Nena’yı çalacaktı, ben de dinliyordum. “Türkiye listelerinin birincisi, Mavisakal Naklen” dediler ve gözlerim fal taşı gibi açıldı. EP çıkınca en çok satan Top 10 albümde 4 numaradayız iTunes’ta. Bizim için listeler çok önemli değil aslında ama iyi bir şey olunca insan gaza geliyor tabii. 

Naklen’in klibi son dönemde izlediğim en iyi kliplerden…

Sinan: Yönetmen Serkan Emiroğlu benim yakın bir arkadaşım. Hiçbir şey ortada yokken ve Mavisakal tekrar bir araya gelmeden evvel ülkedeki kliplere dair konuşurduk. Bizim geri dönüşümüz gerçekleşince Serkan’a bahsettim, o da klip çekmeyi çok isteyeceğini söyledi. O kafasındakileri bize anlattı, biz zaten yönetmenlere pek karışmıyoruz. Sonucu görünce biz de çok beğendik.

Bütün şarkıları kliplendireceğinizden bahsetmiştiniz daha önce bana. Var mı kafanızda bir sıralama?

Murat: Bizim gönlümüzden geçen Sen Geldin’e bir klip yapmaktı fakat çevremizden bir arkadaşımız Nena’ya klip çekmek istediğini söyledi ve onun hazırlıkları yapılıyor şu anda. Ama yine de bakacağız tabii…

Ben aşırı Nena’cı oldum mesela…

Murat: Ben şarkıları sana gönderdiğimde favorin Sen Geldin’di. Demek ki dinledikçe değişiyor… Çok şaşırdım buna.

Albüm kritikleri yazdığım zamanlar oldu ama kendime hiçbir zaman “Müzik eleştirmeni” demem. Ve dikkatimi çeken bir şeydir ki zaman zaman albümleri yerin dibine sokmak bazı müzik eleştirmenlerinin geninde var. Bu tarzda absürt bulduğunuz bir eleştiri oldu mu?

Murat: Henüz yok. Tam tersi çok olumlu yazıyor herkes.

​Sinan: Şöyle bir şey de aklımdan geçmiyor değil, bu kadar zaman sonra bir araya geldi bu adamlar heveslerini kaçırmayalım diyorlar gibi… :)

Kaan: Herkes yazmadı daha, bakalım. YouTube yorumlarına bakarsan bir sürü var orada olumsuz.

Bir diğer müzisyen dramı da çekilen kliplerin adam akıllı rotasyonda durmaması. Zaten malum çok az müzik kanalımız var. Bu yönden şansınız nasıl gidiyor? Tatmin edici mi?

Murat: Genel durum üzücü tabii. Biz nerede çıkıyor klip bilmiyoruz. Bir gün Dream TV’de denk geldik. Bir keresinde de yine Dream TV 4x4 yaptı, Twitter’dan haberimiz oldu. Ama diğer kanallarda gösteriliyor mu ya da ne sıklıkta gösteriliyor bilmiyoruz çünkü takip etmiyoruz.

İlk konser 23 Ekim’de İstanbul’da, pek zaman kalmadı. Bir prova sürecine girdiğinizi biliyorum, nasıl geçiyor provalar?

Kaan: Hep olumlu konuşuyoruz, çok iyi geçiyor. Bir süre ara verdikten sonra ilk provamız hep çok iyi geçer; sonra kendimizi kanıtladığımız için yavaş yavaş enstürmanlarla oynamaya, değişik şeyler yapmaya başlarız. Bir rahatlama geliyor.

Murat: Ön hazırlığı çok iyi yapmışız İpek. Yıllardır çalmadığımız bazı şarkılar var bir kere çalıyoruz ve oluyor. 

Ülkenin saçma sapan diyebileceğimiz bir döneminden geçiyoruz. Ve tam da bu dönemde EP’yi çıkardınız. Bütün konserler iptal olurken ve maalesef ki müzik susturulmaya çalışılırken… Ama bırakın EP’yi çıkarmayı, birazdan da turneye çıkıyorsunuz. Neler düşünüyorsunuz bu konuda?

Altan: Müziğin susturulmasını hiç konuşmamak lazım, öyle bir şey olamaz zaten. Sıkıntılı bir ortamda yaşamın akması lazım ki öteki taraf kazanmış olmasın durumu. Biz çok düşünmedik ve işimizi yaptık. Şu anda İstanbul konseri için ilk veriler de oldukça iyimiş.

Murat: EP’ye yazık olur dediler. Ama biz yolumuzda yürümeye devam ettik. Ama çıkardıktan sonra; gerek basından, gerek dinleyicilerden “iyi ki böyle bir zamanda çıkardınız, çok ihtiyacımız varmış” tepkisini aldık.

Genç: Kaldı ki ülkenin sorunları ne zaman bitti ki? Ya ekonomik kriz oldu ya seçimler ya deprem ya terörizm… Dört bir taraftan sürekli bir şey oluyor. Onları bekleyecek olursak zaten hiç albüm çıkarmamalıyız. İnsanlar müziğin devam etmesine laf ederken kişisel olarak eğlencelerine devam ediyorlar. Dizilerini seyrediyorlar, düğünlerine gidiyorlar. Zaten hayat devam etmek zorunda. Evlerinde birey olarak devam ederken, toplanıp da insanların birlikte yaptığı bir şeye karşı çıkıyorlar.

Altan: Zaten susulacaksa bu acı dolu türküler filan nasıl çıkacak?

Sırf bilet satmadığı için konserini iptal eden ama bunu terör olaylarına bağlayan müzisyenler gördüm bu yaz. Tabii şimdi isim vermeyeceğim ama sektör de kendi kendini baltalıyor diye düşünüyorum. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Murat: Bir kere çok az bilet sattı diye konser iptal etmek kadar büyük bir rezalet yok. Bizim tarihimizde beş bilet satmış konserimiz var Mersin’de. Bir tane de Ankara’da yedi biletli konserimiz vardı.

Kaan: Hatta sahneye oturduk böyle karşılıklı bir konser verdik Mersin’de.

Murat: Ertesi gün de Adana’da 7.500 kişiye çaldık. Yani bir gün sonra, düşün. Dolayısıyla sen müzisyensin ve gidip oraya çalacaksın. Bir de bunu “acımız büyük” gibi bir konuya bağlamak kadar iki yüzlülük yok.

Sinan: Gerçek sorunu yokmuş gibi varsayıp hareket etmek problemin hallolmasına da engel oluyor. Bir şeyi sebepmiş gibi göstermektense, konuya dönüp bir “neden olmadı?” diye de bakmak lazım.

Peki ya plak şirketleri?

Murat: Bu EP’yi biz plak şirketlerine, daha dinlemeden “Müzik 16 senede çok değişti” dediler. Dinleyip yorum yapsalar tamam. Biz de diyoruz ki evet müzik değişmiş, ama kitle orada duruyor. 

Ben en çok sizlerle yeni tanışacak olanların tepkilerini merak ediyorum.

Murat: Geçen gün Twitter’da okudum ve çok mutlu oldum. “Mavisakal gibi bir grubu bugün keşfettiğim için kendimden utanıyorum” yazmış. Yeni keşfetmiş, ne kadar güzel. Ama onun yanında “13 yaşındaydım, şimdi 40 yaşındayım ve aynı heyecanı duyuyorum” diyenler de var ve bu bizi çok mutlu ediyor.

Kaan: Ben mesela Kadıköy Sahne’deki konserimizi merak ediyorum. Sahneye çıkınca aşağıda kimleri göreceğiz.

Çok yollarda geçecek olan bir turne olmasa da bir dizi konser vereceksiniz. Gözünüzde büyüdüğü oluyor mu bu gidişlerin, gelişlerin?

Murat: Provalara “Amaaan…” diyoruz ama konser tarafına değil. 

Peki Mavisakal neler dinliyor şu sıralar?

Murat: Kaan Tangöze’nin yeni albümünü çok beğendim cesaretinden ve yaptığı albümden dolayı. Bir diğeri de David Gilmour’ın yeni çıkan albümü. Onu dışında da çok fazla bir şey dinlemiyorum. Bir de Feridun Düzağaç’ın albümünü merak ediyorum.

Genç: Elime ne geçerse dinliyorum.

Kaan: Danimarkalı bir grup var, Odd Land adında. Çok beğeniyorum. Türk rap’çileri de çok beğeniyorum.

Sinan: İşimden dolayı (Diş Hekimi) sabah Spotify’ı açıyorum muayenehanede akşam işim bitene kadar çok değişik şeyler dinliyorum. Güzel bir şey yakaladıkça da listeme ekliyorum. Benim yelpaze çok geniş.

Genç: Bir de şöyle bir durum var, bir şarkıyı beğeniyorsun ve sonra albüme bakıyorsun ama çoğu zaman maalesef hiçbir şey yok.

Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Murat: Enteresan bir zamanlama oldu. Önce single’ı çıkardık ardından EP geldi ama aynı zamanda Genç’in de yeni kitabı çıktı. Hepimiz için üretim dönemi oldu.

Genç: Maceranın devamı geldi, Restoran Macerası adı. Restorana gitmek başlı başına macera, biraz yabaniyim o konuda ehlileşmeye çalışıyorum isim de o nedenle oldu. Ama yine yeğenlerime anlattığım hikayelerden biri. İlgi çok yoğun, geri dönüşler çok güzel. 

Murat, senin kitabın ne oldu?

Murat: Daha duruyor. Çünkü Mavisakal’ın işlerinin takibi benim bütün zamanımı alıyor. Turneden sonra döneceğim kitaba, ikisi bir arada olmuyor, ben beceremiyorum Genç’in becerdiğini. 

Konser programı:

23/10/15 İSTANBUL - Kadıköy Sahne
06/11/15 ANKARA. - Route
07/11/15 ESKİŞEHİR - SPR Pub
04/12/15 ANTALYA - The Roxx Pub
05/12/15 ADANA - Pick Up Bar
​29/01/16 BURSA - Hayal Kahvesi