Zamanda Duraklama: “Bluets”

Ah! Kosmos (Başak Günak) ile Büşra Kayıkçı kimi zaman uzaktan kimi zaman beraber, iki yıllık bir süreçte Berlin ve İstanbul arasında kaydettikleri ilk ortak albümleri Bluets’ı 11 Kasım’da dinleyiciyle buluşturdu. Albüm geçen iki senenin iki sanatçı için hissettirdiklerinin izlerini taşıyor. Piyanoyla elektronik alt yapıyı buluşturan Bluets’ın üretim sürecine uzaklık, uzaktaki, yakınlık, tanıdıklık, hafıza, tanımlanamayan gibi kavramlar ve zamanın ruhu temas ediyor. Parçalara tanıdıklık hissi için Büşra Kayıkçı’nın babasının makina atölyesinin sesleri ve İstanbul ses panoramasından sesler işlenirken; dinginlik hissi için Başak Günak tarafından kaydedilen eriyen buzul, şelale, su sesleri kullanıldı.

​Ah! Kosmos ve Büşra Kayıkçı, Bluets’ı ilk kez canlı olarak 19 Kasım akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleşecek lansman konserinde çalacaklar. Sanatçılarla bir araya gelme hikâyelerinden albüm kayıt sürecine, şarkıların ortaya çıkışından “tanıdıklık hissi”ne ve ilk konserlerine merak ettiklerimizi konuştuk.

Yayımladığınız teklilerle müjdesini verdiğiniz ilk ortak albümünüz Bluets ile 11 Kasım’da buluştuk. Ancak albümü konuşmadan önce nasıl bir araya geldiğinizi sormak istiyorum. Birlikte üretmeye hatta bir albüm kaydetmeye dönüşen yolculuğunuzu sizden dinleyebilir miyiz?

Başak Günak: Büşra’yla iki sene evvel tanıştık. Ben yazdığı melodileri ve Una Corda ile çalıştığını görünce benim üretimlerime yakınlığını hissettim.

Büşra Kayıkçı: Benim aklımda piyanoyu bir elektronik altyapı ile buluşturma hayali hep vardı fakat sound olarak ambient müziğe yakın kalmak istiyordum. Başak’ın da böyle çalışmaları zaten olduğu için bence bu albümde güzel bir uyum ve denge yakaladık.

​Başak Günak: Biz tanıştıktan sonra hemen bir şarkı üzerine çalışmaya başladık. İlk iki şarkımızı uzaktan çalışarak yaptık. Çok rahat ve keyifle ürettiğimizi görünce devam ettik. Sonrasında her şey çok güzel gidince EP çıkarmaya karar verdik, derken kendimizi albüm yaparken bulduk.

Dinleyicilerinizi, İstanbul-Berlin hattında kaydettiğiniz, mavinin tonları arasında kimi zaman tanıdık ama çoğu zaman tanımlanamayan bir atmosfere davet ettiğiniz Bluets’ı ortaya çıkaran hikâye ne peki?

Son iki senenin hissettirdikleri. Çoğunlukla özlem, yakınlık/uzaklık, bu dönemde okuduklarımız, mavi üzerine denemeler okumak da üretim sürecinde bize eşlik etti.

İki ayrı şehirde çoğu zaman uzaktan kaydettiniz bu albümü. İkiniz dışında farklı müzisyenler de dahil oldu. Farklı tarzlara sahip müzisyenlersiniz. Albümün nasıl bir kayıt süreci oldu? Mesela bir parça nasıl başlıyor ve bitiriyordu?

Sürekli deneyerek, başlayıp bitişler üzerinde değişiklikler yaparak bize en uygun çalışma biçimini bulmaya çalıştık. Yakınlık ve uzaklık üzerine de çok deneme yaptık. Beraberken farklı, birbirimize uzaktan paylaşımlar yaparken farklı duygular çıktığını gördük. Çello ve klarnet kayıtları ise en son süreçte oldu.

Bluets’ın çıkış noktasını “tanıdıklık hissi” veren sesler olarak tanımlıyorsunuz. “Tanıdıklık hissi”ni biraz daha açabilir misiniz? Kişisel bir yerde de duran bu hissi kolektif bir çalışmanın öznesi hâline getiren ne oldu?

Başak Günak: Albümün yaratıldığı süreç diyebilirim ve bu tanıdıklığa olan kişisel özlemin aslında kolektif bir özlem olması.

Şarkılarda kompozisyonu tamamlayan dış mekân sesleri, analog çıtırtılar, makine sesleri gibi farklı sesler söz konusu. Bu sesler müziğinize nasıl dahil oldular? 

Büşra Kayıkçı: Albümde babamın torna atölyesinden kaydettiğim seslerle çalıştık. Atölye benim çocukluk mekânlarımdan biri aslında. Babamla ara sıra birlikte işe giderdim ve bütün günüm atölyede geçerdi. Şimdi o seslerle müzik yapma fikri gerçekten çok heyecan verici.

​Başak Günak: Sesin hafızada etkisi büyük, biz de o hafifliği çağırabileceğimiz tanıdık seslerle katmanlar yaratmak istedik. Bu tanıdık seslerin yanı sıra ruhen sakinliği çağrıştıran şelale, su akışları, buzulların sesleri gibi kayıtlar da yaptım. Albümün genel yapısında da kendi açımdan sakin ve hafif bir yerde kalmaya gayret ettim. 

Albümün ve onu var eden şarkıların isimleri de merak ettiğim bir konu. “Bluets”, mavinin hakimiyeti bir isim ve farklı dillerde, kimisi bir tarihi kimisi bir anı kimisi bir hikâyeyi çağrıştıran şarkı isimleri. İsimlerin bu albümün anlam dünyasına katkıları nedir?

Mavinin hissini, mavi üzerine denemeleri albümün genel çatısı olarak seçerken, albüm şarkılarını ise onu yazdığımız anlardaki hissi yansıtan isimler oldu. Albümün son şarkısının ismini Ahmet Doğu İpek verdi. Japonca, zamanda duraklama, alanda bir boşluk olarak tanımlanıyor.

Albümün kapak tasarımı da Büşra Kayıkçı’ya ait. Bu kapağın tasarım sürecini sizden dinleyebilir miyiz sevgili Büşra? Bluets’ı görselleştirirken neler vardı aklınızda?

Büşra Kayıkçı: Ben kompozisyon süreçlerinde bir yandan sürekli sulu boya ile haşır neşir oluyorum zaten. Tıkanık sesleri çözmeme yardımcı oluyor. Albüm kapağı da üretim sürecinde ortaya çıkmış bir suluboya çalışması.

Birbirinizin müziğinde bu süreçte neler keşfettiniz? Bu keşiflerin sizin müzikal üretiminize katkıları ne oldu?

Başak Günak: Ben eskiden üretim sürecinde bir şarkının oluşması için zorluk olmasının gerektiğini düşünüyordum. Büşra’yla olan çalışmalarımızda bunun her zaman böyle olmak zorunda olmadığını, ferah ve rahat da üretim yapılabildiğini deneyimledim.

​Büşra Kayıkçı: Ben kendi adıma teknik anlamda Başak’tan çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim.

Bluets’ı 19 Kasım’da Zorlu PSM’de lansman konserinde ilk kez canlı olarak dinleyicilerinize çalacaksınız. Konsere gelecekleri albümün yanı sıra başka sürprizler de bekliyor mu?

Konserde şarkıların canlı versiyonlarını paylaşıyor olacağız ve özel bir konuğumuz olacak.

Son olarak çalışma masalarınızda şu sıralar üretilen ya da üretim aşamasında olan neler var? Sizleri yeniden bir arada görecek miyiz? ​

Başak Günak: Yeni albümüm ve Yeşim Ustaoğlu’nun yeni filmi için çalışmalar yapıyorum.

​Büşra Kayıkçı: Bu yaz yeni albümümü tamamladım. Önümüzdeki süreçte onu paylaşacağım.

https://www.youtube.com/watch?v=FErS50miwOM

Bluets'ı buradan dinleyebilirsiniz. 

19 Kasım akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleşecek albüm lansman konserinin biletlerine ise buradan ulaşabilirsiniz.