Yılın Son Festivaline Hazır Mısınız?

1975 yılından beri İstanbul’daki etkinliklerin önemli bir kısmına ev sahipliği yapan KüçükÇiftlik Park, heyecanla beklenen 2nd Harvest Festival’e hazırlanıyor. İlki 2015 yılında gerçekleşen 1st Harvest Festival, bir yıl aradan sonra yeniden, 27 Ekim’de yılın son festivali olarak karşımıza çıkacak. Misafirlerini her adımda başka bir deneyime sürükleyen festivalin bu yılki headliner’ı Jungle olurken, ikinci isim olarak ise Kovacs ön plana çıkıyor. Ekolojik gıda ürünlerinden kıyafete, takıdan plağa, manavdan kahve dükkânlarına kadar üretimin parçası olabileceğiniz, birbirinden güzel etkinliklerle tanışacağınız Harvest Festival için KüçükÇiftlik Park'ın yaratıcılarından URU, mekânın tamamına çimen döşeyerek dev bir bostana, ideal bir dünyaya dönüştürmeye ve buradaki 42. yılını kutlamaya hazırlanıyor.

1st Harvest Festival’de Neler Oldu?

2015 yılında, 31 Mayıs günü ilki gerçekleşen 1st Harvest Festival’in öne çıkan ismi, 2007 yılında kurulan İngiliz indie rock grubu Alt-J, festival vesilesiyle ilk kez Türkiye’ye gelmişti. Festivalin bir diğer önemli ismi ise 1994 yılında kurulan Danimarkalı indie rock grubu Mew olmuştu. Festivalde öne çıkan diğer müzisyenler; dinleyip de sevmemenin mümkün olmadığı muhteşem üçlü Flört, soul şarkılarını günümüz cilası ile süsleyip tekrar düzenleyen, bu çalışmaları Hey Douglas çatısında toplayıp dinleyicisi ile buluşturan VEYasin ve 2012’de Türkiye’nin ilk “reggae” albümünü çıkaran ve oldukça geniş bir hayran kitlesi bulunan Sattas olmuştu. Hasat temasına uygun dekore edilmiş yemek bölümleri, sandıklarla ve samanlarla çevrilmiş country tarzındaki festival alanı, öğretici ve özgürleştirici atölyeler, hasat pazarı, organik ürünlerin olduğu stantlar, bahçesinden balkonundan beslenmek isteyenler için permakültür, craft meraklıları için gitar yapımı, doğal tedavi meraklılarına şifalı bitkiler atölyesi ve evde sabun yapımı gibi ön plana çıkan interaktif çalışmalar ile KüçükÇiftlik Park festivalin birinci ayağında  oldukça samimi bir ortam yaratmıştı. 

1st Harvest Festival’de Öne Çıkan İki İsmi Hatırlayalım

Alt-J

Alt-J; 2007 yılında Gwil Sainsbury (gitarist / basçı), Joe Newman (gitar / vokal), Gus Unger-Hamilton (klavye) ve Thom Green’in (davul) üniversitede tanışmalarının ardından kuruldu. Müzik kariyerlerine “GarageBand” ismi altında kayıt yaparak başlayan grup, 2012 yılında Britanya Mercury Ödülü’nü kazandı ve aynı zamanda iki Brit Ödülü için de aday gösterildi. An Awesome Wave adlı albümlerinden üç parça Avustralya 2012 Triple J Hottest’ta yer aldı. 2013 yılında The Ivor Awards’da An Awesome Wave adlı albümleri yılın albümü seçildi.

Mew

1994 yılında kurulan Danimarkalı indie rock grubu Mew, vokalde Jonas Bjerre, gitarda Bo Madsen, bas gitarda Johan Wohlert ve davulda Silas Utke Graae Jørgensen’den oluşuyor. Yaptıkları müziği düşünmekle duyguların karışımı olarak özetleyen grup, ilk albümleri A Triumph For Man’i 1997’de çıkardı. 2003’de Half The World Is Watching Me albümüyle ülkesinde yılın grubu ve yılın albümü ödülleri alan dörtlü aynı yıl çıkardığı Frengers ile dünya çapında üne kavuştu. R.E.M. ve Nine Inch Nails gruplarının Avrupa turnelerinde yer alan Mew, kısa zamanda daha büyük kitlelere erişmeyi başardı.

2nd Harvest Festival’de Bizi Neler Bekliyor

KüçükÇiftlik Park’ın dostlarına hediyesi, alışılagelmiş festival anlayışına karşı yıkıcı bir alternatif olarak doğan Harvest Festival, bu sene de iyi müziğin yanı sıra birçok sanat dalının çatısı altında ziyaretçilerini öğretici, özgürleştirici atölyeler ile buluşturup, yüzlerce ürünün oluşumuna ve el değiştirmesine ev sahipliği yapacak.

Ekolojik gıda ürünlerinden kıyafete, takıdan plağa, manavdan kahve dükkânlarına kadar üretimin parçası olabileceğiniz birbirinden farklı yeniliklerle tanışacağınız Harvest Festival için KüçükÇiftlik Park'ın yaratıcıları URU, mekânı dev bir bostana, ideal bir dünyaya dönüştürmeye ve buradaki 42. yıllarını kutlamaya hazırlanıyor. Festivalin ikincisinde son yılların en heyecan verici gruplarından Jungle festivalin headliner’lığını üstlenecek. Yedi kişilik batı Londra efsanesi, şarkılarında Funk, pop, disko ve soul ögeler taşıyan Jungle; KüçükÇiftlik Park’ı dev bir diskoteğe çevirecek. My love şarkısı ile kalplerimizde yer edinen, Hollandalı müzisyen Kovacs ise, güçlü ve karakteristik yorumuyla 2nd Harvest Festival’de tüyleri ürpertecek. Günümüz ritimleri üstüne yaptığı klasik swing ve jazz yorumlarıyla yaptığı sololarıyla Max The Sax festivalin bir diğer konuğu olarak yer alırken Flört, Palmiyeler, The Ringo Jets, Kaan Düzarat ve Alpman ise festivale katılacak diğer müzisyenlerden olacak. Ana Sahne’de Jungle, Kovacs, Max The Sax ve Flört sahne alacakken Bahçe Sahne’de Sattas, The Ringo Jets, Palmiyerler ve Alpman yer alacak. Sahne aralarında ise Analog Kültür standından Kaan Düzarat’ın özenle seçtiği plakların sesleri yükselecek.

2017’nin etkinlik hasadını yapacak festivalde sahne alacak diğer isimler ise çok yakında açıklanacak. Bağımsız duruşuyla farklılaşan ve sahiplendiği kültürel mirasın sorumluluğuyla hareket eden KüçükÇiftlik Park, 27 Ekim’de 2nd Harvest Festival’de yeniden mekânın tamamına çimen döşeyerek sandıklarla ve samanlarla çevrilmiş country tarzındaki festival alanında müzik ziyafeti yaşatacak.

Bu Yılki Festivalde Yer Alacak Müzisyenleri Biraz Tanıyalım

Jungle

Londra merkezli eklektik pop, post punk, soul ve disco türünde müzikler yapan ve yedi kişilik bir gruptan oluşan Jungle, İngiltere'de doğmuş ve küresel olana itiraz gösteren, büyüleyici, kaleydoskopik modern bir ruh yaratan, ömür boyu arkadaşlık üzerine kurulmuş bir grup. Tom McFarland’ın kurucusu olduğu Jungle, 2013’ten beri hızlı bir yükselişte. Jungle, The 1969 Demo Album ve The Heat gibi albümleri bulunan grubun Busy Earnin, Platoon, Time ve The Heat parçaları da oldukça popüler.

Kovacs

Geçtiğimiz yılların en iyi çıkış yapan sanatçılarından biri olarak gösterilen tam adıyla Sharon Kovacs, sesinin derinliği ve eşsiz tarzı ile yeni Portishead ya da Amy Winehouse olmaya aday. Karanlık sesi ve tutkusu, onun müziğini herkesten farklı kılan şey. Radikal duygusalcılığı ve şarkılarına getirdiği derin ruh halleri onu karakterize bir müzisyen yapıyor. My Love şarkısıyla hızlı bir yükselişe geçmeden önce lise sonlarda garson olarak çalıştığı barlarda açık mikrofon akşamlarına katıldı. Dinleyenlerini hemen heveslendirdi ve birgün birisi Sharon Kovacs’a Eindhoven'daki bir müzik okulunda olan Rock City Enstitüsü’nde seçmelere katılmasını önerdi. Orada iki şarkı söyledi ve okula hemen kabul edildi. My Love ve Shades of Black adlı albümleriyle birlikte My Love, The Devil You Know ve 50 Shades Of Black parçaları oldukça popüler.

Max The Sax

Markus Ecklmayr; Parov Stelar’ın grubu Parov Stelar Trio'nun vazgeçilmez bir parçasıydı. Kusursuz saksafon tarzı ve eksantrik performansları onu dünya çapında favori bir marka yaptı. Markus Ecklmayr’ın müzik hayatına solo devam ettiği ve kalabalıklara kendi beceri ve gösterisini sunduğu projesi Max The Sax festivalin öne çıkan üçüncü konuğu olarak yer alacak. Saksofoncular arasında gerçek bir rock yıldızı oluşu ve her zaman enerjisi ve insanlarla interaktif olması sayesinde sahnedeki performansları haricinde de kişiliğiyle de sevilen bir müzisyen olan Markus Ecklmayr’ın, günümüz ritimleri üstüne yaptığı klasik swing ve jazz yorumlarıyla yaptığı soloları geçmişe bir yolculuk yapıyor. 

Palmiyeler

Mertcan Mertbilek, Rana Uludağ, Tarık Töre ve Barış Konyalı'dan oluşan yerli Psych-Pop new-wave, neo-psychedelia ve surf-rock grubu Palmiyeler, 2013 yılında kuruldu. Palmiyeler adındaki ilk EP’lerini 2015 yılında dinleyicilerle paylaştı. Geçtiğimiz yıl çıkardıkları Senden Haber Yok ve Karbeyaz parçalarını dinlediğimiz grup, son olarak geçtiğimiz Şubat ayında heyecanla beklediğimiz II (Venus) adlı albümlerini yayımladı. Albüm kapak tasarımlarını ve müzik videolarını kendisi üreten Palmiyeler, görsel olarak da dikkat çeken bir grup. 

Kaan Düzarat

Red Bull Music Academy birincisi ve yerli melodileri kendine has tarzıyla harmanlamasıyla tanınan Kaan Düzarat, pek çok müzik projesi ile meşgul olup, müzikal işlerin birçok tarafını keşfediyor. FOC Edit adı altında, Barış Manco ve Moodymann gibi nostaljik etkileri bilinçli olarak bir dizi Turkish Psych ve club editlere dönüştürüyor. Günümüzde İstanbul'un beğeni toplayan radyo istasyonu Dinamo FM'de ses tasarımı ve stüdyo nooniki'de filmler için jingle yazımı yapan bir müzisyen olarak da işler üretiyor.

Flört

Flört, 2000 yılında İstanbul’da kurulmuş bir Türk Rock grubu. Ozan Kotra, Ata Akdağ, Çağatay Kehribar, Hakan Çağlar'dan oluşuyor. Dijital teknolojinin alabildiğine yayıldığı günümüzde, analog kaydın sıcaklığını bize ulaştıran grubun Flört, Cemiyette Pişiyoruz, Demli, Anadolu Beat, Hücum Kayıtlar, Onun Adı Hasan, Aşk Böyleymiş Meğer gibi albümleri biliniyor. Yorgun Düştüm, Aşk Böyleymiş Meğer ve Eski Dostum ise grubun bilinen parçaları arasında.

The Ringo Jets ​

The Ringo Jets, İstanbullu bir rock’n roll grubu. Demonation ve Newcomers festivalleriyle hayatımıza girdi, kalbimizi tam oracıkta çaldı. İki gitar bir davulla rock’n roll irtifasının en yükseğine çıktı, gözler kulaklar bas aramaz oldu. Baget hakimiyetiyle lale kadın davulcular çıtasını epey bir yükseltti. İlk albümünden The Spring of War isimli şarkısına çekilen video ile epey konuşuldu. Barselona’nın Primavera festivalinde sahne alarak göğsümüzü kabarttı. Prodüktörleri Tommaso Colliva Grammy ödülüyle taçlandırıldı. Kick the Ball, Ways ve TRJ Anthem gibi şarkıları ise oldukça popüler. Grubun üç üyesi de vokal yapıyor, izleyicisine dolu dolu bir rock’n roll ziyafeti yaşatıyor. 

Alpman ​

Alpman, 1960'ların psychedelic, funk ve surf rock türlerini araştırmasının ardından 2011'de Güneş Alpman tarafından kurulan solo bir müzik projesi. Alpman sesini "Spychedelic" olarak tanımlıyor. Müziği, funk, psychedelic rock, sörf ve 1960'lı yılların kayıt tekniklerinden esinlenerek gizemli sinematik dokunuşların bir karışımı olarak karşımıza çıkıyor. Alpman ve The Midnight Walkers Umman Çetin, Ali Somay ve Baran Göksu ile Alpman'ın ilk EP Tintm çıkışından bir yıl sonra grup olarak bir araya geldiler. Seven Seas ve Behind The Ocean grubun sevilen parçalarından. Grup, Alpman'ın bestelerini 2014'ten beri sürdürüyor.

Atölyeler ve Söyleşiler

2nd Harvest Festival iyi müziğin yanı sıra birçok sanat dalının çatısı altında misafirlerini, öğretici, özgürleştirici atölyeler ile buluşturup, yüzlerce ürünün oluşumuna ve el değiştirmesine ev sahipliği yapacak. Permakültür, daldırma tekniği ile mum yapımı, doğal sabun yapımı, Scrapbook, Dreamcatcher yapımı gibi atölyeler festivalde dikkat çeken etkinliklerden olacak. Gazeteci, yazar, hayvan hakları aktivisti Zülal Kalkandelen ile “İnsanlık Tarihinde Yeni Bir Evrim: Vegan Devrimi”; Tıbbi ve Aromatik bilimler teknikeri ve yazar Nazım Tanrıkulu ile Şifalı Bitkilerin Doğru Kullanımı; Good4Trust.org kurucusu Dr. Uygar Özesmi ile “Tüketme Türet - Dur Diren Dokun Dönüştür” ise festivalin önemli söyleşileri arasında yer alıyor.

Ayrıca içerisinde good4trust.org üreticilerinin de yer aldığı 30’dan fazla markanın olacağı pazar alanı ile özenle seçilmiş, vegan vejetaryen seçeneklerin bulunduğu yemek bölümü, festival alanının öne çıkan bir başka özelliği olacak.

2015 yılında gerçekleşen 1st Harvest Festival’in görüntülerine aşağıdan göz atabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=x5Qp3PeTTlw