“Şarkıların Elimizde Geçirdiği Evrime Tanık Olmak Çok Eğlenceli”

Serra Petale, Agustina Ruiz, Nic Crawshaw ve Josefine Jonsson’dan oluşan Londra merkezli Los Bitchos, dinleyiciye küresel seslerin renkli bir karışımını sunuyor. Geldikleri coğrafyaların renklerini müziklerine aktaran dörtlü, tek bir türe sıkışıp kalmadan Cumbia ritimleri, Latin ezgileri, İsveç indie pop sound’u ve Türk Anadolu rock unsurlarını neşeli, saykodelik seslerle harmanlayarak dinleyicilerine sunuyor. Müzikten sözleri çıkartıp ona farklı katmanlar ekleyerek enstrümantal müzik yapan grup, Let the Festivities Begin! ismini verdiği ilk albümünü 2022 yılında yayımladı. İkinci albümün sinyallerini veren Los Bitchos’a MIX Festival öncesi merak ettiklerimizi sorduk.

Los Bitchos’a baktığımızda dünyanın farklı yerlerinden gelen bir grup insan görüyoruz. Los Bitchos’un doğuş hikâyesi nedir? Bize nasıl bir araya geldiğinizi ve birlikte müzik yapmaya başladığınızı anlatır mısınız?

Nic Crawshaw: Hepimiz Londra’da yaşıyoruz, dolayısıyla arkadaşlarımız ve diğer müzik projeleri aracılığıyla tanıştık. Serra ve Agu bir partide tanıştılar ve Josefine ile ben de bir süre sonra katıldık.

Serra Petale: 2016’da muhteşem bir Peru Cumbia derlemesi dinledikten sonra bazı enstrümantal demolar yapmaya başladım. Bir partide gölete düştüm ve çoraplarım kururken Agustina benimle oturdu. Çok iyi arkadaş olduk ve Los Bitchos projesine katılıp keytar çalmak istediğini söyledi! 2017 boyunca pek çok konserde çaldık ama grup olarak gerçek anlamda kendimize gelmemiz ancak 2018’de Josefine ve Nic’in katılmasıyla gerçekleşti.

Her birinizin farklı bir müzikal geçmişi var. Bu kültürel ve müzikal çeşitliliğin Los Bitchos’un müziğine nasıl bir katkısı olduğunu düşünüyorsunuz?

S.P.: Dünyanın dört bir yanından sevdiğimiz müzikleri ve geçmişlerimizi harmanlamamıza ve müzikal olarak kendimizi geliştirmemize olanak sağladı.

Eminim bu soruyu herkes soruyordur ama ben de sormadan edemeyeceğim. Grup ismini nasıl kararlaştırdınız? Ardında komik bir hikâye var mı?

Agustina Ruiz: Serra kulağa komik geldiğini düşündü, biz de buna uyduk.

Müziğiniz farkı türlerin büyüleyici bir birleşimi. Böyle eşsiz bir karışım yaratmak için size ilham veren şey neler?

S.P.: Bence bu, sevdiğiniz ve üzerinizde etki bırakan müzikleri/sesleri yeniden yaratmakla ilgili. Bazı şeyler kaçınılmaz olarak zihninize kazınır ve çok çeşitli türlerden ilham alarak, sizin için bir anlam ifade eden kendi müzik versiyonunuz ortaya çıkar.

Los Bitchos için yaratıcı süreç nasıl işliyor? İş birliğine dayalı bir süreç mi, yoksa daha bireysel mi?

S.P.: Şarkıları çoğunlukla evde, ya kızlardan birinin bana gönderdiği bir fikir üstüne veya yemek pişirirken aklıma gelen rastgele bir riff üzerine yazıyorum. Bu, şarkının benim gitar parçalarım, kaba yapısı, katmanlı perküsyonu vb. içeren bir demo versiyonuyla sonuçlanıyor. Daha sonra onu kızların hayata geçirdiği ve müziğe inanılmaz dokunuşlarını kattığı prova odasına götürüyoruz. “Las Panteras” gibi bazı parçaların elimizde geçirdiği evrime tanık olmak çok eğlenceliydi!

Müziğiniz çoğunlukla enstrümantal; şarkı sözlerine yer vermemeyi seçmenizin ardındaki neden ne? Bunun müziğinize daha evrensel bir çekicilik kazandırdığını düşünüyor musunuz?

N.C.: Her zaman etkili bir proje oldu ama biz bir anda tuhaf çığlıklar atmayı seviyoruz! Müziğin sizi gerçekten bir yolculuğa çıkarabileceğini ve daha fazlasını dinleyicinin hayal gücüne bırakacağını düşünüyorum. Bunu yaşamak gerçekten de tüm grubun birbirinden enerji yaydığı anlamına geliyor.

Grubun müzik videolarından albüm kapağına kadar farklı bir estetiği var. Los Bitchos için görsel imaj ne kadar önemli? Bu görsel yönlere nasıl karar veriyorsunuz?

A.R.: Görsel imgelerin son derece önemli ve aynı zamanda üzerinde çalışmanın da son derece eğlenceli olduğunu düşünüyoruz. Fikirlerimizin harika görünmesini sağlayan, süper yetenekli insanlardan oluşan muhteşem bir ekibimiz var. Genel olarak ne istediğimizi belirten bir ruh hâli tablosu hazırlarız ve sonra bir fikre ulaşana kadar bunun üzerinde konuşuruz.

4 Kasım’da Zorlu PSM’de gerçekleşecek MIX Festival kapsamında sahne alacaksınız. Ben de bu konseri dört gözle bekliyorum açıkça söylemek gerekirse. Peki konserde bizleri neler bekliyor?

N.C.: Sabırsızlıkla bekliyoruz! Bu yılın son gösterisi olacak, bu yüzden sahnede en iyisini yapacağız ve bunu yaparken gerçekten çok eğleneceğiz. Hatta bazı yeni şarkılarımızdan kısa parçalar bile çalabiliriz…

Los Bitchos için sırada ne var? Gelecek planlarınız neler? Hayranların dört gözle bekleyebileceği yeni projeleriniz var mı?

N.C.: İkinci albümümüzü kaydetmek için stüdyoya geri dönüyoruz ve bu çok heyecan verici. Ayrıca birkaç eğlenceli Noel etkinliği planladık – “Los Chrismos”u duydunuz mu??!

Son olarak, merak ediyorum da müziğinizi daha önce hiç dinlememiş biri için, hangi şarkıyla başlamasını önerirsiniz?

N.C.: “The Link is About to Die”
A.R.: “Las Panteras”
​S.P.: “Lindsay Goes to Mykonos”

Zorlu PSM’nin “Çok sesli festival” mottosu ile bu yıl yedincisini gerçekleştireceği MIX Festival presented by %100 Müzik, 3-4 Kasım’da müzikseverlerle buluşacak. Elektronik, indie, rap, dans müziğine kadar pek çok türden sevilen isimleri bir araya getiren MIX Festival presented by %100 Müzik’te bu yıl; Röyksopp, Warhaus, Kid Francescoli, Weval, Benny Sings, Two Another, Lalalar, Isaac Delusion, Jayda G, Los Bitchos, ECHT!, The Flabbies, Cosmic Crooner, Nalan, Kwoon (Live), Aga B, Flört, Atakan Uysal, Barış Demirel, Ogem Yılmaz ve Zeynep Erbay sahne alacak. MIX Festival presented by %100 Müzik biletlerini Passo üzerinden satın alabilirsiniz.